Sovyet generali, stalinist NKVD’de, Genrih Yagoda, Nikolay Yejov ve Lavrenti Beriya’nın komutası altında baş infazcı olarak hizmet görmüştür.
Stalin tarafından titizlikle, 1926 yılında seçilen Blohin, Stalin rejimi sırasında infazların çoğunu yerine getiren infazcılar takımının liderliğini yapmıştır. (çoğunlukla da Büyük Temizlikler sırasında) Sovyet Hükümeti tarafından Stalin rejimi sırasında yapılan infazlara ilişkin verilen resmi sayı 828.000′dir ve Blohin 26 yıllık dönemde bizzat on binlerce kişiyi –uzun süren bir kitle infazıyla öldürülen 7.000 Polonya subayı da dahil– infaz etmiştir.1937′de Liyakat Nişanıyla, 1941′de de Kızıl Bayrak Nişanıyla ödüllendirilmiştir.
Hayatı
Blohin, Rusya’da, 7 Ocak 1895’te bir köylü ailesinde doğdu. I. Dünya Savaşı’nda Çarlık Ordusu’nda hizmet gördü ve 1921 yılının Mart ayında Çeka’ya girdi. Tutanakların son derece yetersiz olmasına rağmen, sertliği ve Stalin’in deyimiyle “karanlık işler” denen, suikast, işkence, baskı ve gizlice yerine getirilen infazlarda son derece usta olduğu kanıtlanmıştır. Önce Stalin’in gözüne çarpmış, hızla terfi etmiş ve NKVD’nin Üst Yönetimi’nin, bu tür amaçlar için kurulmuş “Kommandatura” bölümünün başkanı olmuştur. Bu bölüm, Stalin tarafından, özel olarak “karanlık işlerin” yerine getirilmesi amacıyla kurulmuş oldukça geniş bir yapıdır. Karargâhı, Moskova’daki Lubyanka cezaevi’nde olan bu bölüm, Stalin’in onayı altında çalışmış, emirlerini doğrudan doğruya ondan almış ve NKVD içindeki üç kanlı tasfiyeye rağmen bu birim ömrünü sürdürmüştür. Baş infazcı Blohin’in, Lubyanka iç hapishanesindeki resmi görevi kumandanlıktı ve gerçek görevini denetimsiz şekilde ve resmi kayıtlar olmaksızın sürdürmekteydi.
Sıradan infazların çoğu, yerel çekistler ya da onun biriminden daha alt infazcılar tarafından yapılmışsa da, üst düzeydekilerin infazını bizzat Blohin yerine getirmiştir.
Polonyalı Subayların İnfazı
Blohin’in en fazla dikkat çeken fiili, 1940 Nisan’ında Sovyetlerin Polonya İstilası sırasında, Ostaşkov Subay kampındaki 7 bin Polonyalı subayın infaz edildiği Katyn Ormanı Katliamı‘dır. Bu katliam, 4 Nisan’da Stalin’in, NKVD Şefi Lavrenti Beria’ya verdiği talimatla (kesa NKVD’nin 00485 nolu emri) gerçekleşmiştir. İnfazlar birbiri ardına 28 gecede tamamlanmıştır. Kalinin’deki (şimdiki Tver) NKVD karargahında özel olarak inşa edilmiş bodrumdaki infaz bölümünde infazlar doğrudan NKVD’nin resmi infazcısı Blohin tarafından yerine getirilmiştir.
Blohin, gecede 300 infazın gerçekleştirilmesine karar vermiş ve bunun için, mahkûmların küçük bir bölüme tek başlarına getirilerek öldürüldüğü etkili bir sistem planlamıştır. “Leninist oda” adı verilen bu odaya getirilen mahkûmlar, yandaki odada elleri çözülmeden çabuk ve üstünkörü bir kimlik sorgulamasına tabi tutuluyor ve bundan sonra infaz odasına sokuluyorlardı. Kırmızıya boyalı odanın duvarları ses geçirmeyecek biçimde özel olarak yapılmıştı, betondan yapılan zemin eğimliydi ve su akma kanalıyla hortum bulunuyordu. Mahkûmun sırtını dayayacağı bir kütük yer alıyordu içeride. Deri kasap önlüğü, şapka ve dirseklere kadar eldiven giyen Blohin, böylece üniformasını kan lekelerinden korumuş oluyordu. Blohin, mahkûmu kütüğün önüne itekliyor ve Alman Walther marka 2.25 ACP tabancasını kurbanın kafatasına doğrultarak ateşliyordu. Walther marka tabancalarla dolu çantasını daima yanında getiriyordu, çünkü Sovyet TT-30 tabancalarına güveni yoktu, hele böyle ağır bir işte. Genellikle Alman gizli servis mensuplarınca kullanılan Alman tabancalarının kullanılmasının bir diğer sebebi de, günün birinde cesetler bulunursa, infazların Sovyetler tarafından yapıldığını inkâr edebilmekti.
20 ila 30 kadar yerel NKVD ajanı mahkûmları infaz odasına götürüyor, kimliklerini soruyor, infazdan sonra cesetleri alıp götürüyor ve hortumla zemini yıkayarak kanları temizliyorlardı. Bazı infazlar Devlet Güvenlik kıdemli yarbayı Andrey M. Rubanov tarafından yerine getirilse de baş infazcı Blohin’di ve ününü kesintisiz bir şekilde ve hızla yerine getirmesiyle yapmıştı. NKVD’nin politikasına ve operasyonun karanlık doğasına uygun olarak infazlar gece yapılıyor ve karanlığın bastırmasından şafak sökene kadar devam ediyordu. Belirlenen 300 infaz kotası Blohin tarafından ilk geceden sonra 250′ye indirildi, çünkü infazların tam karanlıkta yapılmasına karar verilmişti. İnfaz odasından çıkarılan cesetler kara kapı denen yerden çıkarılıp kamyonlara balık istifi yığılıyor ve iki gecede bir Mednoye denilen mevkiye taşınıyorlardı. Blohin burada iki buldozer ayarlamıştı. Buldozerler cesetleri kazılan çukurlara döküyor ve üstünü kapatıyorlardı. Her gece 8-10 metre derinliğinde 20-25 çukur kazılıyor ve bunlar sabaha kadar doluyordu. Blohin ve takımı gece boyunca on saat durmaksızın çalışıyordu, Blohin’in her mahkûm için harcadığı zaman ortalama 3 dakikaydı. Blohin, iş bittikten sonra personeline votka ikram ediyordu.
Ölümü
Her ne kadar Lavrenti Beria, giderayak onun “kusursuz hizmetlerini” övmüşse de, Stalin’in ölümünden sonra zorla emekli edilmiştir. Beria’nın tasfiyesinden sonra, Nikita Kruşçev tarafından yürütülen destalinizasyon kampanyası sırasında rütbeleri geri alınmıştır. Söylentiye göre, alkolizme batmış, aklını kaçırmış ve 1955 yılı 3 Şubat’ında “intihar” ederek öldüğü duyurulmuştur.