Giresun Üniversitesi (GRÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fındığın içi kadar, çok kıymetli olmasına rağmen kabuğunun yeterince değerlendirilmediğini söyledi.
Türkiye’de fındık kabuğunun ısınma amaçlı kullanıldığını belirten Taş, “Oysa fındığın kabuğu da ürünün içi kadar kıymetli. Belki de içinden daha kıymetli. Biz yeterince değerini bilmiyoruz. Böyle değerli üründen daha fazla faydalanmak yerine, sadece ısınma amaçlı olarak kullanarak adeta ziyan ediyoruz” dedi.
Fındık kabuğundan kanser ilacı üretmek için proje hazırladıklarını ifade eden Taş, şöyle konuştu:
“Fındık kabuğundan, dünyada kullanılan beş antikanser ilacından birinin aktif maddesi olan ‘paklitaksel’ üretimi mümkün. Paklitaksel üretimi için ‘Fındık Kabuklarından Makro Seviyede Paklitaksel ve HMF Eldesi Projesi’ hazırladık. GRÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saim Topçu ve Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil İbrahim Uğraş ile hazırladığımız projede bu hedefimize ulaşmak için çalışacağız.”
Türkiye aktif madde ithalatından kurtulacak
Proje kapsamında ilk olarak fındık kabuğu örneklerinde paklitaksel ve değişik türevlerinin izole edilmesi için uygun yöntemin belirleneceğini dile getiren Taş, belirlenen bu yöntemlerin makro seviyede numunelere uygulanarak yöntem ve yöntemlerin kullanılabilirliğinin test edileceğini anlattı.
Taş, projeyle fındık kabuğundan paklitakseli izole etmenin yanı sıra, kalan kısmından da büyük oranda endüstriyel girdi olan Hidroksimetil Furfural (HMF) elde edilmesi de hedeflendiğini belirterek, şöyle dedi:
“Böylelikle fındık kabuğuna ilave bir katma değer oluşturulmasını amaçladık. Türkiye’nin kanser ilaçlarının aktif maddeleri yurt dışından ithal ediliyor. Proje başarıyla tamamlandığında Türkiye artık aktif maddeleri ithal etmek zorunda kalmayacak Böylece ithalat için her yıl ödenen ciddi kaynak milli ekonomiye kazandırılmış olunacak.”
Proje 2 yılda tamamlanacak
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca projelerinin “San-Tez” programı kapsamında desteklenmeye değer bulunduğunu ifade eden Taş, proje sözleşmesinin imzalanmasının ardından projenin 2 yıl içerisinde tamamlanmasını hedeflediklerini aktardı.
Yrd. Doç. Dr. Saim Topçu ise paklitakselin, doğal antikanser bileşik olduğunu ve ABD’de yetişen ‘taxus brevifolia’nın bitkisinin kabuğundan izole edildiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Laboratuvar ortamında kimyasal maddelerden başlayarak sentetik yoldan 25-30 basamaklı bir reaksiyon zinciri ile üretilebilmekte ancak veriminin düşük olması nedeniyle çok pahalıya mal olmaktadır. Daha ekonomik yoldan üretimi ise pasifik porsuk ağacı kabuğundan izolasyonu ile yapılmaktadır. Buradaki en önemli sorun ise ham madde olan ağacın yavaş gelişimi sonucu yeterli derecede ağaç kabuğu elde edilememesidir. Bütün bu zorluklardan dolayı paklitaksel fiyatı son derece yüksektir.”
Taş, fındık kabuğunun ise sadece bir yıllık ürün değil her yıl tazelenen bir ham madde kaynağı olduğunu dile getirerek, “Türkiye’de her yıl en az 300 bin ton fındık kabuğu ortaya çıkıyor. Paklitakselin elde edilmesi noktasında hammade sorunu yaşanmayacak bir ürün. Biz fındık kabuğundan uygun koşullarda ve verimli bir şekilde elde etmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Fındık kabuğundaki paklitakselin alınmasının, kabuğun yakacak olarak kullanılmasına engel olmayacağını kaydeden Topçu, “Projenin başarılı olması durumunda sadece ucuz bir yakıt olarak kullanılan fındık kabuğu ekonomiye kazandırılacak. Katma değeri yüksek ürünlere dönüşümü sağlanmış olacak. Yeni iş imkanları oluşturabilecek” ifadelerini kullandı.