Çocuğun yetişmesinde ninnilerin de önemli katkısı vardır.
“Dandini dandini danalar,
Danalar girmiş bostana.
Sür bostancı danayı,
Yemesin lahanayı.”
şeklindeki bir ninni, çoğu anne-baba tarafından bilinmekte ve söylenmektedir. Böyle bir ninni, çocuğa pek de mesaj verici değildir. Bu tür ninniler yerine, sözgelimi şöyleleri söylenebilir:
“Uyu yavrum ninni,
Kapa gözlerini.
Tatlı rüyalara dal,
Öpsün melekler seni.”
Ninni, zamanla yerini masala, masal da hikayeye bırakır. Bu üçüyle çocuğun hem hayal dünyası gelişir, hem ufku açılır. Mesaj verici hikayeler onun kişiliğini şekillendirir, modelleme noktasında yardımcı olur.
Ebeveynler ve özellikle anneler masal-hikaye konusunda kendilerini yetiştirmelidirler. Çok cazip şekilde hazırlanmış olan ve sayıları memnunluk verici bir şekilde artan kitaplar onlara yardımcı olacaktır. Senenin her gününe bir masal düşecek şekilde hazırlanmış masal kitapları olduğu gibi, Doğu ve Batı klasiklerinden derlenmiş veya günümüzde yaşanmış olayları anlatan öykü ve hikaye kitapları piyasada bolca bulunmaktadır. Çocuğun elbise masrafının onda biriyle bu kitapları elde etmek mümkündür. Ayrıca, internette çocuk-aile siteleri vardır. Buralarda çok ilginç masal ve hikayelere yer verilmiştir, istifade edilebilir.
Ancak, yemeklerde seçici olunduğu gibi, bu kitaplarda ve sitelerde seçici olmak gerekir. Sözgelimi, dev-hayalet-canavar türü masal ve hikayeler çocuğun ruhunda ömür boyu silinmeyecek zararlı etkiler bırakabilir. Zira, çocuk son derece hassas bir ruh dünyasına sahiptir.
"Kelile ve Dimne"den bir örnekle bu bahsi noktalayalım:
"Tilki, gözüne kestirdiği bir horoza yaklaşır ve "ey horoz kardeş, ben senin babanı tanırım. Merhumun sesi çok güzeldi. Acaba senin nasıl?” der. İltifata aldanan horoz, gözlerini yumup ötmeye başlar. Fırsattan yararlanan tilki, horozun üzerine atlar, onu ağzına alır, yemek için götürür. Fakat köyün köpekleri peşine takılır. Tilkinin ağzındaki henüz parçalanmamış horoz, tilkiye seslenir: "Bunlardan kurtulamazsın. Ama, ‘ben horozu kendi isteğiyle götürüyorum’ dersen peşini bırakırlar." Tilki, horozun dediklerini söylemek için ağzını açınca, horoz kurtulur, kaçar. Ağzındaki avı kaçırmanın üzüntüsüyle, tilki kendi kendine şöyle der: "Lanet bir ağza ki, açılmayacak yerde açılır." Horoz ise şöyle demektedir: "Lanet bir göze ki, yumulmayacak yerde yumulur."