Haber: Hüseyin Güneş
Uzun bir süredir sağlık sorunlarından dolayı tedavi için İstanbul’da bulunan Atasoy Müftüoğlu gençlerden gelen yoğun isteği kırmayarak, Mavera Gençlik Hareketi tarafından TYB İstanbul Şubesi’nde düzenlenen “Gençlik, Modernite ve Ümmet” konulu seminere katıldı. Gençlerin yoğun katılımının yanı sıra Hasan Aycın, Latif Kınataş ve Yusuf Kaplan gibi önemli isimler etkinlikte bulundu.
Günümüz dünyasını yorumlayan Atasoy Müftüoğlu şunları dile getirdi; “Bugünün dünyası ırkçılığın, faşistliğin, ayrımcılığın, ideolojik tutkuların, işgallerin, katliamların, soykırımların, vahşetin, adaletsizliğin, zulmün, işkencenin keyfî bir biçimde sürdürülebildiği; küstahça savunulabildiği, sıradanlaştığı, sorgulanamaz/yargılanamaz bir noktaya geldiği bir dünyadır. Ve yine bugünün dünyası, farklı kültür ve uygarlıklara kapalı olduğu gibi, her farklıyı bir alt kategori olarak gören, bu farklılıklarla savaşan bir dünyadır. Bugünün dünyasını temsil eden küresel kurumlar da, adaletsizlik, eşitsizlik, sömürü ve baskı üretmektedir. Bugünün dünyası gerçek anlamda olağanüstü bir dünyadır, böyle bir dünyada bizler, olağan bir dünyada yaşıyor gibi yaşamaya devam edemeyiz.”
Müftüoğlu, Müslümanlara şu telkinlerde bulundu; “Müslümanların, tarihsel sorumluluklarının farkında olmaları gerekir. Küreselleşme süreçleri, toplumlarımızı hızla davasızlaştırıyor, amaçsızlaştırıyor. Eylemsiz bir İslâmî hizmet anlayışı gündeme giriyor. Etnik bencillikler, mezhep bencillikleri, lider bencillikleri emperyalistler tarafından kışkırtılıyor. Bu kışkırtmalara maruz kalmamak için, bütünlüklü, derinlikli, kuşatıcı, nitelikli bir Ümmet kardeşliği, dayanışması bilinci/ahlâkı oluşturmak gerekiyor. Bunun için bir ortak anlamlar ve amaçlar çerçevesi oluşturmak, gelecek için sorumlu/gönüllü işbirliği ortamları oluşturmak gerekiyor.”
Daha sonra gençlere seslenen Atasoy Müftüoğlu şu önemli noktalara değindi; “Gençlerin her şeyden önce kendisi olması, kendi bilincine sahip olması gerekiyor. Gençler düşünmeye, araştırmaya, üretmeye cesaret etmeli, kendi dönemlerine ve kuşaklarına özgü bir dil/tarz yöntem oluşturmalı ve kendilerinden önce gelen kuşakları, yani bizim kuşakları aşmaya cesaret etmelidir. Hayatı boyunca yalnız bir ismi, yalnızca bu ismin eserini tekrar tekrar okuyan, yalnızca bu isme bağlanan, başka bir isme ve esere hayatında yer vermeyen bir zihniyet umut kırıcı bir zihniyettir. Bütün bir varlığını ve ömrünü tek kişiyi izlemekle, tek kişiyi yüceltmekle, anlamaya ve anlatmaya çalışmakla geçiren ve kendilerini bu tek kişi ufkuyla sınırlandıran gençler, kendi kendilerine en büyük kötülüğü yapmış olurlar, kendi kendilerine sınırlandırmış ve kısıtlamış olurlar. Gençliğin her türlü statükoya sorgulama yeteneğine sahip olması gerekir. Statükolarla bütünleşenlerin gençliğinden söz edemez. Gençliğin, gençliğe özgü farklı bir yaklaşıma sahip olması gerekir.”
Atasoy Müftüoğlu’nun rahatsızlığından ötürü soru cevap bölümü çok kısa tutuldu. Programın sonunda Müftüoğlu kitaplarını genç katılımcılar için imzaladı.
on5yirmi5.com