Obezite hastalığı, vücutta normalden fazla yağ birikmesi sonucu ortaya çıkar. Obezite, sağlıksız ve düzensiz beslenme, hareketsizlik ya da kişinin genetik yatkınlığından dolayı oluşabilir. Peki bir kişide obezite hastalığı olduğu nereden anlaşılmaktadır? Fazla kilodaki bir kişiye obezite teşhisi nasıl konur? Öncelikle obezite tanısı konabilmesi için kişiye vücut kitle indeksi ölçümü yapılmalıdır. Vücut kitle indeksi, kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesi sonucubulunmaktadır. Hesaplanan sayı, 20-25 aralığında ise kişinin kilosu normal, 25-30 aralığında ise dikkat edilmesi gereken risk grubunda, 30’un üzerinde olduğu takdirde ise obezite hastalığı mevcut demektir. Vücut kitle indeksinin 40’ın üzerinde olması durumunda ise morbidobez denilen obezite türü var demektir ve bu hastalık, en uzun tedavi sürecine sahip en riskli obezite türü olduğu için en kısa sürede gerekli tedavi işlemlerine başlanması gerekmektedir.
Obezite Tedavisinde Hangi Yöntemler Vardır?
Öncelikle tedavi yöntemlerinin her hastaya özel şekilde gerçekleştirildiğini belirtmekte fayda var. Her hastanın metabolizma yapısı ve vücuttaki yağ-kas oranı farklı olduğu için tedaviler kişiye özel olarak oluşturulmaktadır.
Diyet Tedavisi: Gerçekleştirilecek ilk aşama, obezite hastası kişinin beslenme düzeninde köklü değişiklikler oluşturulmaktır. Tüketilecek gıdaların kalorisi düşerken besin değeri arttırılarak, hastanın kilo kaybını sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi hedeflenmektedir. Tedavinin başarıya ulaşması için kişiye özel olarak oluşturulan beslenme programları ve diyet listelerine eksiksiz şekilde uyulması gerekmektedir. Uygulanan diyet programı ile 30’un üzerinde olan vücut kitle indeksinin 20 – 25 aralığına inmesi hedeflenir.
Egzersiz Tedavisi:Doğru ve dengeli beslenmenin yanı sıra hareket egzersizi de obezite tedavisinin en önemli parçalarından biridir. Obezite hastası kişiler, uzman diyetisyenin verdiği egzersiz programına bağlı kalıp spor aktiviteleri gerçekleştirmelidir. Yapılan hareket ve egzersizler ile kilo verme süreci hızlanacak ve başarıya ulaşma oranı da artacaktır.
Cerrahi Tedavi:Hastanın obezite türüne bağlı olarak, cerrahi müdahale gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine karar verilir. Öncelikli olarak diyet ve spor programı ile kilo kaybı sağlanabilecekse bu yöntemin tercih edilmesi gerekmektedir. Vücut kitle indeksi, 35 – 40 aralığında yani hayati risk taşıyan obeziteye yakın ise ameliyat önerilmektedir. Bazı hastalarda operasyon riskli olduğu için uzman doktor tarafından belirlenen kilonun altına düşmesi önerilir. Sağlıklı beslenme ve spor aktiviteleri ile ameliyat için uygun kiloya düşen hastaya cerrahi müdahale gerçekleştirilir. Obezite cerrahisi, obezite hastalığının tedavi sürecinde başarıya ulaşma oranı en yüksek olan tedavi yöntemidir.
Obezite Cerrahisi Nedir?
Obezite cerrahisi, hastaların kilo kaybını sağlamak için uygulanmakta olan tıbbi müdahaleye verilen isimdir. Obezite tedavisinde beslenme değişikliği, spor aktivitesi gibi pek çok yardımcı yöntem mevcuttur. Günümüzde en kesin ve net sonuçlara cerrahi tedavi yöntemleri aracılığıyla ulaşılmaktadır. Hastanın vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olduğu durumlarda cerrahi müdahale işlemi önerilmektedir. Obezite cerrahisi yöntemi ile hayati risk taşıyan obezite hastalarının mümkün olan enkısa sürede kilo vermeleri amaçlanmaktadır.
Obezite cerrahisinde kapalı müdahale (laparoskopik) denilen cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Sıklıkla tercih edilen iki tip cerrahi işlem mevcuttur. Mide baypası ve tüp mide ameliyatı, kilo vermek için günümüzde en yaygın olarak uygulanan iki cerrahi yöntemdir.
Mide baypası: Hastanın mide hacmi küçültülerek, kişinin alacağı yiyecek miktarının azaltılması hedeflenmektedir. Mide ile birlikte ince bağırsağın boyu da kısaltıldığı için yiyeceklerin kat ettiği mesafe azalmaktadır. Bu yöntem ilebesin emilimi azaltılıp zayıflama sağlanmaktadır. Mide baypas ameliyatında hastanın hayatı boyunca ilaç kullanacağının bilincinde olması gerekir.
Tüp mide ameliyatı:Sadece gıda alımını azaltarak kilo vermenin mümkün olmadığı durumlarda tüp mide ameliyatı uygulanmaktadır. Tüp mide ameliyatında da midenin hacmi küçültülmektedir. Aynı zamanda midenin alınan fundus kısmı ile birlikte iştah hormonu salgılayan kısım da alınmış olur. Böylece hastanın hem mide hacmi küçülür hem de iştahı azalmış olur. Tüp mide ameliyatı, zayıflamak isteyen kişiler en sık başvurduğu yöntemdir.
Ameliyat sonrasında hastanın tutum ve davranışları da büyük önem arz etmektedir. Cerrahi müdahalenin ardından düzenli beslenmeye devam edilmesi ve programa sadık kalınması, kilonun korunması ve hastanın sağlığı için oldukça önemlidir.