Sevgili dostlarım sizi çok önemsediğim bir sergiye davet ediyorum. Cumartesi 17.00 de Şehir Sanat’ta buluşalım diliyorum
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı Etkinliği
“İlklerden Güncele” Türk Resminin Panoraması Sergisi
Açılış: 28 Ocak Cumartesi Saat: 17.00
Sergi Süresi: 28 Ocak – 13 Mart 2023
Şehir Sanat: Kayabaşı Mahallesi, 15 Temmuz Sokak No: 2 Başakşehir / İstanbul
Türk Resminin Panoraması projesi 1850’li yıllardan günümüze Türk resim sanatını izleyici ile buluşturuyor. Türk resminin 150 yıllık panoramasını özetleyen sergi, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü Yılı” etkinliği olarak resim tarihimizin ivme kazandığı tüm dönemleri kavramlarla, belgelerle, orijinal eserlerle ayrı ayrı ele alıyor. Sergi Pazar hariç her gün 10.00-20.00 saatlerinde görülebilir.
GÖRSEL HAFIZAMIZIN PANORAMASI
Sanatı olmayanın günceli ve geleceği sanatı olanlar tarafından belirlenir. Sanatta var olmanın yolu kendini tanımaktan geçer. Malik Aksel’in ifadesiyle kendi olamayan, muhitini bilmeyen sanatçı kendi ülkesinde ve beynelmilel alanda etki yaratamaz. Sanatçının önceki dönemler ve kendi zamanı için coğrafyasıyla kurduğu bağ, kendi özgün dilini oluşturması açısından hayatidir. Resim sanatı özelinde konuşursak, biz binlerce yıllık birikimle oluşmuş bir görsel hafızaya sahibiz; ayrıca son 150 yılı kapsayan, tekniğini batılı resim anlayışından alarak oluşan yeni bir dilimiz var. Günümüzde hayatını sanata adamak isteyen gençlerimizin bu birikimle buluşması; kendi yaratıcılığı ve çağdaşlığı ile geleneğe eklemlenebilmesi açısından oldukça önemlidir. Ne yazık ki ülkemizde bütün bu birikimin içinden geçeceğimiz konseptte ve kapasitede bir ulusal müzemiz yok. Yine mezkûr konu üzerine yapılan yayınlar da yeterli değil. Bu durum bizleri resim eğitimi alan gençlerimize, hafızayı oluşturun müesseseleri, dönemleri ve eserleri inceleyebilecekleri bir kurum önerme imkânından mahrum bırakmaktadır.
Üst paragrafta özetlediğim eksiklik üzerine uzun zamandır düşünüyorum. Bir sergi projesiyle konuyu gündeme taşımayı yıllar önce yaptığım başka bir kavramsal sergiyi hazırlarken planlamıştım aslında. Türk demokrasi hayatını tema edinen, ilk oyun kullanıldığı 1840’tan yeniden çok partili hayata geçtiğimiz 1950’li yıllara, belge, dönem objeleri, fotoğraf ve videolarla ele aldığımız Sine-i Millet Sergisi’ni hazırlarken, benzer dönemler için resim sanatımızın kavramına odaklanan bir etkinliğin anlamını zihnimde oluşturmuştum. Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılında bu niyetin gerçekleşiyor olmasından mutluyum.
Türk Resminin Panoraması Sergisi görsel hafızamızın batılı anlamdaki yolculuğuna odaklandı. Proje özet olarak bir buçuk asırlık bir süreci kapsıyor. Dört ana epizotta kurguladığımız serginin kavramsal bölümlerini; “Sanatçılar”, “Sergiler” ve “Kurumlar” üst başlıklarıyla ele alıyoruz. Asker ressamlardan, günümüz sanatçı kuşağına; 1800’lerde açılan yurtdışı sergilerinden, İstanbul Bienali’ne; Müze Hümayun’dan İstanbul Modern’e gelişim süreçleri birçok alt başlık altında görseller ve belgelerle özetliyoruz. Birçok kurum ve özel arşivden alınan belgelerin pek çoğu ilk kez sanatseverler ile buluşuyor. Serginin dördüncü bölümünde sanatımıza yön veren birçok ressamımızın resimleri yer alıyor. İbrahim Çallı’dan Avni Lifij’e, Mehmet Ali Laga’dan Halil Paşa’ya, Nurullah Berk’den Sabri Berkel’e, Abidin Dino’dan İbrahim Safi’ye, Burhan Doğançay’dan Hüsamettin Koçan’a, Ekrem Kahraman’dan Fevzi Karakoç’a birçok dönem ve günümüz sanatçısının tablolarını izleyiciyle buluşturuyoruz. Ayrıca dönem videolarından kurgulayarak oluşturduğumuz bir video art bu bölüme eşlik ediyor.
Sizlere sunduğunuz proje için uzun zamandır yoğun bir çalışma yürüttük. Sürecin tüm aşamalarında arşivler konusunda ve akademik alanlarda dostlarımız Nuri Güçtekin ve Erol Kılıç’ın yönlendirmelerine başvurduk. Fırsat buldukça hocam Beral Madra’nın görüşlerini aldık. Sergide yer alan dönem resimlerini dostum Mehmet Çebi’nin İstanbul Antik Sanat koleksiyonundan seçtik. Genel proje sürecini Hamza Algül yürüttü, Ömer Faruk Aksu sergi metinlerini kaleme aldı, Ramazan Şahin arşiv belgeleri çalışmalarını yönetti. Ben isimlerini andığım ve anamadığım büyük emekleriyle süreci tamamladığınız dostlarıma, Başakşehir Belediyesi Kültür departmanı yöneticilerine ve İstanbul’a Şehir Sanat kültür kompleksini kazandıran, serginin sizlerle buluşmasının imkânlarını sağlayan başkanımız Sayın Yasin Kartoğlu’na gönülden teşekkür ederim.