Child Development dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, genelde ilk doğan çocuk daha uyumlu ve boyun eğen bir mizaca, ikinci çocuk daha bağımsız bir kişiliğe sahip oluyor.
Yeni araştırmanın, "kuşaklar boyunca ebeveynlerin bu yoldaki gözlemlerine" ve doğum sırasının, "çocuğun kişiliğinin oluşumunda önemli bir rolünün bulunduğu düşüncesine" yeni kanıtlar sağladığı belirtildi.
Pennsylvania Devlet Üniversitesi, Hawaii Üniversitesi ve Purdue Üniversitesindeki araştırmacılar, ABD’de 7-19 yaş arası 364 çocuk ve genç ile bunların aileleri arasında yaptıkları araştırmada; çocuk ve ebeveynleriyle görüştüler, çocuklardan okul dışındaki faaliyetleriyle ilgili günlük tutmalarını istediler ve testosteron hormonu testi yaptılar.
Araştırma sonucunda, ikinci çocukların ergenlik dönemlerinde daha maceracı ve bağımsız oldukları, ilk doğanlarda ise bu yönde bir değişim görülmediği, bu çocukların daha muhafazakar oldukları belirlendi.
Doğum sırasının kişilik üzerindeki etkisi konusundaki ilk ciddi araştırma, 19. yüzyılda, psikiyatrist Alfred Adler tarafından yapılmıştı. Adler, ikincinin gelmesiyle birinci çocuğun "tahtından indirildiğini" öne sürmüştü.
Daha önce yapılan başka bazı araştırmalar da muhafazakar siyasi liderlerin ilk doğanlar, isyancı ve devrimcilerin ise ikinci çocuklar arasından çıkma ihtimallerinin daha fazla olduğunu iddia etmişti.
Araştırmada ayrıca, kız ve erkek çocukların hayata aynı kişilik özellikleriyle başlamalarına rağmen, erkek çocukların ergenlik yaşlarına geldiklerinde daha soğuk ve daha az hassas hale geldikleri kaydedildi.