Kış geldi domuz gribi yeniden hortladı. Okullar tatil ediliyor, toplu taşıma araçları dezenfekte ediliyor.
Peki domuz gribinin belirtileri nedir? Nasıl korunulur?
İşte o herkesin merak ettiği sorulara yanıtlar;
DOMUZ GRİBİ BELİRTİLERİ
-Yüksek ateş,
-Göz çukurlarında da hissedilen şiddetli baş ağrısı,
-Boğaz ağrısı,
-Öksürük,
-Genel vücut ağrısı,
-Halsizlik, bitkinlik, üşüme şeklinde…
Bazı domuz gribi vakalarında kusma ve ishalin, ağır vakalarda pnömoni, solunum yetmezliği ve bazen de ölümün görülebildiğine vurgu yapıldı.
Ancak Türkiye’deki son vakada yüksek ateş görülmedi. Domuz gribine yakalanan çocuğun sadece burun akıntısı vardı.
VİRÜS NASIL BULAŞIYOR?
-En yaygın olarak solunum yoluyla bulaşıyor.
-Virüsü taşıyan kişi öksürüp hapşırırsa, 4 metreye kadar hiç temas etmeseniz bile size bulaşabiliyor.
-Havaya saçılan partiküller havada uzunca bir süre kalabiliyor ve bunların solunmasıyla solunum yoluyla kişiye geçiyor.
DOMUZ ETİ GÜVENLİ Mİ?
Domuz gribinin, usulüne uygun hazırlanan domuz eti veya diğer domuz ürünlerinin yenmesiyle bulaştığına ilişkin bulgunun olmadığı ve virüsün, 70 derece ısıtılınca öldüğü bildirildi.
ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN
-Bunun dışında öksürük ve hapşırık sırasında mikrobun göz mukozasına yerleşerek de hastalık bulaşıyor.
-Eller, yakın temas çok önemli. Bu nedenle hasta kişilerin mutlaka izole edilmesi, toplu bulunulan yerlerden uzak durması, maske takması lazım. Mutlaka sık sık ellerin yıkanması gerekiyor.
ÖPÜŞMEYE ARA VERİN
-Öpüşmeye, tokalaşmaya biraz ara vermeliyiz. Hastalık bulaştırma bilinciyle, hastaların, öksüren kişilerin maske takması, öksürüp aksırırken mendil kullanmanın alışkanlık haline getirilmesi lazım.
HASTALIĞA YAKALANINCA ALINMASI GEREKEN İLAÇ
Virüsü almış kişilerde ilk 36 saat içinde tamiflu veya muadili ilaç 5 gün süreyle sabah akşam kullanılabilir, ya da hastalığın görüldüğü yerlerde bulunulduğunda, koruyucu ilaçlar alınabilir. Ama bunlar ithal olduğu için pahalı ilaçlar, herkesin kullanmasına imkan yok.
65 yaş üzerindekilere, kalp akciğer rahatsızlığı, astımı olanlara, romatizmal hastalıklar nedeniyle kortizon kullananlara, kanser tedavisi görenlere, küçük çocuklara öncelik tanımalı.
ATEŞİ SAKIN DÜŞÜRMEYİN
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münir Büke, yaşlı ve çocuklar dışında ateşin düşürülmemesini öneriyor. Şöyle diyor;
“65 yaş üzerindeki kalp akciğer rahatsızlığı olan kişilerde, küçük çocuklarda, hamile kadınlarda ateşi düşürelim. Ama sağlıklı olup grip olanlarda ateşi düşürmememiz lazım. Ateş insana rahatsızlık veriyor, metabolizmayı hızlandırıyor, kalp atışlarını artırıyor, ama bunun yanında virüslerin ölümüne yol açıyor ve vücudun direncinde önemli işlev görüyor, bir çeşit savunma mekanizması gibi işliyor.
Vücut 41 dereceye kadar dayanır, 4 saat kadar 42 dereceye dayanır. Mesela ben grip olduğumda ateşimi daha da yükseltirim ve 5-6 saat içinde bu iş biter. Eskilerin hastayı ”terletme” metodunun mantığı da budur zaten.”