Günlük kalori ihtiyacınızın en az %10’unu proteinden almalısınız. Yetersiz tüketimde aşağıdaki durumlar ortaya çıkar.
Şişme
Yeterli protein almadığınıza dair en yaygın işaretlerden biri, özellikle karnınızda, bacaklarınızda, ayaklarınızda ve ellerinizde oluşan şişliktir (ödem). Olası bir açıklama: Kanınızda dolaşan proteinler (özellikle albümin) dokularınızda sıvı birikmesini önlemeye yardımcı olur. Eksiklik olunca, bu sebeple ödem ortaya çıkar.
Ruh Hali Değişiklikleri
Beyniniz, hücreler arasında bilgi aktarmak için nörotransmitter adı verilen kimyasalları kullanır. Bu nörotransmitterlerin çoğu, proteinin yapı taşları olan amino asitlerden oluşur. Yani beslenmenizde protein eksikliği vücudunuzun bu nörotransmitterlerden yeterince yararlanamadığı anlamına gelir ve bu da beyninizin çalışma şeklini değiştirir. Örneğin düşük dopamin ve serotonin seviyeleri ile kendinizi depresif ve aşırı agresif hissedebilirsiniz.
Saç, Tırnak ve Cilt Sorunları
Bunlar elastin, kollajen ve keratin gibi proteinlerden oluşur. Vücudunuz bunları yapamadığında, kırılgan ve incelmiş saçlara, kuru ve pul pul bir cilde ve tırnaklarınızda derin çıkıntılara sahip olabilirsiniz. Diyetiniz elbette tek olası neden değil, ancak dikkate alınması gereken bir durum.
Zayıflık ve Yorgunluk
Araştırmalar, yalnızca bir hafta boyunca yeterli miktarda protein yememenin, özellikle 55 yaş ve üzerindeyseniz, duruşunuzdan ve hareketinizden sorumlu kasları etkileyebileceğini gösteriyor. Zamanla, protein eksikliği kas kütlesi kaybetmenize neden olabilir, bu da gücünüzü azaltır, dengenizi korumanızı zorlaştırır ve metabolizmanızı yavaşlatır. Hücreleriniz yeterince oksijen alamadığında da anemiye yol açabilir, bu da sizi yorar.
Açlık
Bu çok açık görünebilir. Protein sizi besler. Karbonhidrat ve yağlarla birlikte üç kalori kaynağından biridir. Düzenli yemek yemenize rağmen, yine de yemek istiyorsanız daha fazla proteine ihtiyacınız olabilir. Araştırmalar, protein içeren gıdaları yemenin gün boyunca kendinizi daha tok hissetmenize yardımcı olduğunu göstermektedir.
Yavaş İyileşen Yaralar
Protein düzeyi düşük olan kişilerde genellikle kesik ve sıyrıkların iyileşmesi daha uzun sürer. Aynı şey burkulmalar ve egzersizle ilgili diğer aksilikler için de geçerlidir. Bu durum, vücudunuzun yeterli miktarda kolajen üretmemesinin başka bir etkisi de olabilir. Ayrıca, kanın pıhtılaşması için proteinlere ihtiyacınız var.
Hastalanmak
Kanınızdaki amino asitler, bağışıklık sisteminizin virüslere, bakterilere ve toksinlere karşı savaşmak için beyaz kan hücrelerini etkinleştiren antikorlar üretmesine yardımcı olur. Sizi sağlıklı tutan diğer besinleri sindirmek ve absorbe etmek için de proteine ihtiyacınız vardır. Proteinin bağırsaklarınızdaki hastalıklarla savaşan “iyi” bakterilerin düzeylerini değiştirebileceğine dair kanıtlar da var.
Kimlerde Görülüyor ?
Zengin ülkelerdeki insanların çoğu bol miktarda protein alıyor. Yeterince alamayan insanlar genellikle genel olarak zayıf bir beslenmeye sahiptir. Yaşlı insanlar ve kanser hastaları ihtiyaç duydukları kadar protein tüketmede zorluk yaşayabilirler. Protein eksikliğinden kaynaklanan ciddi yetersiz beslenmeye kwashiorkor denir. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle çocuklarda veya doğal afetlerden sonra daha sık görülür.
Peki ya Sporcular ?
Düzenli egzersiz yaparsanız ve dengeli beslenirseniz muhtemelen protein dengeniz iyi olur. Ancak yoğun antrenman programlarına sahip sporcuların daha fazla proteine ihtiyaçları vardır; ortalama bir insanın iki katı kadar, yani her gün vücut ağırlığının kilosu başına kabaca 0,5-1 gram protein. Yine de aşırıya kaçmamak lazım. Çok fazla protein de sorunlara neden olabilmektedir.
….
Dengeli beslenme karbonhidrat, yağ, protein, mineral ve vitaminlerin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olan beslenmedir. Herşeyin azı da fazlası da vücut açısından zararlı olmaktadır.