Sünnet ve nişan törenlerinde, düğün derneklerde sıkça rastlarız onlara. Kafaya tencere koymuş gibi duran bir topuz, ‘on yüz bin milyon baloncuk’ klişesini çağrıştıran iğnelerle büzük büzük yapılmış eşarplardan bahsediyoruz.
Son yıllarda özel günlerde farklı eşarp bağlama tarzları giderek artarken bu hataya düşmemek için ölçüyü nasıl ayarlamalı? Seveni kadar sevmeyeninin de bol olduğu örtü tasarımı uygulamasının püf noktalarını saç ve türban tasarımcısı Yasemin Eraslan’dan dinledik.
16 yıllık kuaför olan Yasemin Hanım, iki ay önce açmış Şirinevler’deki mekanını. Eşarp bağlama işine yıllar önce arkadaşının yanında başlayan Eraslan, artık rüyalarında bile eşarp bağlarken görüyor kendisini. Ona göre işin püf noktası abartıdan kaçınmak. Bir de tasarımcıyla müşterinin birbirini iyi anlaması.
Hatta bunun için özellikle bir buçuk ay öncesinden randevulaşıyor gelenlerle. Müşteriler varsa kıyafet veya gelinliklerini yoksa bunların fotoğraflarını getiriyor kendisine. Kimi zaman ayakkabı ve çanta gibi aksesuarlarını getirerek süsletiyorlar eşarplarına uygun şekilde. Drapeler, pililer, danteller, inciler ve tabii swarovski taşlar… Eşarp tasarımında kullanılanlar arasında yok yok adeta.
Her telden çalan aksesuarlar…
Dedik ya işin sırrı ölçüyü kaçırmamak. "Hem dantel olsun hem güpür hem parlak taş hem inci…" diyenler basit görüntüden kurtulamıyor maalesef. Kuaförden çıkışınız hüsrana dönüşmesin istiyorsanız önce kıyafetinizin kumaşına göre aksesuara karar vermeniz gerekiyor. Kıyafetiniz kalın satense güpürü seçmelisiniz örneğin.
Tafta gibi tok kumaşlarda parlak taşlar daha rahat kullanılıyor. Saten eşarplardaysa dantel ve güpüre ağırlık veriliyor. Yine de birkaç aksesuarı bir arada isteyen hanımların bu isteğini kırmıyor Eraslan, sonucun pek iyi olacağını düşünmese de… Bir de eşarba takılan aksesuara mı bağlama şekline mi ağırlık verilecek bir karar verilmeli. Biri iddialıysa diğeri sade tutulmalı mutlaka.
Dev topuzları sonsuzluğa uğurlayın
Kafanızın üstüne kat çıkmış ya da ensenizin üstüne tencere koymuş gibi dursun istemiyorsanız topuz olayını fazla büyütmeyin. Eraslan, topuz sebebiyle damattan 30 santim uzun durmanın gereksiz olduğu kanaatinde. Gelinlere bunu öğütlüyor hep.
Bir de topuz fazlaca kabarınca eşarbın önü de düzgün durmuyor. Kaş yapayım derken göz çıkarma riski mevcut anlayacağınız. Bu arada özel günlerde eşarpların nasıl bozulmadığına şaşıranlar için hemen söyleyelim: Örtü çene altından iğnelemek yerine dikiliyor. Bir de asetat konuyor arasına.
Boyacı sandığına dönmemek için…
Abiye giyimin abartısına bir de ağır makyaj eklenince hiç de estetik olmayan bir görüntü çıkıyor ortaya. Yasemin Eraslan tesettürlü müşterileri için, illa yapılacaksa yüzdeki parlamayı önleyecek kadar belli belirsiz bir makyajdan yana. "Kıyafet dantel, eşarpta taşlar, bir de üstüne kopkoyu makyaj insan nereye bakacağını şaşırıyor. Kıyafet, eşarp ve yapılacaksa makyaj zarafet içinde bir bütünlük oluşturmalı. Aksi takdirde facia çıkabilir ortaya." diyor.
zAMAN