Herkeste var deyip geçmeyin!

Hastalıklar
Erkeklerde en çok görülen kanser türleri arasında ilk sırada yer alan akciğer kanserinin görülme sıklığı kadınlarda da giderek artıyor. Türkiye’de her yıl 50 bin kişinin tanıştığı akciğer kanserinin b...
EMOJİLE

Erkeklerde en çok görülen kanser türleri arasında ilk sırada yer alan akciğer kanserinin görülme sıklığı kadınlarda da giderek artıyor. Türkiye’de her yıl 50 bin kişinin tanıştığı akciğer kanserinin başlıca nedeni ise sigara! Zira hastalığın yüzde 90’ı aktif ve pasif sigara içiciliğine bağlı olarak gelişiyor. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, akciğer kanseri tanısı konulan hastaların yüzde 75’e yakınının ancak ileri safhada yani 3. ve 4. evrede saptanabildiğini belirtirken, bunda hastalığın sinsi seyretmesinin ve bazı temel belirtilerin hasta tarafından yeterince önemsenmemesinin etkili olduğunu vurguluyor. Uzun yıllar sigara içmiş kişilerde herhangi bir şikayet olmamasının, bu kişilerde akciğer kanseri olmadığı anlamına gelmediğini belirten Prof. Dr. Özlem Er, 17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü kapsamında, hangi durumlarda akciğer kanserinden şüphelenilmesi gerektiğini anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

*Giderek artan öksürük

Öksürük akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer almasına rağmen ne yazık ki hastalar tarafından çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren ve giderek artan, nedeni saptanamayan inatçı öksürük bu tehlikeli hastalığın temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler.

*Göğüs ağrısı

Göğüs ağrısı şüphesiz pek çok nedenden kaynaklanabiliyor. Ancak akciğer kanserinin de temel belirtileri arasında yer aldığından dikkatli olmak şart. Eğer göğüs ağrınız derin nefes almakla, öksürürken hatta gülerken artıyorsa mutlaka zaman kaybetmeden hekime başvurun. ‘Üşütmüşümdür, bitki çayı ya da öksürük şurubu kullanayım geçer’ düşüncesi zaman kaybedilmesine neden oluyor. 

*Nefes darlığı

Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor. Sinsi gelişen bu hastalıkta önemli bir gösterge olan nefes darlığı, buna karşın ne yazık ki gerektiği şekilde önemsenmiyor. Hele de yaşlı ve kilolu hastalar çoğunlukla nefes darlığını yaşlarına bağlarken, genç hastalar da işlerinin yoğunluğundan doktora gitmeyi ihmal ettiklerini belirtiyorlar. Oysa erken tanı çok büyük önem taşıdığından, nefes darlığında çeşitli bahanelere sığınmamak ve hekime görünmek gerekiyor.

*İştahsızlık ve kilo kaybı

Özellikle aktif sigara içen kişilerde iştahsızlık baş gösterdiğinde mutlaka önemsenmeli ve bir hekime danışmaktan kaçınılmamalı. Nedeni belirlenemeyen kilo kaybı da akciğer kanserinin önemli belirtileri arasında yer aldığından ihmal edilmemeli.

*Ses kısıklığı ve yutma güçlüğü

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, akciğer kanserinin belirtilerden biri olan ses kısıklığı ve yutma güçlüğünün de tıpkı diğer belirtiler gibi birçok nedenden kaynaklanabileceğini belirtirken, “Buna karşın soğuk algınlığı gibi bir durum olmaksızın gelişen ses kısıklığında doktora görünmek gerekir. Teşhis için hastanın yakınmaları, öyküsü ve muayene bulguları çok önemli” diyor.

*Halsizlik

Akciğer kanserinde çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik de atlanmaması gereken, sık görülen belirtiler arasında yer alıyor. Ülkemizde çok yaygın olan demir eksikliği anemisinden mevsimsel şartlara, günlük hayatın yoğun koşuşturmacasından psikolojik sıkıntılara dek birçok nedenden kaynaklanabildiğinden çoğunlukla arkadaş sohbetlerinde ‘çok halsizim, kendimi çok yorgun hissediyorum, artık çok çabuk yoruluyorum’ şeklinde dile getirilen bu şikayetler için ne yazık ki çoğunlukla hekime görünmek için zaman yaratılmıyor. Oysa bu şikayetler günlük hayatı olumsuz etkilemeye başladıysa ve solunum şikayetleri de eşlik ediyorsa akciğer taraması yaptırılması ihmal edilmemeli.

*Parmaklarda çomaklaşma

Parmaklarda çomaklaşma el ve ayak parmaklarının uçlarındaki yumuşak dokunun şişip yuvarlaklaşması anlamına geliyor. Genellikle akciğer kanseri dışı nedenlerde yavaş ve ağrısız gelişirken, akciğer kanseri ile birlikte ise hızlı ve ağrılı bir durum görülüyor. Kanserin tedavisi ile şikayetler geriliyor.

*Sırt, kürek kemiği ve omuz ağrısı

Ülkemizde özellikle sırt ve omuz ağrısı şikayetlerine sıkça rastlanırken, masa başı çalışanlar bunu çoğunlukla duruş bozukluğu ve uzun saatler bilgisayar başında çalışmanın yol açtığı bir sorun olarak değerlendirebiliyor. Oysa akciğer kanserinin yayılması durumunda sırt ağrısı, omuz ağrısı, kürek kemiği ağrısı, kol, bacak ağrısı ya da beyine sıçramışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtiler olarak kendini gösteriyor. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki bezelerde büyüme olması ise özellikle akciğer kanserini düşündürüyor.

*Sık tekrarlayan enfeksiyon

Bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık tekrarlaması ve iyileşmemesi de akciğer kanserinin belirtilerinden. Özellikle 15 yıldan daha uzun süre günde bir paket sigara içen ya da sigarayı bırakmasının üzerinden 15 yıl geçmemiş olan kişilerde mutlaka yılda bir kez tarama öneriliyor. Bilimsel çalışmalar; 55-74 yaş arasındaki yoğun sigara içme öyküsü olan kişilerde düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserini erken saptamanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Birinci evre denilen erken evrede tedavi ile başarı oranı yüzde 80-90’ı bulabilirken, uzun yıllar sigara içmiş kişilerin hiçbir şikayetleri bulunmasa da düzenli kontrole gitmeleri şart.

*Gözlere dikkat!

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er “Göz kapağında düşme ve göz bebeğinde küçülme ile yüzün aynı tarafında terleme olmaması da akciğer kanserine işaret edebiliyor. Bu durum tıpta Horner sendromu olarak isimlendiriliyor” diyor.   

xxxxxxxxxxxxxxxx Kutu xxxxxxxxxxxxxxxxxxx

2 önemli gelişme ömrü uzatıyor

Son yıllarda akciğer kanseri tedavisinde iki önemli gelişmenin umut verdiğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er “Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde tümör genomik özelliklerini özellikle EGFR, ALK gibi genetik değişikliklerin varlığını araştırarak uygun hedefe yönelik tedavilerin kullanımı sağkalımda uzama sağladı. Tedaviye bağlı yan etkilerde de belirgin azalmaya yol açtı. Diğer önemli gelişme ise immünoterapide oldu. İleri evre akciğer kanseri tedavisinde immünoterapi kullanımı hastaların sağkalımında ve yaşam kalitesinde önemli gelişmelere neden oldu. Tanı sırasında tümörün belli özelliklerini saptayarak immünoterapiyi kemoterapiden önce kullanmak mümkün” diyor. 

xxxxxxxxxxxxxxxx Kutu xxxxxxxxxxxxxxxxxxx