Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve BM Nüfus Fonu verilerine göre, 15-49 yaş arasındaki kadınlarda kişi başına düşen çocuk sayısı 2009 yılında 2,08 çocuk, 2010 yılında 2,06 çocuk, 2011 yılında 2,02 çocuk, 2012 yılında da 2,08 çocuk olarak tespit edildi.
Bu rakamlar nüfusun yenilenme hızı olan 2,1’in altında. Doğum hızı bu şekilde devam ederse Türkiye nüfusunun önümüzdeki 40-50 yıllık süreçte azalacağı anlamına geliyor.
Doğurganlık rakamlarına bölge bazında bakıldığında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kadın başına 3,47 olarak belirlenen çocuk sayısı, Kuzeydoğu Anadolu’da 2,84 iken, Ege’de 1,72, Batı Marmara’da ise 1,61’e kadar iniyor. Batı Marmara’daki rakamlar, dünyada kadın başına en az çocuğun düştüğü Japonya ve Avusturya’nın 1,4, Bosna Hersek’in 1,1 sayısına yaklaşmış durumda.
Bu rakam, Doğu Marmara’da 1,78, Batı Anadolu’da 1,82, Akdeniz’de 2,19, Orta Anadolu’da 2,04 düzeyinde.
Şanlıurfa kadını doğuruyor
Nüfusun kendini yenileyebilmesi için gereken canlı çocuk sayısının bölgelere göre oldukça farklılıklar göstermesi de dikkat çekiyor. Verilere göre doğu illerinde nüfus artıyor, batı illeri ise adeta yerinde sayıyor.
Doğurganlık hızı illere göre incelendiğinde, 81 il içinde sadece 11 ildeki kadınların 3 çocuk ve üzerinde çocuk sahibi olduğu görülüyor.
Verilere göre, geçen yıl toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 4,39 çocuk sayısı ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa’yı 4,1 çocuk ile Şırnak, 4 çocuk ile Ağrı ve 3,8 çocuk ile Siirt takip ediyor.
Muş 3,57, Van 3,52, Bitlis 3,44, Batman 3,36, Mardin 3,34, Diyarbakır 3,19, Gaziantep 3,10 ve Iğdır da 2,99 çocuk sayısı ile ortalamaların üzerinde olan iller arasında yer aldı.
Bu iller doğurmuyor
Kadın başına düşen çocuk sayısı 2’nin altında olan iller ise şöyle sıralanıyor:
“Karaman (1,99), Malatya (1,98), Sivas (1,97), Nevşehir (1,95), Elazığ (1,94), Yozgat (1,93), Çorum (1,92), Kocaeli (1,90), Erzincan (1,87), Antalya (1,86), Manisa (1,84), Sakarya (1,83), Bursa (1,83), Ordu (1,83), Çankırı (1,82), Sinop (1,82), Samsun (1,81), Düzce (1,79), Aydın (1,79), Tekirdağ (1,78), İstanbul (1,77), Tokat (1,77), Gümüşhane (1,77), Trabzon (1,77), Artvin (1,75), Amasya (1,74), Bilecik (1,74), Uşak (1,72), Denizli (1,72), Rize (1,71), Muğla (1,70), Kırşehir (1,70), Isparta (1,68), Kastamonu (1,68), Yalova (1,67), Ankara (1,67), Burdur (1,64), İzmir (1,64), Giresun (1,64), Zonguldak (1,61), Balıkesir (1,59), Bolu (1,58), Çanakkale (1,57), Kırıkkale (1,56), Kütahya (1,54), Karabük (1,53), Tunceli (1,51), Bartın (1,49), Edirne 1,49, Eskişehir (1,44), Kırklareli (1,43)”
Kadın başına çocuk sayısı 2,1’in altına düşünce zamanla nüfus azalıyor
TÜİK, toplam doğurganlık hızını, “Bir kadının, doğurgan olduğu dönem boyunca (15-49 yaşları arasında) yaşayacağı ve belirli yaşa özel doğurganlık hızını takip edeceği varsayımı altında doğurabileceği ortalama canlı doğan çocuk sayısı” olarak açıklıyor.
Bu değerin 2,1’in altına düşmesi, nüfusun kendisini yenileyememesi anlamına geliyor.
2010-2015 dönemi tahminlerine göre dünyada kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 2,5. Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu ülkeler arasında Nijer (6,9), Somali (6,3) ve Afganistan (6) yer alıyor. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu ülkeler arasında ise Japonya ve Avusturya (1,4), Bosna-Hersek (1,1) bulunuyor.
Bu arada 2045-2050 dönemi tahminlerine göre dünyada kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının 2,2 olması bekleiyor. Bu dönemde toplam doğurganlık hızının en yüksek olacağı varsayılan ülkeler arasında Zambiya (4,5), Somali (4,4) ve Nijer (4,2) geliyor. Toplam doğurganlık hızının en düşük olacağı ülkeler arasında ise Fas (1,7), İran (1,6) ve Umman’ın (1,5) bulunacağı tahmin ediliyor. Bu dönemde, toplam doğurganlık hızının 1,8 olacağı tahmin edilen Türkiye’nin, 186 ülke arasında 126’ıncı sırada yer alması bekleniyor.
Yeni Şafak