Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, her geçen gün dünya genelinde obez sayısının arttığını ve bunun giderek büyük bir tehlike haline gelmeye başladığını söyledi. Hatun, son 30 yılda fazla kilolu çocuk sayısının 3 kat arttığını belirterek, "Dünyada 5 yaş altındaki 20 milyon çocuğun fazla kilolu veya şişman olduğu tahmin edilmektedir.” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü‘nün (DSÖ) özellikle şehirde yaşayanların giderek pasifleşmeye başladığına bunun da risk faktörü olduğuna dikkati çektiğini belirten Hatun, şunları kaydetti: "DSÖ’ye göre, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan pek çok ülkede gençlerin üçte ikisinden fazlasının yeterince aktif olmadığı tahmin edilmektedir. Oysa, aktif olmak gençlerin ve çocukların kas uyumunu geliştirmelerine, sağlıklı kemikleri, kasları ve eklemleri korumalarına, kilolarını korumalarına, aşırı kiloları vermelerine ve kalp ve bağırsakların işlevlerini geliştirmesine yardım eder."
ÇOCUKLAR GEÇMİŞ OYUNLARI UNUTTU
Kocaeli il merkezindeki lise öğrencileri arasında yapılan bir araştırmaya göre öğrencilerin yarıya yakınının düzenli egzersiz yapmadığı, kızların yüzde 57’sinin, erkeklerin ise yüzde 43’ünün beden eğitimi derslerine katılmadığı belirlendi. Aynı öğrenciler arasında internet kafeye gitme ve ortalama 1 saatten fazla TV seyretme oranı ise yüzde 75’e kadar çıkıyor.
Çocukların geçmişte apartmanların bahçelerinde ip atladığını, sek sek, saklambaç, misket, yakan top gibi fiziksel aktivite gerektiren oyunlar oynadığını, bunun da kasları geren ve yer çekimine karşı yapılan egzersizler olduğunu dile getiren Hatun, şöyle devam etti:
"Kemiklerin yerçekimi etkisiyle bile olsa gerilimden uzak kalması kemiklerin erimesine sebep olmaktadır. Yakın zamanda yayımlanan bir araştırmada, 8 ay süreyle günde 10 veya daha fazla sıçrama hareketi yapan çocukların, normal okul aktivite programındaki çocuklara göre kemik yoğunluklarında yüzde 1,2 oranında artma olduğu görüldü. Kemik yoğunluğundaki yüzde 5 oranındaki artma, osteoporotik kırılma riskini yüzde 40 azaltmaktadır. Bu nedenle yüzde 1’lik bir artış bile çok önemlidir."