Klimik Dergisi’nin son sayısında hastanelerdeki el hijyeni kaynaklı sorunlara dikkati çeken bir araştırma yayımlandı. Enfeksiyon hastalıkları alanında çalışma yürüten Nazlım Aktuğ Demir, Şua Sümer, Onur Ural ve Lütfi Saltuk Üniversite hastanesinde okuyan 892 öğrenci, 243 araştırma görevlisi ve 131 öğretim üyesi olmak üzere toplam bin 266 kişinin katılımı ile el hijyeni üzerine bir anket yaptı.
Çalışmaya katılanların yüzde 54.2’si el hijyenine uyum oranını “orta”, yüzde 23.1’i “iyi”, yüzde 32.7’si “kötü” bulduğunu belirtti. Katılımcıların büyük çoğunluğu“ eldiven giymek el hijyeni yerine geçer” dese de eldiven kullanımından önce ve sonra da el hijyeni mutlaka sağlanması gerektiği vurgulandı. El hijyeni konusunda yaşanan sıkıntının önde gelen sebepleri “ürün bulunamaması, iş yükü, unutma, rol model yokluğu” diye sıralandı.
TEMAS ÖNCESİ EL YIKAMA
Gruplar halinde yapılan çalışmada, el yıkama oranları temas öncesi yüzde 12.4, eldiven çıkarıldıktan sonra yüzde 10.6 ve vücut sıvılarıyla temastan sonra yüzde 81 olarak bildirildi. Yaklaşık yüzde 85 ve üzerinde “uygun” el hijyenini sağladığını belirten katılımcı olmadı.
HİJYEN AZALDI, HASTALIK ARTTI
Çalışmada, el hijyeninin göz ardı edildiği belirtilerek, şöyle denildi: “Hastane enfeksiyonlarını önlemede el yıkamanın öneminin biliniyor olmasına karşın, el hijyeni için gerekli olan lavabo, sabun, su, kâğıt havlu, çöp kutusu gibi gereçlere erişimin zorluğu ve el yıkamanın uzun zaman alması uyumu azaltmaktadır. El antiseptiklerinin her yerde bulunabilir olması, diğer araç gereçlere ihtiyaç duyulmaması ve sürenin kısa olması el hijyenine uyumu artırmıştır. Ancak, antibiyotiklerin keşfi, yeni dezenfektanlar ve eldivenlerin yoğun bir şekilde kullanıma girmesi, yalancı bir güven hissi oluşturmuş ve el hijyeni göz ardı edilmeye başlanmıştır. El hijyenine uyumun azalması, hastane florasının değişmesine, hastane enfeksiyonlarının artmasına ve sorunlu yeni mikroorganizmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur.”
Kaynak: Birgün