Her yıl dünyada 1 milyon insan intiharla yaşamına son veriyor. 10-15 milyon insan ise teşebbüs ediyor. Yani her 3 saniyede bir kişi intihara teşebbüs ediyor.
İstatistiklere göre erkekler kadınlara göre 4-5 kat daha fazla intiharla yaşamına son verirken, kadınlar ise daha fazla teşebbüste bulunuyor. Psikolojik sorunu olan erkeklerde intihar riski 200 kat, kadınlarda ise 500 kat artıyor. Türkiye istatistik kurumuna göre Türkiye’de 2002 – 2011 yılları arasında ortalama yılda 2.737 ölümle biten intihar var. 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’nde uzmanlar uyarıyor; intihara teşebbüs eden her birey önceden sinyaller verir ve intihar önlenebilir bir eylemdir. Depresyon ve Panik Bozukluk Merkezi’nden Psikiyatrist Nihat Kaya’ya göre intiharın sinyalleri şöyle;
İNTİHARIN İPUÇLARI VE İŞARETLERİ
1- Yaşam biçimiyle ilgili ve durumsal ipuçları:
a- Hayatın erken dönemlerinde evden ve okuldan kaçma, dürüst olmayan davranışlar.
b- Baba tarafından erken reddedilme.
c- Yinelenen ve başarısız olmuş evlilikler.
d- Alkolizm ve uyuşturucu kullanımı.
e- Düzensiz ev ve iş hikâyesi, gelirde iniş çıkışlar.
f- Çalışma gücü ve başarı arasındaki çelişki.
g- Uzun süreli ölümcül hastalık.
h- İş, evlilik ve yakın dostlarla ilgili kayıplar ya da problemler.
ı- İntihara kararlı olma, saldırgan hayat sürme (hayatta saldırgan davranışlar;sürekli tehlikeli araç kullanma,sürekli kavga çıkarma,zarar verdiğini bile bile sürekli alkol madde kullanma…)
i- Büyük zorlamalar getiren yaşantılar.
2- Davranışla İlgili İpuçları:
a- Ruhsal bozukluk belirtilerinin bulunması.
b- Ölüm riski olan ilaçları küçük dozda kullanma.
c- Son 6 hafta içinde duygusal ilişkilerde kesilme.
d- Cinsellikle ilgilenmeme.
f- Toplumsal etkileşimlerden geri çekilme.
g- Sevdiği eşyaları eşe dosta dağıtma.
3- İletişimle İlgili İpuçları:
a- Ölüm isteğini belirten doğrudan ve yinelenen konuşmalar.
b- Dolaylı olarak mutsuz, olumsuz, kararsız, karamsar düşünce içeriği ve umutsuz konuşma içeriği.
İNTİHAR KONUSUNDA DOĞRULAR VE YANLIŞLAR
– İntihardan bahseden kişiler intihar etmezler. (Y)
– Her intihar eden on kişiden sekizi intihardan birkaç ay önce belirgin sinyal, uyarı ve ipuçları vermektedir. (D)
– Eğer intihardan bahsetmezsek, intihar gerçekleşmez. (Y)
– İntihardan bahsetmek önlenmesinde etkili bir yöntemdir. (D)
– İntihar uyarı vermez. (Y)
– Araştırmalara göre intihar eğilimli kişiler tarafından yapılan yardım çağrıları çoğunlukla kodlanmış (imalı) şekilde veri¬lir, bunların farkına varmak hayat kurtarabilir. (D)
– İntihara eğilimli kişiler kesinlikle ölmek istemektedirler. (Y)
– İntihara eğilimli kişilerin çoğu yaşamla ölüm arasında kesin bir seçim yapamamışlardır. Bir bakıma “ölümle kumar oyna-maktadırlar,” kendilerini kurtarmayı başkalarına bırakır¬lar. (D)
– Bir kişi bir kez intihara teşebbüs ettiğinde ömür boyu intihara yönelik davranışları davranışları devam eder. (Y)
– Kendilerini öldürmek isteyen kişilerin çoğu yalnızca kı¬sıtlı bir zaman için intihara eğilimlidir.. Eğer krizden kurtulabi¬lirlerse iyi bir hayat sürebilirler. (D)
– Kriz sonrası iyileşme intihar riskinin sona erdiğini göste¬rir. (Y)
– İntihar girişiminde bulunanların çoğu “iyileşme” başla¬dıktan sonraki üç ay içerisinde ölümcül düşünce ve duygula¬rını gerçekleştirmek için yeterli enerjiye sahiptirler. Aile¬ler ve hekimler özellikle bu dönemde dikkatli olmalıdırlar. (D)
– İntihar ya çok zengin ya da tam tersi çok fakirlerde gö¬rülür. (Y)
– İntihar, toplumun her türlü ekonomik seviyesinde görüle¬bilir. (D)
– İntihar eğilimi kalıtımsaldır. (Y)
– İntihar kişiseldir ve önlenebilir. Yalnız ailede bu kişinin intiharı diğerleri üzerinde büyük etki yaratabilir ve onları da risk altına sokar. (D)
– İntihar eden herkeste psikiyatrik bir bozukluk vardır. (Y)
– İntihar eden kişiler çok üzüntülü, ümitsiz olabilirler; bu, her zaman akıl hastalığına işaret etmez. (D)
– Televizyondaki intihar sahneleri (model oluşturarak) intiharları arttırabilirler. (D)
İNTİHAR RİSKİNİ BELİRLEME
Dr. Kaya’ya göre her türlü intihar girişimi, önemsiz gibi görünenler bile bir yardıma çağırma olarak algılanmalıdır. İntihar fikri bir kişinin iç dünyasının kararsızlığı ile başa çıkabilmek için son çabası olarak düşünülmeli. İntihar fikri ya da girişimi birkaç faktörün birleşmesiyle ortaya çıkar. Bunlar psikiyatrik bir hastalığın varlığı, hastalığın şiddeti, kişilik yapısı, aile ve sosyal destek sistemleri ve daha önceki öyküsüdür. Bu nedenle intihar riskinin belirlenmesi, bu ve diğer risk faktörlerinin bilinmesi ile desteklenmelidir.
DETAYCI PLAN YAPANLAR DAHA ÇOK RİSK ALTINDA
İntihar riskini belirlemede bireyin İntihar plân¬larını ve seçilen metodu öğrenmek ve kurtarılma zamanını hesaplayabilmek önemlidir. Örneğin eşinin yanında 50 adet asetoaminofen tableti içen kişi, gizli, detaylı plânlar yapan ve ipucu bırakmayan birine göre daha az risk altındadır.
YÜKSEK İNTİHAR RİSKİNİ GÖSTEREN ETKENLER
– Majör depresyon veya bipolar bozukluk (Manik-Depresif Hastalık.) deprese tip; özellikle de hastanın ümitsizlik duyguları varsa veya bu konuda istek belirtiyor ve bir silah ediniyorsa…
– Değerli şahsî eşyalarını ve koleksiyonlarını elden çıkarıyorsa
– Vasiyet mektubu yazmışsa.
– Yakın geçmişte veya ani bir kayıp ile birlikte alkolizm
– Psikoz içerisinde kendisine intihar yönünde emir veren ha-lüsünasyonlar (gaipten ses işitme)
– Şizofren hastada sekonder olarak gelişen depresyon
– Organize plânlı intihar fikri ve düşük kurtulma durumu
– Kullanılan veya düşünülen metodun ölümcüllüğünün yüksek olması…(asma,ateşli silah)
– Klinik olarak deprese bir biçimde intihar komplikasyonu.
– Sevilen, ölmüş bir kişi ile tekrar birleşme arzusu (özellikle çocuk ve gençlik intiharları için…)
– Belirgin bir presipitan faktörün varlığı.
İntihar riskinin klinik olarak belirlenmesi oldukça zor bir görevdir. Traunt ve arkadaşlarının (1991) Londra ve Ontorio çevresinde çalışan 99 psikiyatriste gönderdikleri sorularda, psikiyatristlerden intihar riskini belirlemede kendileri için önemli olan 10 faktörü sıralamaları, varsa başka ilavelerini belirtmeleri istenmiş.
Sonuçlar şöyle:
1- Ümitsizlik en önemli risk faktörü olarak belirlenmiş.
2- İkinci olarak intihar niyeti,
3- Daha önceden intihar girişimi varlığı,
4- Mood ve affektin seviyesi (disforik olması),
5- İnsanlararası ilişkilerin kalitesi,
6- Depresyon belirti ve bulguları,
7- Sosyal entegrasyon durumu,
8- Son zamanlarda ilişkilerde kayıp,
9- Mental durumun belirtileri,
10- Yardımı kabul etmeye yönelik isteklilik.
Bu yayına, verdiği cevaplarla katkıda bulunan psikiyatristlere göre, psikiyatrik teşhis birçok risk faktöründen daha önemsiz bulunmuş ve 11. sıraya yerleştirilmiş.
Ümitsizlik son zamanlarda, özellikle Beck ve arkadaşları tarafından daha da fazla ilgi çekmiştir.
Hürriyet