Şişmanlık ve Kolesterol İlişkisi

Bilimsel Çalışmalar
Son derece fit, formda, neredeyse bir gram yağ fazlası olmayan biri bile olsanız kolesterolünüz çok yüksek olabilir. Mesela toplam kolesterolünüz 300-400’den, LDL-kötü huylu kolesterolünüz 150-2...
EMOJİLE

Son derece fit, formda, neredeyse bir gram yağ fazlası olmayan biri bile olsanız kolesterolünüz çok yüksek olabilir. Mesela toplam kolesterolünüz 300-400’den, LDL-kötü huylu kolesterolünüz 150-200’den yüksek çıkabilir!

Bu sürpriz durumun nedeni genetik mirastır. Genetik miras bakımından şanssız olanlar özellikle doymuş yağları (hayvansal yağlar, margarinler) fazlaca tükettiklerinde karaciğerlerinde başkalarına göre çok fazla LDL üretirler. Bu insanlar, zayıf da kalsalar hiperkolesterolemik kişilerdir ve mutlaka belirli bir beslenme modelini ısrarla uygulamak, hatta ilaç kullanmak zorundadırlar.

Kilo fazlalığıyla kan yağları arasındaki ilişki daha ziyade “trigliserid yüksekliği” durumunda söz konusudur. Eğer fazla miktarda un, şeker, nişastalı besin tüketen kilolu -göbekli- biriyseniz normalden yüksek çıkabilir. Kilolu kişilerde görülen bu tür trigliserid artışının kilo kaybı ile kısa sürede normale döndüğü de bilinmektedir.

Kilo fazlalığı olanlarda sık gördüğümüz kolesterol problemlerinden biri de HDL’nin -iyi kolesterol- azalmasıdır. Özellikle “trigliserid fazlalığı + HDL azlığı” probleminin birlikte olduğu bir kilo probleminde kilo vermek zorunlu bir süreç haline gelmektedir.

Kısacası, kilo fazlalığı kan yağlarının dengesini bozar, kolesterol ve trigliserid yüksekliği için zemin oluşturur. Öte yandan normal kilolu olmak kolesterolü ve trigliseridi normal sınırlarda olmayı garanti altına alamaz.

Yoğurt yiyin, ayran için

Bedeninize daha çok kalsiyum kazandırmayı düşünüyorsanız, ihtiyacınızı doğal yoldan yani kalsiyum zengini yiyecekleri daha sık ve bol tüketerek karşılamaya çalışın. Yoğurt, peynir yemeyi, süt ve ayran içmeyi alışkanlık haline getirin.

Günde 1 su bardağı yoğurt, 1 su bardağı süt ve 100 gr kadar peynir size neredeyse 900 mg civarında kalsiyum kazandırır ki bu mükemmel bir rakamdır. Ara öğünlerinizde yarım yağlı süt, ayran, yoğurt, peynir yemeyi alışkanlık haline getirin.

Ayrıca eğer imkân varsa, keçi sütünden yapılan yoğurt ve peynirleri de deneyin. Çünkü keçi sütünde inek sütüne oranla daha fazla kalsiyum var ve daha az alerjik reaksiyona yol açıyor. B vitaminlerinden, A ve D vitamininden de daha zengin bir süt.

Bedeniniz daha çok kalsiyum depolasın istiyorsanız salatalarınıza, sandviçlerinize daha çok peynir ilave edin. Yoğurt çorbasına sofralarınızda daha sık yer verin.

Bana sorarsanız sofralarınızdan yoğurdu hiçbir zaman eksik etmeyin! Kahvaltıda bile yoğurt tüketin. Mesela yoğurt eklenmiş yulaf kepeği mükemmel bir seçim olabilir.

Meyve dilimleri ya da keten tohumu, ayçiçeği tohumu, fındık veya ceviz parçaları da ekleyebilirsiniz. Soğuk ve sıcak yemeklerinizle de yoğurt tüketin.

Pilavı, makarnayı yoğurtla yiyin. Sulu ev yemeklerini (kıymalı yaprak sarmadan, ıspanak veya pazıya kadar) yoğurt ekleyerek yemeyi tercih edin.
Ev yapımı yoğurtlar son yıllarda yeniden mutfaklarımıza girdi. Bu güzel ve önemli bir gelişme.

Kısacası sağlık söz konusu olduğunda yoğurt ve peynir mükemmel yiyecekler, ayran da harika bir içecek gibi görünüyor.