Türkiye’nin de dahil olduğu yüzlerce ülkede çocuk pornografisi ve çocuk tacizlerinde ciddi oranlarda artışlar yaşanmaya başladı. Pedagoglar ise bu artışların önüne geçmek için ailelere uyarıda bulunarak atmaları gereken adımları 12 başlıkta topladı.
Çocukların üzerinde zamana yayılmış başarılı bir terapiyle taciz vakalarının yıkıcı tesirinden kurtarılıp, davranış bozukluklarının önüne geçilmesi gerektiğini savunan Uzman Pedagog Adem Güneş, çocuk tacizini bir afet olarak değerlendiriyor.
Adem Güneş, tacizin çocuğun bütün hayat akışını değiştirdiğini bu değişikliğin kız ve erkekte farklı bir seyirde gerçekleştiğini belirtirken, erkeklerin en büyük probleminin ise kimlik krizi olduğuna dikkat çekiyor. Çocuğun yaşadığı tacizin yol açtığı iç çatışmanın, birçok erkek çocuğunu cinsiyet değiştirmeye kadar götürebildiğini belirten Güneş, kızların ise bir ömür boyu namus konusundaki farklılığını düşünüp zaaflarını aşamadığını söylüyor. Güneş’e göre tacizi yaşamış bir çocuğun hatta ailesinin de mutlaka terapi sürecine girmesi gerekiyor. Çünkü tacizin yıkıcılığı hiçbir suç ile kıyaslanamayacak derecede büyük oluyor. Bu konuda aileleri uyaran Güneş, onlara şu tavsiyelerde bulunuyor:
ÇOCUĞA CİNSEL İÇERİKLİ ŞAKALAR YAPMAYIN!
– Kız ve erkek kardeşler aynı yatakta, odada yatırılmamalıdır
-Çocuğu her önüne gelen değil, belli kişiler tuvalete götürmeli
-Tuvalette mutlaka kapı kapatılmalı
-Ebeveynler çıplaklığa çok dikkat etmeli
– Eşler birbirine cinsel içerikli şakalar yapmamalıdır.
-Evlatlarını dudaklarından asla öpmemeli
-Ulu orta üstünü değiştirmemeniz gerekiyor
– Başkaları çocuğunuzun vücudunu, iç çamaşırlarını görmemelidir
-Ebeveynler çocuğun yanında soyunmamalıdır.
-Çocuklar banyo yaparken genital bölgelerini kendileri yıkamalı
-Odasına girerken muhakkak kapı çalınıp çocuktan izin istenmeli
-Ebeveynler çocuğun yanında cinsellik yaşamamalı
ADALET TAM ANLAMIYLA UYGULANMIYOR
Türk Ceza Kanunu’nun değişmesinin ardından cinsel suç mağdurlarının Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek bunların ruh sağlıklarının eylem nedeniyle bozulmuş olup olmadığının tespitine dair Devlet Denetleme Kurumu tarafından yayınlanan rapora göre kanunda bulunan muğlak bazı durumlar irdelendi. Rapora göre:
Cinsel suç mağdurlarıyla ilgili olarak Kanun’da yer verilen hükümde, ilgilinin beden veya ruh sağlığının bozulması durumu nitelikli hâl olarak kabul edilmiş. Ancak, mevcut durum itibarıyla kişinin ruh sağlığının bozulması ibaresinden neyin kastedildiği ve bunların nasıl uygulanacağı konusunda bir görüş bildirilmemiş.
Kanun’un mevcut hâliyle devam etmesi durumunda, hafif nitelikli cezların daha ağır şekilde cezalandırılması ya da aynı niteliğe sahip eylemlerden birisine, diğerine nazaran daha az ceza verilmesi gibi sonuçların ortaya çıkması kuvvetle muhtemel görülmekte ve adaletin tam anlamıyla tesisi noktasında sorunlar yaşanacağı değerlendirilmektedir.
Bu tür davalarla ilgili süreçlerin çok uzaması ve bu esnada mağdur kişilerin birden çok kere muayene edilmek durumunda kalmaları, söz konusu kişilerin ruhsal bakımdan daha da yıpranmalarına neden olabilmektedir.
Haber 7