Uzmanlar, kanamalı ağır bağırsak enfeksiyonuna neden olan E.coli bakterisine karşı ısıl işlemden geçmemiş süt ve süt ürünleri ile iyi pişmemiş etlerin tüketimine karşı halkı uyarıyor.
E.coli bakterisinin bugüne kadar tanımlanmamış bir türü olan Enterohemorajik Escherichia Coli (EHEC) Almanya başta olmak üzere birçok ülkede ölümlere neden olurken, ülkemizde yaygın olarak tüketilen sokak sütleri ve iyi pişmemiş etlerin de risk taşıdığı belirtiliyor.
Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, son günlerde salgınına rastlanan E.Coli’nin sadece iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerle bulaşılabileceği belirtilerek bu konuda eksik bilgi verildiğine dikkat çekerek, “Et ve süt ürünleri de E.coli için riskli besinlerdir. Özellikle açıkta satılan ve denetimi olmayan çiğ sütlerin ısıl işlemden geçmediği sürece E.Koli için de potansiyel enfeksiyon riski taşıdığını unutmamak gerekir” dedi.
KOLİFORM BAKTERİLERDE ARTIŞ
Avrupa ülkelerinde başlayan salgının E.coli bakterisinin henüz tanımlanmayan bir türü olduğunu belirten İnanç, sokakta, sağlıksız koşullarda satılan sütlerde ciddi hastalıklara yol açan neden olan koliform bakterilerinin (E. coli, klebsiella, Enterobacter, Citrobacter, proteus, Serratia) kabul edilemeyecek oranda bulunduğunun yapılan bilimsel çalışmalarla da tespit edildiğini söyledi. Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan, açıkta satılan sütleri beslenme değeri ve mikrobiyolojik olarak değerlendiren araştırma sonuçlarında Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği değerlere göre kabul edilemeyecek miktarda E.coli bakterisine rastlandığını kaydetti.
Aynı araştırmanın 2001 ve 2010 yıllarında yapıldığını anlatan Prof. Dr. İnanç, DSÖ verilerine göre kabul edilebilir değeri 1 olan E.coli mikrobunun, 2001 yılında yapılan araştırmada yüzde 72,6 oranında çıktığını, son araştırma ise bu oranın yüzde 95 olarak kaydedildiğini ifade etti. Prof. Dr. İnanç, koliform bakterilerin çiğ sütlerin yapısında bulunması o sütün bağırsak orijinli bir kaynakla temas ettiğini de gösterdiğini söyledi. İnanç bir diğer riskin de etlerde olduğunu kaydederek, etlerin çok iyi pişirilmesi gerektiğini vurguladı.
YAZ AYLARINA DİKKAT
İnanç yaz aylarının gelmesiyle birlikte koliform bakterilere bağlı ishal vakalarında artış olduğunu belirterek, yiyecek ve içeceklerin tüketiminde dikkatli olunması uyarısında bulundu. İshalli hastalıkların tanı ve tedavisi konusunda çok şey bilinmesine karşın her yıl yaklaşık üç milyon çocuğun ishalli hastalıklar nedeniyle öldüğünü belirten İnanç, ölümlerin yaklaşık yüzde 50’sinin ishalde olan su kaybına bağlı olarak meydana geldiğini kaydetti.
İshal tedavisinin temel ilkesinin, hastalık nedeniyle yitirilen su ve bedenin su dengesini sağlayan elektrolitlerden potasyum ve tuzun yerine konması olduğunu kaydeden İnanç, potasyumun en iyi kaynaklarından birisinin de meyve suları olduğunu, Dünya Sağlık Örgütü’nün de tedavide uygulanacak beslenme protokolünde sıvı dengesinin korunması için meyve sularının tüketimini önerdiğini söyledi.
Habertürk