Çocuklarınızı Sanal Tehlikelerden Koruyun

Çocuk
21. yüzyıl, internetin icadıyla önü alınamaz bir hızla her türlü bilginin küresel paylaşımının önünü açtı. Çağın en iyi icatlarından biri olarak nitelendirebileceğimiz internet, maalesef bilinçli kull...
EMOJİLE

21. yüzyıl, internetin icadıyla önü alınamaz bir hızla her türlü bilginin küresel paylaşımının önünü açtı. Çağın en iyi icatlarından biri olarak nitelendirebileceğimiz internet, maalesef bilinçli kullanılmadığında özellikle çocuklar ve gençler için büyük tehlikeler doğuruyor.
 
Ses, görüntü ve her türlü bilginin hiçbir sınıflandırmaya tabi olmaksızın özgürce paylaşıldığı internet ortamı, kötü kullanımların da aynı özgürlükte paylaşıldığı sanal bir hayat oluşturdu. Sanal kumar ve pornografi başta olmak üzere, insan haysiyeti ve sağılığını tehdit eden zararlı unsurların kullanımı, pek çok ülkede filtre programlarıyla düzene sokulmaya çalışılsa da ne yazık ki istenilen seviyede korumayı sağlayamıyor.
 
Ülkemizde 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” ile getirilecek filtre uygulaması da bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Sanal kumar, sanal fuhuş ve pornografi başta olmak üzere bu tür olumsuzluklardan çocuklarımızın korunması amaçlanırken, en büyük görev yine ailelere düşmektedir.
 
Devletin ve yetkililerin getirilen bu ve benzeri kanuni düzenlemeler ile bunların uygulanmasını sağlarken, aileler de çocuklarının internet kullanımında söz sahibi olmalıdırlar. Henüz gelişme dönemini tamamlamamış, her türlü kötü etkinin gelişimlerini olumsuz etkileyeceği çocukların korunması için ailelere önemli görevler düşmektedir.
 
Facebook başta olmak üzere pek çok sosyal paylaşım ağı ne yazık ki filtre uygulamalarının sağladığı korunmayı yok edebilmektedir. Ortak paylaşımların engellenemediği bu gibi sitelerde özel hayatın gizliliği yok sayılmakta, kontrolsüz görüntü paylaşımları büyük tehlikeler oluşturmakta, bunun sonucunda ortaya çıkan sorunlar çocukları ve gençleri hem sağlık problemlerine sebep olmakta hem de suça yöneltmektedir.
 
Filtre programlarının yeterli olmadığı bu gibi durumlarda aileler çocuklarını sıkı bir şekilde takip etmeli, onlarla sanal ortamda da iletişime geçerek arkadaş olabilmelidirler. Böylelikle, çocuklarının paylaştıkları -görüntüler başta olmak üzere- pek çok husus denetleyip, soruna en başında müdahale ederek oluşabilecek kötü durumların önüne geçmeleri mümkün olabilecektir.

Geleceğimizin teminatı ve umudu olan çocuklarımızı, tüm bu kötü alışkanlıklardan korumakta ve kurtarmakta ailelerin çok önemli sorumlulukları vardır. Eğitimlerini, sağlıklarını ve geleceklerini en iyi şekilde temin etmeye çalışan ailelerin, çocuklarını sanal ortamda da yalnız bırakmamaları, arkadaşlık ve iletişimlerini internet üzerinde de devam ettirmeleri gerekmektedir.

Av. Muharrem BALCI
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı