Bugün ‘Sigarayı Bırakma Günü’

Şifali Bitkiler
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, tiryakilerin, sigarayı, ödül alma, terfi etme, çocuğunun olması, işte başarı gibi kendisini güçlü hissettiği dönem...
EMOJİLE

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, tiryakilerin, sigarayı, ödül alma, terfi etme, çocuğunun olması, işte başarı gibi kendisini güçlü hissettiği dönemlerde bırakmasının daha kolay olacağını bildirdi.

Prof. Dr. Özlü, tiryakilere, sigara ile ilgili söylenenleri duymazlıktan gelmeyip, ”9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü”nde kendileri ve sevdikleri için bir iyilik yapmalarını, sigarayı bırakmalarını önerdi.

Sigarayla arkadaşlığın, ölümle sonuçlanan bir birliktelik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özlü, şunları söyledi:

”Dünyada halen her yıl 5 milyon kişi sadece sigara içtiği için ölmekte. Bu, aramızdan her 6-7 saniyede bir kişinin sigaraya kurban gittiği anlamına geliyor. Her 2 ile 4 erkeğin ölümünden biri sigaradan olmakta. Türkiye’de ise sigara nedeniyle yılda 120 bin kişinin öldüğü hesaplanmakta. Bu sayı, trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, kokain, eroin ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından bile fazladır.”

EN ÖLDÜRÜCÜ SALGIN HASTALIK

Sigaranın, küresel olarak en öldürücü salgın hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, şöyle devam etti:

”Tüm zamansız ölümlerin yüzde 20’si sigaraya bağlıdır. Sigara içenlerde kanserden ölüm oranı, içmeyenlere oranla 15-25 kat daha yüksektir. İçilen her sigaranın ömürden 12 dakika çaldığı hesaplanmıştır. Sigara içenlerde ölüm hızı, içmeyenlere oranla iki kat fazladır. Sigara içenler içmeyenlere göre ortalama 20-25 yıl daha erken ölmektedir.”

Prof. Dr. Özlü, sigaranın sadece erken ölümlere yol açmakla kalmayıp, bazen tiryakilerin yıllarca kötü bir hayat yaşamalarına neden olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

”Kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde bozmak, hareket kapasitesini sınırlamak, günlük ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale getirmek, başkalarının destek ve bakımına muhtaç eden birçok süreğen hastalığa yakalatmak, sigara içenleri bekleyen akıbettir. Sigara, akciğer, kalp ve beyin damar sistemi hastalıklarından kanserlere kadar, tüm dünyada en sık görülen, en fazla öldüren, en çok sakat bırakan ve en yüksek tedavi maliyetlerine yol açan 60 civarında hastalığın nedenidir.”

KULLANMAK İÇİN NEDEN YOK

Bir kişinin sigara kullanmaması için birçok neden olduğunu ancak sigara kullanmak için gerçek bir nedeni bulunmadığının altını çizen Prof. Dr. Özlü, şöyle devam etti:

”Sigaraya ilk başladığınız günü düşünün. Etrafınızdakilerin zoruyla içinize çektiğiniz ilk dumana karşı vücudunuzun nasıl isyan ettiğini, nasıl öksürdüğünüzü, tıkandığınızı, başınızın nasıl döndüğünü hatırlayın. Size tiksinti veren bir madde, bugün keyif verici hale gelmişse bu bir şartlanmanın sonucudur. Eğer dilerseniz, bunu değiştirebilirsiniz.”

İstenilmesi halinde sigaranın bırakılabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Özlü, şöyle dedi:

”Buna inanın. Yakın çevrenizi gözden geçirin, yıllarca sigara içip şu anda terk etmiş onlarca kişiyi hemen sayabilirsiniz. 1970-1990 yılları arasında düzenlenen kampanyalar sırasında, sadece ABD’de 50 milyon kişinin sigarayı bıraktığını biliyor musunuz? Bu kadar kişinin başarabildiği bir işi, sizin yapamamanız için hiçbir gerekçe olamaz.”

SİGARAYI BIRAKMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER

Prof. Dr. Özlü, sigarayı bırakmak isteyen kişinin zamanlamayı iyi yapması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

”Tatile veya herhangi bir nedenle seyahate gitmek gibi, rutin yaşamınızdan ve arkadaş çevrenizden uzaklaşmanız gereken olaylar ile ödül alma, terfi etme, çocuğunuzun olması, iş başarısı gibi kendinizi daha güçlü hissettiğiniz dönemler fırsat olabilir. Sigarayı bıraktığınızı herkese açıklayıp, onların desteğini alın. Sizde sigara içme arzusu uyandıran iş, davranış ve durumlardan uzak kalmaya çalışın. Örneğin kahvehaneye, içkili yerlere gitmez olun. Bir süre çay-kahve yerine soğuk içecekler deneyin. Boş kalmayın, kendinize hobi ya da meşguliyet bulun, spora zaman ayırın. Sakız, yeşil sebzeler, havuç gibi şeyler sigara arayışınızı engelleyebilir, anahtarlık, kalem gibi küçük oyuncaklarla ellerinizi meşgul edebilirsiniz. Sigaraya ayırdığınız kaynakla kendinizi ya da sevdiklerinizi ödüllendirecek sürprizler yapın.”

Sigarayı bırakacak kişinin, sigara içen arkadaşlarından bir süre uzak kalmasını tavsiye eden Prof. Dr. Özlü, şöyle konuştu:

”Başkaları sigara teklif ettiğinde reddetme hakkınızı kullanın. ‘Hayır’ diyebilme özgüvenine sahip olun. Onlara göre değil, kendi doğrularınıza göre yaşayın. Kendinize saygılı olun. Kimse için hayatınızı riske atmak zorunda değilsiniz. Sigara içme arzusu geldiğinde, bırakma nedenlerinizi tek tek hatırlayın. Kalkıp dolaşın, dış ortama çıkıp yürüyün, birkaç kez yavaş ve derin nefes alıp verin. Asla ‘bir taneden bir şey olmaz’ demeyin.”

”Depresyon, anksiyete bozuklukları gibi ruhsal sorunların sigara bağımlıları arasında görülme sıklığının toplum genelinde göre daha yüksek”, ”sigara içme oranlarının, şizofreni hastalarında yüzde 90, bipolar bozukluk hastalarında yüzde 70, başka psikiyatrik bozukluğu olanlarda ise yüzde 45-70 arasında olduğu” bildirildi.

HER YIL 5 MİLYON KURBAN

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Dr. Şeref Özer, dünyada her yıl yaklaşık 5 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan yaşamını yitirdiğini söyledi.

”Geçen yüzyılın sonunda yaşları 35-69 yaş arasında bulunan tüm insanların ölümlerinin yüzde 30’unun, 69 yaş üstündeki insanların ölümlerinin ise yüzde 14’ünün sigara içimine bağlı geliştiğinin tahmin edildiğini” belirten Özer, sigara içiminin beklenen yaşam süresini bütün yaş gruplarında 16 yıl, 35-69 yaş grubunda ise 22 yıl kısalttığını dile getirdi.

Dünyada, şu anda 15 yaş üstü 1,2 milyar kişinin sigara içtiğini, bu rakamın 2025’te 1,6 milyara ulaşmasının beklendiğini anlatan Özer, ”2030’da 8 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybedeceği öngörülüyor ve bu ölümlerin yüzde 70’inin de gelişmekte olan ülkelerde olacağı düşünülüyor” dedi.

Özer, Dünya Bankası raporlarına göre 1990-1997 yılları arasında sigara içiminin en hızlı arttığı ülkenin Endonezya’dan sonra Türkiye olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de erişkin nüfusun yaklaşık yarısının sigara içtiğinin belirlendiğini söyledi.

‘ÜÇ SİGARADAN FAZLA İÇENLER BAĞIMLI’

Şeref Özer, ”günde 3 sigaradan fazla sigara içenlerin yüzde 94’ünün uzun dönemde bağımlı olduğunu” ifade etti.

Nikotinin ruhsal açıdan uyarıcı nitelik taşıyan madde olmasının, duygu durumu olumlu yönde değiştiren, rahatlatıcı etkisinin bulunmasının kullanımı artırdığını belirten Özer, ”Ama bu durum aynı zamanda sigaranın neden olduğu sonuçlara duyarsızlık yaratıyor ve bırakma çabalarını azaltıyor” dedi.

Özer, psikiyatri hastalarında genel nüfusa göre sigara içmenin ve nikotin bağımlılığının daha çok görüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:

”Hafif şiddette depresyonun sigara içimini artırdığı, düzenli sigara içenlerde depresyon oranının ve bununla bağlantılı olarak intihar oranlarının içmeyenlere göre daha yüksek olduğunu belirtilmektedir. Depresyonu olanların sigarayı bırakma oranları içenlere göre daha düşük olduğu belirtilmektedir.

Bir araştırmada, sigara içme oranının şizofreni hastalarında yüzde 90, bipolar bozukluk hastalarında yüzde 70, başka psikiyatrik bozukluğu olanlarda ise yüzde 45-70 arasında olduğu bildirilmektedir.”

‘SİGARA İÇENLERDE PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR YAYGIN’

”Sigara içenlerde psikiyatrik bozuklukları toplum geneline göre daha yaygın” diyen Özer, ”sigarayı bırakmak için yardım isteyen hastalar arasında yüzde 30’a varan oranlarda depresyon ve yüzde 20 ya da daha fazlasında alkol kötüye kullanımı ya da bağımlılığı öyküsü bulunabildiğini” açıkladı.

Özer, ”Bağımlılık düzeyinde olsun ya da olmasın, sigara ve tütün kullanımı olanlarda depresyon, anksiyete bozukluğu ve psikotik bozukluklar gibi bazı psikiyatrik sorunların bunları kullanmayanlara göre daha fazla olduğu bilinmektedir. Bu ürünlerde yer alan nikotin, düzenli sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı sonucu bağımlılığa yol açmaktadır” diye konuştu.

Sigara kullanımı ile ilişkili bozukluklardan nikotin bağımlılığının kronik ve yineleme riskinin yüksek bir bozukluk olduğunu, en az 5-7 başarısız bırakma girişiminin bulunduğunu anlatan Özer, şöyle konuştu:

”Nikotin bağımlılığı, rahatlamak ya da yoksunluk belirtilerini gidermek için nikotin almak, giderek artan miktarlarda kullanmak, başarısız bırakma girişimleri, zararları bilinmesine rağmen içmeye devam etme ve sosyal-mesleki işlevsellikte bozulmayı içermektedir.

Nikotin yoksunluğunun ise en az birkaç hafta süreyle nikotin kullanılması, bırakmadan sonraki 24 saatte ise huzursuz, sıkıntılı ve kötü hissetme ya da çökkün duygudurum, uykusuzluk, çabuk kızma, sinirlenme, öfkelenme, anksiyete (bunaltı), düşüncelerini yoğunlaştıramama, huzursuzluk, kalp hızında azalma, iştah artması-kilo alma gibi belirtilerden en az dört tanesinin bulunması ile kendini göstermektedir.”

”Depresyon, anksiyete bozuklukları ve diğer madde kötüye kullanım şekilleri sigara içicilerin üçte birinde görülmektedir” diyen Şeref Özer , ”Sigara içme süresi ve miktarı ile yaşanan sorunlar arasında doğrudan bir ilişki vardır. Sorunlar arttıkça sigara içme, sigara içme arttıkça da ruhsal ve fiziksel sorunlar artmaktadır” şeklinde konuştu.