Kezban Karagöz’ün yazı
Bu kış da ilkbahardaki kadar çok çiçek açacak. ‘Ama en çok hangi çiçekler?’ diye sorarsanız vitrinler bu mevsim gül bahçesine dönecek derim.
Geçtiğimiz sezonda sonbaharın bulutlu havasını dağıtmaya çalışan tasarımları görmüştük. Bu sefer sanki modacılar daha bir hüzün kokan koleksiyonlar geliştirmiş. Nostaljik bir havanın estiği yeni sezonda desenler de atmosfere uyum sağlıyor. Nostalji ve duygusallığı temsil eden yegane çiçek ise güller.
Her şey Milano Moda Haftası ile başladı diyebiliriz. Merakla beklenen etkinlikte podyumlar bir anda gül bahçesine döndü. Barok ve rokoko desenlerin en güzel halini gördüğümüz Dolce&Gabbana defilesi güllerle bezenmişti. Takılardan gözlüklere hatta ayakkabılara kadar… Güllerle bezenmiş goblen çantalar hafızalarda hemen yerini aldı. Balmain’in bol işçilikli defilesinde de inciler güllerle bir araya geliyordu. Güller, romantik ve ihtişamlı imparatorluk yıllarını temsil ediyordu. Bu sezonun yeniliklerinden biri de güllerin oldukça iri kullanılması.
İri güllü kıyafetler genelde kişiyi daha geniş gösterir. Ama hafif kumaşlardan yapılan tasarımlarda bu risk azalıyor. Gül desenlerinin eteklerde ve elbiselerde kullanılması ise sezonun diğer yeniliği. DKNY’nin lacivert üzerine minik gülleri de kadınların içine su serpiyor adeta. Bu konuda Antonio Marras da oldukça şık çözümler sunuyor ve riskli iri güllere alternatif oluyor. Marras’ın siyah ve kırmızı tonlamalı koleksiyonu Anna Karanina romanına gönderme yapar gibi. Diğer taraftan podyumların en ilginç gül konsepti Comme De Garcons’tan geliyor. İri güllü mantolar gül yapraklarını andırır bir stilde hazırlanmış.
Giambatista Valli’nin Paris’teki couture defilesi gerçek bir çıkarmaydı. Defilede en çok dikkat çeken ise güllerin renkleri. İri gülleri kışa inat uçuşan kumaşlara uygulayan modaevi, yemyeşil güllerle dolu elbisesi ile trend sayfalarında yerini aldı. Kırmızı tonların da olduğu defilede, dallardan metal kemerler elbiseleri tamamlıyor. Güllerin kat kat yapraklarına gönderme olarak ise tüller ve volümlü yakalar dikkat çekiyor.
Elbiseler sadece desen olarak değil, form olarak da gül gibi hazırlanmış. Güllerin en şık formalarından biri ise Prabal Gurunge tarafından podyumlara taşınıyor. İllüstratif gül formu mavi olarak kullanılıyor. Gül deseninden çok bir bulut kütlesi sanıyorsunuz hatta. Takım elbiseden eteğe, bluza aynı deseni birçok parçada kullanmış modaevi. Klasik gül deseni daha modern ve şehirli bir hal almış.
Güllü gözlük
Gül desenli kıyafetler sezonun gözdesi olurken aksesuarların da onlardan geri kalır yani yok. Takılardan çantalara, hatta ayakkabılara ve gözlüklere kadar her yerde güller açıyor bu sezon. Gül denince ilk akla gelen marka Chanel. Modaevi, minik kırmızı güllerle bezeli bir çantayla sezonu açıyor ve dahası iri güllere yer veriyor eşarplarında. Modaevi, bu sezon hem kumaş hem de kristalden gül şeklinde broşlar hazırlamış. Etro ise iri siyah güllerden bileklikler ve küpelerle şaşırtıyor. Eşarp desenlerinde de bu sezon güller fazlasıyla var. Zaten hiç eksik değildi. Daha çok büyük güller kullanılırken renklerde koyu tonlar hakim. Eşarplardaki gül desenlerinde illüstratif olanlar gözdemiz. Kesinlikle daha taze duruyorlar.
Hermes, Aker’e mi özendi?
Geçtiğimiz günlerde lüks markaların eşarp tasarımlarına ve tanıtımlarına göz gezdirirken gözüm Hermes’e takıldı. Hermes, malum eşarp denilince ilk akla gelen markaların başında. Modaevi, sadece eşarpları için bile özel çekimler yaparak tanıtımını gerçekleştiriyor. Sosyal medyadaki adresinde bu sezon için yaptığı tanıtımlardan birini gördüğümde önce acaba yanlış bir sayfada mıyım dedim. Marka ismini yeniden okudum, gerçekten de Hermes’e aitti. Hermes’nin kullandığı reklam görseli geçtiğimiz yaz Aker Eşarp’ın hazırladığı reklamlardaki görsele çok benziyordu. Açıkçası mutlu oldum. Genelde Türkiye’deki markalar yurtdışındaki muadillerinin yaptığı tanıtım çalışmalarından ilham alır ama bu sefer öyle olmamış.
Zaman