Sabah gazetesinin haberine göre, Gangs filminin tozlu sokaklarından Justin Timberlake’in sahne kıyafetlerine kadar gelen, üçlü üniforma halinden özgürlüğüne kavuşarak bağımsızlığını ilan eden yelek, moda endüstrisinde kadın-erkek herkesin favorisi oluverdi.
Sadece ceketinden değil, zincirlerinden de kurtuldu yelek. Kösteksiz, saatsiz, yamasız, satensiz sırtı ile beyaz tişörtlerle günlük sokak kombinleri yapmaya başladı. Peki neydi yeleği dolabımızın başköşesine koyan? Maskülen trendin dönüşü: Erkek, kadın (devamlı yelekle görmeye alıştığımız Kate Moss’u hatırlayınız) erkeksi bir tarz yakaladık. Ceketler çok moda oldu, kareli takım elbiseler, fötr şapkalar sokaklara taştı. Kirli sakal, bir ara bıyık ve şimdi de bağcıklı klâsik kösele pabuçlar, loaferlar ve mokasenler hep bu maskülen olma sevdasına dolaplarımıza girdi. Yelek de bu trendden nasibini alarak sadece yünlü tüvit kumaştan değil, artık denim kumaştan, beyaz kotondan ve ketenden, jarse kumaştan hatta trikodan bile vitrinlerde yerini aldı. Vintage’a olan yoğun ilgi: Oldukça eski yılların giyim tarzıdır yelek ve erkeğe özgüdür. Vintage mağazalarında yıllanmış ama cool yelekler bulabilirsiniz. Ne kadar eski o kadar iyi.