Stratejik ürün zeytinde Suriye’nin gerisindeyiz

Çevre
İklim değişikliği sonucu yaz mevsiminin 1 ay uzaması ve zeytinlik alanlara yakın maden ocakları ile sanayi faaliyetleri baskısı zeytin ve zeytinyağı üretimini vurdu. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konsey...
EMOJİLE

İklim değişikliği sonucu yaz mevsiminin 1 ay uzaması ve zeytinlik alanlara yakın maden ocakları ile sanayi faaliyetleri baskısı zeytin ve zeytinyağı üretimini vurdu.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin hazırladığı Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti Raporu’na göre geçen yıla göre zeytin ağacı varlığımız yüzde 5,4 arttı ancak sofralık zeytinde yüzde 36, zeytinyağında yüzde 27 azalma yaşanacağı öngörüldü.

 

Raporda, iklim değişikliği ve madencilik faaliyetleri ile 7 defa Meclis’e gelen zeytinlik alanları imara açan yasal düzenlemenin zeytinciliğe etkisine dikkat çekildi. Raporda çözüm önerileri de sunuldu.

Küçük üreticiler söz sahibi olmalı
Çiftçi Sen’den (Çiftçi Sendikaları Konfedarasyonu) Hasan Cengiz Yazar, ülkemizin stratejik ürün zeytinde savaşta olan Suriye’den ve Afrika ülkesi Tunus’tan geriye düşmeye başladığını açıkladı.

Yazar’a göre sorun tarımı şirketlerin inisiyatifine bırakan tarım politikaları. Çözüm için ise Yazar şunu öneriyor: “En önemlisi kapitalizmi aşacak endüstriyel tarımın sonlandırılması. Küçük çiftçilerin tarımda söz sahibi olduğu bir sistem gerekli. Şirket tarımının durdurulması, tarımın endüstrinin bir parçası kabul edilmesi son bulmalıdır. Endüstriyel tarım anlayışı sera gazları salımını artırmaktan, iklim değişikliğini hızlandırmaktan başka işe yaramıyor. Geleneksel ekolojik tarım yöntemlerinin uygulanması gerekiyor.”

♦ Geçimini zeytin ve zeytincilikle sağlayan tahmini 320 bin aile var. Ancak iklim değişikliği ve madencilik ile sanayi faaliyetleri etkisini göstermeye başladı.

♦ Ülkemizdeki 150 milyon meyve veren ağaçtan yaklaşık 50 milyonu son 20 yılda dikildi. Yeni ağaçlar kültür bitkilerinin olduğu yere dikildiği için bunlarda ciddi problem yok.

♦ 100 milyona yakın ağacımızın bulunduğu Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Antalya ve Hatay bölgelerinde bu sene ciddi sorun var.

♦ İklim değişikliği nedeniyle Portekiz, İspanya, İtalya da benzer sorunları yaşıyor. Akdeniz havzası çünkü iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölge.

♦ Yaz bir ay geç bitti. Yazın uzaması yağış rejiminin değişmesiyle ani hava olayları gelişti. Geride kalan 6 aylık zaman diliminde yağışlar sağanak halinde bastırdı, yer yer sellere neden oldu ve sular akıp gitti. Bu durum zeytin başta olmak üzere bütün tarımsal ürünleri etkiledi.

Ege’deki şehirleşme problem
♦ Neoliberal politikaların sonucu olarak zeytinlik alanların yakınlarında maden ocaklarının, rüzgar ve jeotermal santralların işletilmesi, Ege bölgesinde özellikle şehirleşmenin artması, ikinci konut yapımı zeytinlikler üzerinde basınca neden oluyor.

♦ Arazilerin miras yoluyla bölünmesi, para etmeyen ürün nedeniyle çiftçinin tarımdan uzaklaşması kombin yapıyor. Her şey üst üste gelmiş oluyor.

♦ Savaş halindeki Suriye’de bile 250 milyon zeytin ağacı var. Afrika ülkesi Tunus önümüze geçmeye başladı. Büyük üretici şirketler ucuz emeğin ve üretimin olduğu yerlere gidiyor.

♦ Hasan Cengiz Yazar, sorunun çözümünde karşılaştıkları zorluğu anlatıyor: Çiftçi arkadaşlarımızı bu noktada mücadeleye, tekellere karşı durmaya çağırmakta güçlük çekiyoruz. Çiftçi uluslararası tekellere mücadele etmek yerine kolayı seçip arazisini konut yapımına, sanayi tesisi yapımına uygun şekilde satmayı tercih ediyor. Oysa burada olması gereken örgütlü mücadeledir.

♦ Zeytinyağını çiftçi üretiyor. Büyük şirketler çiftçilerden aldıkları yağları ambalajlayıp markalı yağ diye satıyorlar. Bunlara dur demek gerekiyor. Bunlar zeytinyağı üreticisi değil ambalaj şirketidirler.

♦ Zeytinyağını işleyen kooperatif olan TARİŞ zaman içinde çökertildi, şimdi yeniden ayağa kaldırılmalı. TARİŞ 50 bin ton zeytinyağını üreten kooperatifti. Yani bugünkü ülke üretiminin 4’te biri.

♦ Türkiye’de kişi başına düşen zeytinyağı tüketimi 1 litreyken bu Yunanistan’da 21 litredir. Bizde zeytinyağını Ege ve Akdeniz bölgesi ağırlıkta tüketiyor. İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz bölgesinde tüketimi yok denecek kadar azdır. Sağlık için de bunun tüketimi teşvik edilmelidir.

stratejik-urun-zeytinde-suriye-nin-gerisindeyiz-525301-1.

 

Rafine yağlara dikkat

Türkiye’de bir sorun da niteliksiz zeytinyağı. Niteliksiz yağlar genelde Tunus başta olmak üzere düşük fiyatlı ülkelerden getirtilen yüksek asitli zeytinyağının rafine edilerek riviera denilen yağın elde edilmesiyle yapılıyor.

Bizde markalı zeytinyağı genelde böyle elde edilip piyasaya sunuluyor. Bunu ağırlıkta uluslararası şirketler yapıyor. Bu şirketler zeytinyağını ucuz elde edip düşük fiyattan satması küçük çiftçiyi etkiliyor. Elindeki zeytinyağının fiyatı düşük olan çiftçi ürünü para etmediği için tarımdan uzaklaşıyor. Niteliksiz yağlar piyasada artar halk sağlığı sorun olurken iç göç yaşanmaya başlıyor.

 

Kaynak: Birgün