Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Pediatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, özellikle yaz dönemlerinde terlemeyle birlikte bebeklerin ve çocukların su kaybettiğini belirtti.
Çocukların bu durumda ebeveynlerinden susadıklarını söyleyerek su isteyebildiklerini kaydeden Kılınç, ancak bebeklerin kendilerini ifade edemediklerini vurguladı.
Ebeveynlerin bu gerçeği göz ardı etmemelerini isteyen Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bebeklerde su kaybı huzursuzluk, iştahsızlık, sürekli ağlama ve aşırı durumlarda ise şoka neden olabilir.
Huzursuzlukla başlayan belirtiler bebeğin su dengesinin korunmaması halinde yemek yememeyi ve sürekli ağlamayı beraberinde getirir. Sonrasında ise bebek sürekli uyuma eğilimindedir. Aşırı su kaybı yaşayan bebek ise bu durumun sonucu olarak şoka girebilir."
Kılınç, özellikle aşırı sıcak günlerde bebeklere mutlaka sık aralıklarla su verilmesi gerektiğini, bunun bebeğin su kaybının önlenmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.
SICAK ÇARPMASI VE BURUN KANAMASI
Kılınç, dışarıda hava kaç derece olursa olsun vücut iç sıcaklığının 36.5-37 derece olduğuna dikkati çekti. Aşırı sıcakta güneş altında uzun süre kalındığında terleme metabolizmasının bozulduğunu ve vücut iç ısısının arttığını belirten Kılınç, şunları anlattı:
"İç ısı yükselip terleme metabolizması bozulunca ani iç ısı yükselmesiyle çocuk şoka girebiliyor. Yüz kızarması, bayılma, çarpıntı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.
Sürekli dışarıda oynamak isteyen çocukları evde tutmak aileler için bir hayli güçtür, ancak çok sıcak havalarda çocukların sabah saatlerinde saat 10.00’a kadar, akşam ise saat 17.00’den sonra dışarı çıkarılması uygundur."
Aşırı sıcaklarda çocuklarda burun kanamasının da sıkça görüldüğünü hatırlatan Kılınç, bu kanamaların aşırı sıcağın etkisiyle burun içindeki mukozanın çatlamasından kaynaklandığını söyledi.