Artık kadınlar kıyafetlerini kendileri dikiyor, eski kazaktan gipürlü şık bir hırka veya çocuk pantolonu yapıyor, kot pantolonu hamile eteği haline getiriyor.
Tüm bunları aşama aşama fotoğraflıyor ve blogundan yayınlıyor. Dikiş blogları, terzilerin ve modacıların bütün sırlarını ifşa ediyor. İşte Zaman’ın haberi..
Amerika’da mütevazı bir kasabada Asyalı eşi ve melez kızıyla birlikte yaşayan Disney ile İstanbul’da yaşayan mimar Laçin‘in ortak yanı dikiş dikmeyi çok sevmeleri. Hobilerini blogları sayesinde dünyanın dört bir tarafındaki kadınlarla paylaşıyorlar. Sadece onlar mı, artık binlerce kadın gardırobunu dolduran kıyafetleri kesiyor, biçiyor, yeniliyor ve giyiyor. Bu aşamaları teker teker fotoğraflayıp sanal günlüğünde yayınlıyor. Başarılı terzilerin ve modacıların sırlarını ifşa eden dikiş blogları en az yemek blogları kadar ilgi görüyor. Böyle güzel fikirlere ve bilgiye insan nasıl kayıtsız kalabilir ki? Yaptıkları sihir gibi. Kazak birden pantolon oluyor. Artık giyilmeyen kazağın kollarından çocuk pantolonu yapmanın sırları aşama aşama fotoğraflarla anlatılıyor. O kadar basit ki "ben de yapabilirim" dedirtiyor. Eskiyen tişörtünden kızına elbise yapanı mı dersiniz, kot pantolonunu hamile eteği haline getireni mi?
Çoğu çalışan veya iyi üniversitelerden mezun kadınlar, dikiş blogları sayesinde içlerindeki önlenemez dikme arzusunu keşfetmişler. Tarzları kesinlikle televizyonlarda ve gazetelerdeki dikiş-nakış eklerini hazırlayan kadınlara benzemiyor. Modelleri modaya yön veren markalardan alta kalmıyor.
Dikiş blogu yazarlarının ortak yönü çok iyi fotoğraf çekmeleri. Yemek tarifi verir gibi neyi nasıl diktiklerini aşama aşama fotoğrafla anlatıyorlar. Diktiklerini giyip objektifin karşısına geçiyorlar. Amerikalı Disney’in kızı için diktikleri çok şaşırtıcı. (www.rufflesandstuff.com) Lekeli bir tişörtü, kumaş parçalarından yaptığı güllerle süslüyor www.rufflesandstuff.com ve eskisinden güzel hale getiriyor, eski iki tişörtü birbirine ekleyip kızına elbise yapıyor. Zaten kendisi de dikmekten ve eskileri modifiye edip yeni kıyafetler üretmekten büyük keyif duyuyormuş.
Kendin dik, kendin çek devri
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun Laçin Tenel‘in 2007 yılından beri blogu var. Tenel, dikiş bloglarının sayısının artma sebebini "diy" (do it yourself) yani "kendin yap" akımına bağlıyor. Artık ünlü tasarımcılar bile çantaları etamin gibi bir materyalden yapıp yanına nakış ipliklerini koyarak satışa sunuyor. İnsanlar kendi tarzlarını geliştirebileceklerini keşfetti. Sanki modern zaman bireylerinin içinde kıyafet dikme ve yenileme hevesi varmış da, bu bloglar sayesinde ortaya çıkmış gibi.
Amerika’da çocuk kitapları editörü olarak çalışan Gertie ise eskileri özellikle 1950’leri çok seviyor. Bu dönem tarzında kıyafetler dikiyor. "Ben terzi değilim" diyen Gartie, sitesinde yalnızca diktiklerini ve dikmek istediklerini değil, geliştirdiği tarzını da ilan ediyor. (www.blogforbettersewing.com)
Japonlar da dikiş dikmeyi çok seviyor. Runo gibi. Sitesinde(http://nuno-runo.blogspot.com) pratik elbiseler ve hatta erkek çocukları için iç çamaşırı dikme yöntemlerini anlatan Runo’nun bez bebekleri takipçileri tarafından çok seviliyor. Keçeden hayvan yapmayı aşama aşama anlatıyor. Peluş oyuncak yapmak o kadar kolaymış ki bir daha para verip almayabilirsiniz.
Türkiye’deki dikiş bloglarının sayısı sürekli artıyor. Giyim günlüğü yazan Gıda Mühendisi Bahar Yorgun, blogunda hem kendisi için hem de oğlu için diktiklerini anlatıyor. Gaziantep’te oturuyor. Çalıştığı için dikiş kursuna gidemiyor, bloglardan öğrendiği kadarıyla dikiş yapıyor. Özellikle oğlu için dikiş yapmaktan büyük keyif aldığını söylüyor.