Tuzun fazlasının zararlı olduğunu bilmeyen yok. Ama bilimadamlarına göre insanlar bu gerçeği bilseler de kendilerini mutlu ettiği için, yediklerine daha fazlasını koymaya meyilli olabilir.
ABD’deki Iowa Üniversitesi’nden araştırmacıların, Psikoloji ve Davranış dergisinde yayımlanan raporunda, tuzun doğal bir antidepresan olabileceği görüşüne yer verildi.
Fareler üzerinde yapılan deneylerde tuz eksikliğinin, hayvanları normalde yapmaktan hoşlandıkları aktivitelerden uzak durmaya yöneltmiş ki bu depresyona bir işareti olarak yorumlanan bir durum.
Bununla beraber uzmanlar, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyona yol açtığı konusunda uyarıyor.
İnsan vücudunun sodyuma – kloridle beraber tuzu oluşturan kimyasal – ihtiyacı bulunuyor, ancak aşırı tüketimi kan basıncının yükselmesine yol açıyor, bu da kalp krizi sebeplerinin başında geliyor.
İngiltere’de Gıda Standartları Kurumu, ortalama bir yetişkinin günde 6 gramdan fazla tuz tüketmemesi gerektiğini söylüyor.
Tüketim miktarının düşmekte olduğu ancak İngiltere’de günlük ortalama tuz tüketiminin 8,6 gram olduğu belirtiliyor.
Bu miktarın dörtte üçü hazır gıdalardan geliyor.
Gıda Standartları Kurumu geçtiğimiz günlerde daha sağlıklı beslenilmesi yolundaki çağrılarını yinelemişti.
Bu bulgular ayrıca bağımsız uzmanlardan oluşan bir panelin raporunu da destekliyor.
Rapor, ünlü şeflerin yağ oranı yüksek tariflerle ülkedeki obezite salgınına katkıda bulundukları yolunda uyarılar içeriyordu.
Araştırmayı yürüten psikolog Kim Johnson, tuzun bağımlılık yaratabilecek bir madde olduğuna da dikkat çekiyor.
Bağımlılığın işaretlerinden biri bir maddenin zararlı olduğunu bile bile kullanma eğilimi olarak açıklanıyor – tuza bağımlı insanlar da bu maddenin tüketimini azaltmaları gerektiğini bilseler de düşük tuz içeren yiyecekleri sıkıcı buldukları için tuzlu gıdalar tüketmeye devam ediyorlar.