Kişinin ekonomik durumunun iyileşmesi, hayatını tek başına idame ettirebilmesi boşanmada etkili oluyor.
Evliliklerin en yoğun olduğu yaz aylarında Davranış Bilimleri Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği “Evlilik Araştırması” önemli bir gerçeği ortaya koydu. Araştırmanın sonuçlarına göre; eğitim seviyesi yükseldikçe boşanma oranı artış gösteriyor, çalışan grup üzerinde boşanma oranı daha yüksek.
Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu ise aylık gelirmiktarının artmasıyla boşanma eğiliminin artmasının da paralellik göstermesi. Yaşamının çoğunu büyük şehirlerde geçirmiş olanlar içinde boşanma oranı daha yüksekken, anne babası boşanmış olan ailelerin çocuklarının da boşanma olasılığının arttığı görülüyor.
Peki eğitim arttıkça neden boşanma oranı da artıyor?
Evlilik İlişki Danışmanı ve Yaşam Koçu Bülent Budak bunun sebebini şöyle açıklıyor: “Eğitiminsanların özbilinçlerini, farkındalıklarını, özgüvenlerini, yaşamları üzerindeki kontrol güçlerini artırıcı bir etki yaratıyor. Bunun yanı sıra ihtiyaçlar hiyerarşisinde temel gereksinimler karşılanıp daha üst basamaklara çıkıldıkça sevgi, aşk, ilgi ve ilişkide kalite arayışları artabiliyor ve buna paralel olarak da ilişki vemutluluk sorgulaması gündeme geliyor. Ayrıca eğitimin sosyal ilişkilerin artması, gelişmesi ve geleneksel paradigmaların değişmesi yönünde etkileri de olabiliyor.
Bu farklı paradigma oluşumu boşanma kararının daha kolay alınmasını sağlıyor. Yani eğitimin artması hemkişinin kendisi tarafından yeni arayışlara yol açabildiği gibi, özel hayatlarının ikinci plana düşmesiyle eşleri tarafından boşanma talepleri doğurabiliyor.” Bülent Budak özellikle analitik düşünce gerektirenmeslek gruplarında boşanma oranlarının daha yüksek olduğunu söylüyor.
İYİ MAAŞ, VERİLEN KARARI KOLAYLAŞTIRIYOR
Günümüzdemali durumu iyi kişiler boşanma kararını daha kolay alıyor. Araştırmanın sonucu da bunu onaylar nitelikte: Kişilerin aylık gelirmiktarının artmasıyla birlikte boşanma eğilimi de artıyor.
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik DanışmanlıkMerkezi’nden Uzm. Psk. Çift ve Aile Terapisti Şirin Hacıömeroğlu Atçeken bu konuda “Kişinin ekonomik durumunun iyileşmesiyle hayatını tek başına daha fazla idame ettirebilmesi boşanma kararı almasında önemli bir etken. Birçok ailede özellikle kadınların, mutsuz olmasına rağmen evliliğini bitiremiyor olmasının nedeni ekonomik olarak eşlerine bağımlı olması ve evliliğini bitirdiğinde yeniden ailesinin yanına dönmek istememesidir” diyor.
Şehirde yaşayanın boşanma oranı da yüksek
Araştırmaya göre yaşamının önemli bir kısmını büyük şehirlerde geçirmiş olanların boşanma oranının daha yüksek olduğu görülüyor. Anne-babası boşanmış olan ailelerin çocuklarının boşanma olasılığı ise diğerlerine göre daha yüksek.
‘Çalışan eşlerin birbirine destek olması gerekir’
Kadınların özel hayatlarını koruyup iş hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için öncelikle eşleri ile uyumlarının çok iyi olması gerekiyor. Geleneksel ve masküler yapıya sahip erkekle evli kadınlar bu dengeyi kurmakta oldukça zorlanıyor. Bunun yanı sıra kadının iş hayatına bakış açısı, kişisel özellikleri de önemli.
Budak “Çok titiz ve mükemmeliyetçi yapıdaki bir kadın birtakım abartılı kaygıları ve korkuları nedeniyle işe gereğinden fazla odaklanıp özel hayatını ihmal edebiliyor ve evliliğinde ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Diğer yandan aileyi yaşamının merkezine yerleştiren bir anlayışa sahip kadınlar ise iş hayatında ciddi sorunlarla karşılaşabiliyor” diyor.
Atçeken ise erkeklerin çalışan eşlerine daha anlayışlı olmalarını söylüyor: “Bu konuda
eşlerin birbirine destek olması, anlayış göstermesi ve esnek olabilmeleri çok önemli. Mesela ev dağınıksa ve kişi yorgunsa evin bir süre dağınık kalmasına tahammül edebilmeli; çünkü hepsi bir arada tükenme yaratabilir. Diğer destek kaynakları; eğer ekonomik durum elveriyorsa bir haftanın belli günleri bir yardımcı tutmak ya da aile desteğini istemek olabilir. Günlük hayatla ilgili pratik çözümler bulmak da işe yarayacaktır; mesela alışverişe zaman yoksa internetten sipariş verebilirsiniz.” İş dünyasında her geçen gün artan boşanmaların azalması için en güzel mesajı
Bülent Budak veriyor: “Yaşamda temel hedefimiz mutluluk olmalı, diploma, iş ve paranın bunun için bir araç olduğunu unutmamalıyız.”
İş ve özel yaşam dengesi şart
TÜİK’in verilerine göre 2010’da 572 bin 677 kişi evlenirken 116 bin 369 kişi boşanmış. Uzmanlar çalışan kişilerin evliliklerini sağlıklı yürütmeleri için iş-özel yaşam dengelerini doğru bir şekilde kurmaları gerektiği konusunda hemfikir. “Özellikle çok küçük yaşlardan itibaren çalışan kişilerde bu dengeyi kurabilmek oldukça zorlaşıyor” diyen Budak bu dengeyi kurmak için iş ajandası yerine iş-özel yaşam ajandası tutulması gerektiğini belirtiyor. Şirin Hacıömeroğlu Atçeken ise “Denge olmazsa kişiler çok yoğun stres yaşıyor ve tükenme noktasına gelebiliyor” diyor.
ŞARJI BİTEN KİŞİ YAPICI OLAMAZ
Atçeken, bunun tahammülü ve anlayışı da azalttığını ifade ediyor ve ekliyor “Fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak şarjı biten kişinin yapıcı olması, eğlenmesi, karşısındakine anlayış göstermesi, huzurlu ve dingin olması mümkün değil.” Atçeken sınır koymayı öğrenmek gerektiğini anlatarak, “Bazı noktalarda işle ilgili özel hayatına sızan şeylere hayır demeyi hakkı olarak görmeli. İşyerinde iyi bir performans ve iyi ilişki kurmanın en önemli yolu kendimize zaman ayırmak ve şarj olmayı bilmektir. Dinlenmenin lüks değil bir ihtiyaç, zorunluluk olduğunu bilmelisiniz” diyor.
İşi eve taşımayın!
Uzmanların birleştiği bir diğer nokta ise çalışan kişinin işlerini evlerine taşımaması. Budak işi eve taşımama sebebini “Çünkü taraflardan birisinin gündemi iş olduğunda ikili ilişkide paylaşımı ve iletişimi geliştirmek pek mümkün olmuyor, karşı taraf için ise duygusal ihmal anlamına geliyor.
Eğer iki taraf da iş muhabbeti yapmaktan hoşlanıyorsa ve birlikte bir şeyler yapılabiliyorsa bence çok nadir olarak bu yol kullanılabilir. İş hayatı/özel hayat sınır ihlalleri iyi sonuçlar vermiyor” şeklinde açıklıyor. Atçeken de ev ortamının kişinin dinlenebileceği tek yer olarak tanımlıyor.
Bunları yapın evliliğinizi koruyun
* Eve iş taşımayın, iş konusunda konuşmayın.
* Evde işle ilgili telefon konuşmalarını çok sık yapmayın.
* Evde iş mailerinizi çok sık kontrol etmeyin.
* Eşinize karşı anlayışlı olun.
* Sorumluluklarını paylaşın.
* Mesai saatlerini artırmayın.
* Her zaman kalan iş olacaktır gerçeğini kabullenin.
* Ailenizle vakit geçirin.
* Sadece kendinize haftada en az bir gün ayırın. Spor yapın ya da kendinize bir hobi edinin.