Esma-Ül Hüsna faziletleri nelerdir? Esma-ül Hüsna Türkçe… Esma-Ül Hüsna ve anlamları nedir? Esma-Ül Hüsna tam liste…
Esma-ül Hüsna ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “En güzel isimler Allah’ındır, o halde bu isimlerle O’na dua edin. O’nun isimleri konusunda haktan sapanları terk edin. Onlar işlediklerinin cezasını çekeceklerdir.” (1) Araf Suresi, 180 Bu ayeti kerimeye göre kulların Allah’a en güzel isimleri ile duada bulunması gerektiği bildirilmektedir. Kullar ise dua etmek için her el açışlarında Allahu Teâlâ’dan ne istiyorlarsa bu isimlerin hürmetine kabul olmaktadır.
Esma-ül Hüsna’da yer alan bütün isimlerin bir anlamı vardır ve Allahu Teâlâ bu anlamların hürmetine kullarının istedikleri şeyler vermektedir. Ya Rezzak ismi şerifini zikretmeyi adet edinmiş biri Rabbinden rızık ve bereket istediğinde Allahu Teâlâ bu ismin hürmetine bu kişiye yardım edecektir. Ayrıca korunmak isteyen kimsenin Ya Settar ismini zikretmesi de sıkıntılardan, belalardan korunmayı sağlayacaktır.
Esma-ül Hüsna’dan zikredilen isimler kulların zihinlerinde ve kalplerinde bir meleke haline gelecek ve bir süre sonra bu kişilerin ahlakı halini alacaktır. Her ismin kullar üzerindeki tecellisi vardır. Bu anlamda kulların ahlakları, yaşayışları ve çevreleri de bu isimlere göre şekillenecektir.
Esma-ül Hüsna kulların manevi bir yolculuğa çıkmalarını ve Allah’a doğru yönelmelerini sağlayacaktır. Kalpte bir nur halini alacak olan bu isimler kulu Rabbine daha da yakınlaştıracaktır.
Esma-ül Hüsna ile edilen dualar kabul olur. Ayrıca bu güzel isimleri zikreden kişi için Allahu Teâlâ bütün kapılarını açar ve kulunu hiçbir zaman zor durumda bırakmaz. Bu isimlerin hakkını vererek ezberlemek ve bu isimlere yakışır bir şekilde yaşamak cennet ile müjdelenmeyi sağlayacaktır.
Esma-ül Hüsna ve Anlamları
- Allah: Kendinden başka ilah bulunmayan Hak Teâlâ’nın asıl adıdır.
- Er-Rahman: Yarattığı bütün mahlûkata merhamet eden.
- Er-Rahim: Ahiret günü kendine inananlara acıyacak olan. Merhamet edendir.
- El-Melik: Mülkün ve kâinatın yegâne sahibi.
- El-Kuddüs: Hiçbir eksiği olmayan ve her türlü takdise layık olan
- Es-Selam: Her türlü tehlikeden, musibetten, sıkıntıdan selamete çıkaran. İnanan kullarını cenneti ile müjdeleyen.
- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyup kollayan, iman nurunu veren.
- El-Müheymin: Her şeyi gören, her şeyden haberi olan.
- El-Aziz: İzzet sahibi, her şeyde tek galip olan kendisine karşı gelinemeyen.
- El-Cebbar: Azamet ve kudret sahibi olan, her şeye gücü yeten, hükümlerine karşı gelinemeyen.
- El-Mütekebbir: Büyüklükte tek olan, eşi benzeri olmayan.
- El-Halık: Yoktan var edip, yaratan ve varlıkların hallerini belirleyen.
- El-Bari: Her şeyi kusursuz bir şekilde ve mütenasip yaratan
- El-Musavvir: Varlıkları birbirinden farklı olarak yaratan ve şekillendiren.
- El-Gaffar: Günahları örten ve mağfiret eden, dilediğini günah işlemekten uzak tutan
- El-Kahhar: Her istediğini yapma gücüne sahip olan tek yaratıcı
- El-Vehhab: Karşılıksız nimetler veren, bol bol ihsanda bulunan
- El-Razzak: Yarattığı varlıkların tek rızık vereni, her şeye rızık dağıtan
- El-Fettah: Her türlü kapıyı açacak güçte olan, her şeyi yapma gücünde olan
- El-Âlim: Gizli, açık, gelecek, her şeyi ezel ve ebedi en mükemmel bilen
- El-Kabıd: Dilediğinin canını alan ve rızkını daraltan
- El-Basıt: Dilediğine ruh veren ve rızkını artırıp, bollaştıran
- El-Hafıd: Kâfirleri ve nankörleri alçaltan
- El-Rafi: Şeref sahibi olup, şeref vererek yükselten
- El-Mu’ız: Dilediğini aziz eden
- El-Müzil: Dilediğini zillete düşürüp, hor ve hakir eden
- Es-Semi: bütün her şeyi aynı anda işiten, duaları duyan
- El-Basir: Gizli saklı ne varsa hepsini bilen, gören
- El-Hakem: Tek ve gerçek hâkim, iyi il kötüyü ayıran, yalanı ve hakikatin arasını açan
- El-Adl: Adalet sahibi, adaletle hükmeden
- El-Latif: Lütuf ve ihsanın asıl sahibi, lütuf ve ihsanda bulunan
- El-Habir: Gizli açık ne varsa her şeyden haberdar olan, bilen
- El-Halim: Cezada acele etmeyip, yumuşak davranan
- El-Azim: Büyüklükte eşi benzeri olmayan, en ulu, en yüce
- El-Gafur: Affı ve mağfireti bol olan
- Eş-Şekür: Az amele çokça karşılık veren
- El-Aliyy: Yücelerin yücesi, en yüce olan
- El-Hafiz: Her şeyi koruyan, kollayan, gözetleyen
- El-Mukit: Rızıkları yaratan
- El-Hasib: Kulların hesabını en iyi gören
- El-Kebir: Büyüklükte tek olan, benzeri olmayan, en büyük
- El-Celil: Celal ve azamet sahibi olan
- El-Kerim: Lütuf ve ihsanı bol olan, bütün her şeye karşılıksız nimet veren, bol ikram sahibi
- Er-Rakib: Her varlığı, her işi her an gözeten, bütün işleri kendi mukarebesi altında tutan
- El-Mucib: Duaları kabul eden
- El-Vasi: Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi kuşatmış olan
- El-Hâkim: Her işi hikmetli bir şekilde yapan ve her yarattığını hikmetli yapan
- El-Vedud: İyiliğin kaynağı, iyiliği seven, iyilikle mukabele eden
- El-Mecid: Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık olan
- El-Bais: Mahşerde ölüleri dirilten, Peygamberler gönderen
- Eş-Şehid: Her nere olursa olsun hangi zaman olursa olsun onu bilen, gören, şahit olan
- El-Hak: Varlığı kesin olan, gerçekleri ortaya çıkaran, tek doğruyu bilen
- El-Vekil: Kullarının işlerini halleden, tevekkül eden kullarının işlerini hayırlı şekilde sonlandıran
- El-Kaviyy: Kudreti en üstün olup, hiç azalmayan
- El-Metin: Kudreti ve kudret kaynağı çok güçlü olan
- El-Veliyy: Müslümanların dostu olup, onları seven, yardım eden
- El-Hamid: Her türlü hamd ve senanın asıl sahibi olan
- El-Muhsi: Yarattığı ve yaratacağı varlıkların sayılarını bilen
- El-Mübdi: Maddesiz, örneksiz yaratan
- El-Muid: Yarattıklarını yok ettikten sonra tekrar diriltecek olan
- El-Muhyi: Yarattığı her şeye can veren
- El-Mumit: Her canlıyı yarattığı gibi öldüren
- El-Hayy: Ezeli ve ebedi olarak diri olan, var olan
- El Kayyum: Mahlûkların var olmasını ve varlık olarak durmalarını sağlayan, zatı ile kaim olan
- El-Vacid: Kendisinden hiç bir şeyin gizli kalmadığı ve hiçbir şeye karşı muhtaç olmayan
- El-Macid: Kadri ve şanı yüce, keremi ve ihsanı bol olan
- El-Vahid: Zat, sıfat ve fiillerinde eşi, benzeri olmayan, tek olan
- Es-Samed: Hiç bir şeye ihtiyaç duymayan, herkesin ve her şeyin muhtaç olduğu merci
- El-Kadir: Dilediğini dilediği gibi yaratmaya gücü yeten
- El-Muktedir: Dilediği gibi tasarrufta bulunan, her şeyi kolayca var eden kudret sahibi
- El-Mukaddim: Dilediğini yükselten, makam mevki veren, öne geçiren, öne alan,
- El-Muahhir: Dilediğini alçaltan, zelil eden, sona ve geriye bırakan
- El-Evvel: Ezeli olan, ilki olmayan, varlığının başlangıcı olmayan
- El-Ahir: Ebedi olan, hiç sonu gelmeyecek olan
- Ez-Zahir: Yarattıkları ile varlığı bilinebilen, aşikâr olan, kesin delillerle var olan
- El-Batın: Aklın tasavvur edemeyeceği gizlilikte olan
- El-Vali: Bütün kâinatı tek başına idare eden, kâinatın işlerini yoluna koyan
- El-Müteali: Son derece yüce olan,
- El-Berr: İyilik, merhamet ve ihsanı bol olan
- Et-Tevvab: Tövbeleri kabul eden, kullarının günahlarını bağışlayan
- El-Müntekim: Asilerin ve zalimlerin yaptıklarının cezasını veren
- El-Afüvv: Affı çok olan, bağışlayan, günahları mağfiret eden
- Er-Rauf: Çok merhametli olan, pek şefkatli
- Malik-ül Mülk: Bütün mülkün, hükümranlığın ve varlığın sahibi
- Zül-Celali vel İkram: Celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi
- El-Muksit: Mazlumların hakkını ortada bırakmayan, adalet ile hüküm veren,
- El-Cami: İki zıttı bir araya getiren, kıyamette her mahlûkatı toplayacak, cem edecek olan
- El-Ganiyy: İhtiyaçsız, her şeyi var olan, muhtaç olmayan, her şeyin kendine muhtaç olduğu, bütün zenginliklerin sahibi
- El-Mugni: İhtiyaçları gideren, zengin eden, müstağni kılan
- El-Mani: Dilemediği her şeye mani olan, engellemeye gücü yeten
- Ed-Darr: Elem, sıkıntı ve zarar verenleri yaratan
- En-Nafi: Fayda veren şeyleri var eden
- En-Nur: Âlemleri nurlandıran, güzellik katan, dilediğine nur veren
- El-Hadi: Hidayet eden
- El-Bedi: Başka hiçbir yerde olmayan harikalar yaratan
- El-Baki: Varlığının sonu, bitişi olmayan, ebedi olan
- El-Varis: Her şeyin asıl ve tek sahibi olan
- Er-Reşid: İrşada ihtiyacı olmayan, doğru yolu gösteren
- Es-Sabur: Ceza vermede acele davranmayan
KAYNAK: Milli Gazete