Polonyalı bilim insanı Dabrowski, bireylerin gelişim potansiyellerine bağlı olarak bazı alanlarda içeriden ya da dışarıdan gelebilecek uyarıcılara verdikleri tepkilerin yoğunluğunda farklılıklar olduğunu ileri sürüyor. Dabrowski, bu düşünceden hareketle beş ayrı aşırı duyarlılık alanı belirliyor. Ustunzekaklılar.org’un haberine göre: Belirtilen aşırı duyarlılık (overexcitability) alanları şöyle:
Psiko-motor aşırı duyarlılık; yoğun ve hızlı hareket ihtiyacı, uzun süre aktif kalabilme, ani tepki verme, eylemde bulunmak için zorlama ve yerinde duramama gibi özellikleri taşır.
Duyularla ilgili aşırı duyarlılık; duyulardan haz alma, konfora ve lükse eğilim; dikkat çekme, güzel nesnelere karşı ilgi, güzel yazı yazma gibi özellikleri ve dokunma, tatma ve koklama duyularından hoşlanmayı içerir.
İmgeleme (imaginational) gücüne yönelik aşırı duyarlılık; zengin ve renkli bir hayal gücü, çağrışım ve bağlantı kurmada çeşitlilik, güçlü bir biçimde görselleştirme ve icat etme becerisini beraberinde getirir. Şiir ve öyküler yazma, hayal kurma da bu gruba girer.
Zihinsel aşırı duyarlılık; soru sorma, bilgiye açlık, keşfetme merakı, kuramsal analiz ve sentez yapabilme, güçlü gözlem, bağımsız düşünme, sembolik düşünme, bilginin ve gerçeğin peşinden koşma özelliklerini kapsar.
Duyuşsal aşırı duyarlılık; ilişkilerin yaşanma biçimi, insanlara, nesnelere, yerlere bağlanma, bireyin kendisi ile ilişkisi, güçlü duyuşsal bellek, ölüm kaygısı, şefkat ve sorumluluk duygusunu öne çıkarma, güvenlik ihtiyacı, öz eleştiri, utangaçlık ve başkalarının sorunları ile ilgilenme gibi özelliklerle ilgilidir.
Üstün yeteneği erken fark etmek neden önemli?
Aşırı duyarlılık alanlarındaki farklılıklar bireyi diğerlerinden farklı kılar. Üstün yetenekliler konusunda yapılan araştırmaların çoğunda bu çocukların fiziksel özellikleri, zihinsel gelişimleri, ilgi alanları, kişilikleri, okul başarıları, uyum becerileri, öğrenme yaşantıları ve etnik özellikleri merak konusu olur.
Üstün yetenekli çocukların hangi özelliklere sahip olduğuna dair duyulan merakın altında, bu çocukları erken fark edebilme çabası yatar. Üstün yetenekli çocukların erken yaşta fark edilmesi, yeteneklerini geliştirmesi için ihtiyacı olan destek eğitimi alması ve uygun çevresel düzenlemelerin yapılması açısından büyük önem taşır.
Çocuklardaki üstün yeteneğin erken fark edilmesi ve bunun geliştirilmesine olanak tanınması, özellikle eğitimciler için son derece önemli ancak bir o kadar da zordur. Dolayısıyla çocukları sınıf içinde çok iyi takip etmek, gündelik konuşmalarındaki farklılıkları anlamaya çalışmak gerekir.
Literatürde, üstün yetenekli çocukların genellikle, normal gelişim gösteren çocuklara göre, yetenekli oldukları alanda daha hızlı ilerledikleri vurgulanır. Ancak üstün yeteneklilik tiplerine göre bu hızlı ilerleme özelliği değişebilir. Özel bir alanda yetenekli olan çocuğun tüm gelişim alanlarında hızlı olması beklenmemelidir. Örneğin, görsel sanat alanında üstün yetenekli olan çocuk sadece bu alanda yaşıtlarından üstün olma özelliği göstererek diğer gelişim alanlarında standart gelişim ritmi izleyebilir.
Üstün yetenekli çocukların bir ya da birden çok alanda daha hızlı gelişim gösterdikleri ve bu çocukların bazı ortak özellikler taşıdıkları ileri sürülür.
Üstün yetenekli çocukların erken dönemlerinde gözlenen özellikler
Bebeklikte olağan dışı ataklık
Uzun dikkat süresi
Geniş hayal ve imgeleme gücü
Uykuya daha az ihtiyaç duyma, enerjik olma
Gelişimsel dönüm noktalarına daha hızlı ilerleme
Keskin gözlem yapma
Aşırı merak duyma
Güçlü bellek
Erken ve olağanüstü dil gelişimi
Hızlı öğrenme yeteneği
Aşırı duyarlılık
Akıl yürütme ve problem çözme becerisi
Mükemmelliyetçilik
Sayılar, bulmacalar ve yap-bozlar ile oyun becerisini geliştirme
Kitaplara aşırı ilgi duyma
Soru sorma
İlgi alanının oldukça geniş olması
Gelişmiş mizah duygusu
Eleştirel düşünebilme
İcatlar yapabilme
Aynı anda birkaç işi yapabilme, yoğunlaşabilme
Yaratıcılık
Üstün yeteneklilerde bireysel farklılık olur
Bir çocuğun üstün yetenekli olarak görülmesi için yukarıda adı geçen bütün özelliklere sahip olması gerekmez. Üstün yetenekli bir çocukta öne çıkan bir özellik, bir başka üstün çocukta hiç görülmeyebilir. Dolayısıyla bireysel farklılıkların olabileceği dikkate alınmalıdır.
Üstün yetenekli çocuklarda gözlemlenen özellikler tüm çocuklarda belli ölçülerde gözlemlenebilen özelliklerdir. Üstün yeteneğin bir göstergesi olabilmesi için bu özelliklerden birçoğunun ilgili yaş grubunun doğal olarak gösterdiği ölçülerin üzerinde bir düzeyde çocukta gözleniyor olması gerekir.
Üstün yetenekliler alanında çalışan kişilerin belirlediği en yalın tanı ölçütleri
En az bir yetenek alanında yaşıtlarının üstünde performans gösterme
Dili etkili kullanma
Merak ve bazı konulara yoğun ilgi gösterme
Çabuk öğrenme
Güçlü bellek
Yüksek düzeyde duyarlı olma
Özgün ifade biçimlerine sahip olma
Yeni ve zor deneyimleri tercih etme
Kendisinden büyüklerle arkadaşlık yapma
Yeni durumlara çabuk uyum sağlama
Okumaya düşkün olma