Geçen 15 Mayıs’ta Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde, Uşak’ta intihar sonucu ölen lise öğrencisi 19 yaşındaki Tevfik Yılmaz’ın yüzü nakledilen Turan Çolak, nakil öncesi ve sonrasında yaşadıklarını, bundan sonra neler yapmak istediğini anlattı. İzmir’in Kiraz İlçesi’nde yaşarken, 3.5 yaşında ocağa düşmesi sonucu yüzü ve kulaklarının tamamının yanmasıyla hayatı değişen Turan Çolak, Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından yapılan yüz nakli ile yeni bir hayata kavuştu. Yüz nakli ameliyatı olmadan önceki hayatını yaşamış gibi görmediğini söyleyen Çolak, yanık yüzü nedeniyle sürekli alay edildiğini söyledi.
‘ALAY ETTİLER, PSİKOLOJİM BOZULDU’
Turan Çolak, nakil olmadan önce büyük küçük herkesin kendisiyle alay eder gibi davrandığını kaydetti. Çolak, "Ufak çocuklar bir yerde dursun, büyüklerden benimle alay eder gibi konuşanlar vardı. Koskoca amir ve müdür gibi adamlar vardı. Ama şimdi yüzüm düzeldi. Gidip benimle dalga geçenlere ben de cevap vereceğim. Gerektiği zaman vermiştim ama şimdi daha iyi vereceğim. O kadar çok alay ettiler ki psikolojimin bozulmaması mümkün değildi" diye konuştu.
‘UĞUR’U GÖRDÜM, NAKLE KARAR VERDİM’
Turan Çolak, Türkiye’de ilk kez yüz nakli yapılan 20 yaşındaki Uğur Acar’ın basında yer alan görüntüleri ve fotoğraflarını gördükten sonra yüz nakli olmaya karar verdiğini söyledi. Çolak, "Aslında buna karar vermek bana hiç zor gelmedi. Çünkü ben her şeyi göze almıştım. Uğur’u görmeden önce dış devletlerde yapılan yüz nakillerini internetten araştırıyordum. Uğur da olduktan sonra onu takip etmeye başladım. Onun eski ve yeni fotoğraflarını gördüm. Çok büyük fark vardı. Uğur ilk televizyona çıktıktan sonra kararımı verdim ve ‘Ben de müracaat edeceğim’ dedim. Uğur’un basın toplantısı yaptığı gün müracaat ettim. Gerçekten şansım varmış ki çok kısa sürede nakil oldum" diye konuştu.
‘İLK ÖMER HOCA’NIN SESİNİ DUYDUM’
Nakil ameliyatına girmeden önce değişik duygular içerisinde olduğundan bahseden Turan Çolak, şöyle konuştu:
"Doktorlar bana riskli bir ameliyat olduğunu söyledi. Ben de ‘Zaten hocam biz yaşamıyoruz, şu an hiçbir şey hissetmiyorum. Öyle de olsa böyle de olsa bu ameliyatı geçireceğiz, korkmuyorum’ dedim. Ameliyat bittikten sonra gözüm kapalıydı. Yoğun bakımda AÜ Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın sesini duydum. Konuşamıyordum. ‘Çok güzel olmuş’ falan diyorlardı. Her şeyi duyuyordum ama konuşamıyordum. Daha sonra kardeşim geldi yanıma refakatçi olarak. Kardeşimle yazışarak konuşmaya başladım. Kardeşim ‘Çok güzel oldu’ diyordu. Yaklaşık 15 gün sonra konuşmaya başladım. Kendimi çok merak etmiştim."
‘AİLEMLE TELEFONDA GÖRÜŞÜYORUM’
Çolak, ameliyattan sonra yaşadığı değişimi kendini görmeye gelen ailesinin de şaşkınlıkla gözlemlediğini aktardı. Turan Çolak, "Onlar da tabii ki şaşırdı kaldı. ‘O kadar değişmiş, düzelmiş’ dediler. Annem ağlayarak konuştu. Onlarla telefonla konuşuyorum. İnternetten bakıyorlar, bana ‘Ne zaman geleceksin’ diye soruyorlar. Sürekli beni görmek için televizyon seyrediyorlar. Taburcu olduktan sonra ilk işim yüzü bağışlayan aileyi ziyaret edeceğim. Onlara teşekkür edeceğim, sarılacağım. Onlar da benim ailem gibi olacak. Ben onlar sayesinde bu hale geldim" dedi.
‘PSİKOLOJİK SORUNLAR YAŞADIM’
Yüz nakli olmadan önce yaşadığını hissetmediğini ifade eden Turan Çolak, kendisi için herşeyin yeni baştan başlayacağını dile getirdi. İlk olarak önceki hayatından ve yaşadığı psikolojik sorunlardan kurtulacağını belirten Çolak, "Çok psikolojik sorunlar yaşadım. Sabaha kadar alkol aldığım günler oldu. Bir kere ondan kurtulacağım. Hastaneye yattıktan sonra hiç sigara ve alkol kullanmıyorum. İlk önce bunlardan kurtulmak istiyorum" diye konuştu.
‘ORGANLARIMI BAĞIŞLAYACAĞIM’
Naklin ardından sakallarının uzadığını ve hastanenin sağladığı berber tarafından 3 kez tıraş edildiğini vurgulayan Turan Çolak, yüzünü yavaş yavaş hissetmeye başladığını anlattı. Hedefleri arasında evlenmek ve alınması halinde askere gitmenin de olduğunu dile getiren Turan Çolak, organ bağışı konusunda ise şunları söyledi:
"Herkes organ bağışlasın. Her çeşitten hasta var. Ben kendi organlarımı da bağışlayacağım. Ben ailemi de tek tek ikna edip onlara da bağış yaptıracağım. Herkes bağışlasın ki, bütün hastalar kurtulsun. Bir insanın hayatı bir sürü hayat kurtarıyor. Herkesten bekliyorum."
AHaber