Verem dünyada halen 10 ölüm nedeninden biri

Hastalıklar
Verem Propaganda Haftası nedeniyle Türk Toraks Derneği Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Doç.Dr. Aylin Babalık, toplum sağlığı açısından önemli olan bu hastalık ile ilgili halkımızı bilgilendirme ...
EMOJİLE

Verem Propaganda Haftası nedeniyle Türk Toraks Derneği Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Doç.Dr. Aylin Babalık, toplum sağlığı açısından önemli olan bu hastalık ile ilgili halkımızı bilgilendirme amaçlı açıklamalarda bulundu.

Doç.Dr. Babalık, “Tüberküloz (Verem), halen dünyadaki ilk 10 ölüm sebebinden biri olarak en fazla ölüme sebep olan enfeksiyon hastalığıdır. 2017 yılında 1,6 milyon kişi bu sebeple ölmüştür. Ölümlerin %95’i hastalık sıklığıyla benzer biçimde, düşük ve orta gelirli ülkelerdedir. 21. yüzyılda milyonlarca insanın bu önlenebilir ve iyileştirilebilir hastalıktan hayatlarını kaybetmesi kabul edilemez” diyerek hastalığın ölümle sonuçlanabilmesine karşın önlenebilir ve tedavi edilebilir olmasına dikkat çekti.

 

Doç. Dr. Babalık ayrıca “Dünya genelinde her yıl 10 milyon yeni hastanın ortaya çıktığı biliniyor. Bu hastaların ancak yüzde 64’ünün raporlandığı, yüzde 36’sının ise kayıtlarda yer almadığı bilinmektedir. Hastalara tanı konulamamasının en önemli nedenleri, özellikle Afrika ve Asya’da, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve ekonomik sorunlardır” dedi.  Dünyada tüberküloz kontrolü ile ilgili en son politika olan Tüberkülozu Bitirme (END TB) Stratejisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Babalık, şunları söyledi:

“Bu stratejiye göre, 2035 yılına gelindiğinde yeni hasta ortaya çıkma sıklığında  %90 azalma, ölümlerde %95 azalma ve Tüberkülozdan etkilenmiş̧ ev halkının bu hastalığa bağlı yıkıcı maliyetlerle karşılaşma yüzdesi %0 olarak hedeflenmektedir. Bu hedeflere ulaşmak için bütün hastaların tedavisinin yanında özellikle latent (gizli) tüberküloz enfeksiyonu kontrolü, riskli gruplar, yabancı uyruklu/göçmen hastalar, dirençli hasta ve temaslılarının yakından takibi ve politik kararlılık gereklidir.”   

Ülkemizdeki duruma da değinen Doç. Dr. Aylin Babalık, “Türkiye’de hasta sayısı yıllar içinde giderek düşmektedir (2005 yılındaki hasta sayısı 20.535 iken 2017 yılında hasta sayısı 12.046’ya düşmüştür). 2016 yılında tanı konulmuş hastaların %86’sının tedavisi başarı ile tamamlanmıştır. Yabancı ülke doğumlu hastaların sayısı ülkemize göçle gelen nüfusun artışına bağlı olarak artmaktadır. 2017 yılında 12.046 hastanın 1.107’si yabancı ülkelerden göçmen olarak gelen kişilerdir. Ülkemizde ilaca dirençli hastaların sayısında düşüş yoktur.” şeklinde verileri paylaştı.  

“VEREM TEDAVİSİ ÜCRETSİZDİR”

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram ise, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri Verem Savaşına özel bir önem vermiş, başarılı bir verem savaşı programı yürütmektedir. Her ilimizde en az bir verem savaşı dispanseri hastalara ücretsiz hizmet vermektedir. Tüberküloz tedavisi ücretsizdir. Bu hizmetin aksamadan sürdürülmesi gereklidir. Hastaların erken tanısı ve tedavisi, tedavilerinin başarı ile tamamlamaları için doğrudan gözetimli tedavinin kaliteli yapılabilmesi amacıyla desteklenmesi gerekmektedir. Verem savaş dispanserleri, hastalanma riski taşıyanların muayenesi ve koruyucu tedavilerini kapsayan bütünlüklü bir program ile bu başarıdaki en önemli paya sahiptir.” diyerek, ülkemizde veremle savaşın başarısını sağlayan noktalara vurgu yaptı.

Prof. Dr. Bayram ayrıca, “Bu nedenle veremle uğraşan bu birimlerin uygun koşullarda çalışmalarına devam etmesi ve bu birimlerde çalışan sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi, eğitimli ve deneyimli personelin sürekliliğinin sağlanması veremle savaşın en önemli unsurlarını oluşturmaktadır. Hastaların sosyal statülerini kaybetmeden, ekonomik sıkıntı yaşamadan, tedavilerini başarıyla tamamlamaları için psikolojik ve ekonomik destek de sağlanmalıdır. İki Bakanlık tarafından ekonomik geliri düşük hastalara sağlanan maaş desteği, verem savaşına büyük katkı sağlamıştır. Bunun yanında verem tedavisi için şehirlerarası yol giden hastalara da bu konuda ekonomik destek sağlanması yararlı olacaktır” dedi.

 

 

Kaynak: Birgün