Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıkhan, LGS ve YKS’ye girecek öğrencilere, sınavdan birkaç gün öncesinde maske takarak test çözmeleri ve bu şekilde prova yapmaları önerisinde bulundu.
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Işıkhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle eğitim hayatında önemli değişikliklerin ve yeni uygulamaların yaşandığını anımsattı.
Koronavirüs önlemleri nedeniyle sınav tarihlerinde değişiklik yapıldığını aktaran Işıkhan, 20 Haziran’da yapılacak Liselere Giriş Sınavı (LGS) ile 27 Haziran ve 28 Haziran’da gerçekleştirilecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı‘nın (YKS) milyonlarca genci ilgilendirdiğini belirtti.
Önceki yıllardan farklı olarak gençlerin koronavirüsün neden olduğu korku, kaygı, belirsizliklerle ve endişeler yaşadığına dikkati çeken Işıkhan, öğrencilerin sınav kaygısının yanı sıra aklındaki “Hastalık bulaşır mı ya da başkasına bulaştırır mıyım? Maskeyle nasıl sınava gireceğim? Bu durum sınavdaki performansımı etkiler mi?” gibi gibi birçok soruyla sınava gireceğini söyledi.
Ailelere ve sınava girecek gençlere önerilerde bulunan Işıkhan, öğrencilerin sınavın yapılacağı cumartesi gününden bir iki gün önce çalışmalarını ve test çözümünü sonlandırması gerektiğini anlattı.
Gençlere, sınava girecekleri sınıf, tuvaletler ve diğer yerlerin önceden dezenfekte edildiğinin ve fiziki mesafeye göre sınıfların düzenlendiğinin hatırlatılması gerektiğini aktaran Işıkhan, öğrencilerin bu konuda içleri rahat ederek, endişelenmeyerek sınava girmeleri gerektiğini vurguladı.
“Özellikle gözlük takan gençler, gözlüklerin buğulanmasına neden olacak bir durum yaşayabilir”
Prof. Dr. Işıkhan, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:
“Sınavdan birkaç gün öncesinde maske takarak testlerin yapılması ve sanki sınavdaymış gibi prova yapılmalı. Özellikle gözlük takan gençler, gözlüklerin buğulanmasına neden olacak bir durum yaşayabilirler. Sınav öncesinde bunu birkaç defa denemeleri ve maske ayarını ona göre yapmaları gerekir. Gençler sınıflara girip masalara oturduktan sonra maskelerini çıkarabilirler. Ancak yine de virüsün bulaşma nedenlerini dikkate almalı ve kalemlerini ağıza almamaları ya da gözlük kullananların gözlükleriyle çok sık oynamamaları gerekir. Gençler testleri çözmeye başladıktan sonra özellikle bir testten diğerine geçerken 1-2 dakika gözlerini kapatarak dinlenmeleri önerilir. Bu basit uygulama onlara dinçlik, enerji ve daha fazla dikkat kazandıracaktır. Gençlerle yapıcı iletişim dili kullanılarak tüm bu konular sakin bir dille anlatılmalıdır.”
“Aile baskısı kaygı düzeyini artırır”
Gençlerin sınav kaygısı yanında yaşadıkları en önemli kaygının ailelerin bilinçli ya da bilinçsiz olarak yaptığı baskı olduğunu vurgulayan Işıkhan, “Bu baskı gençlerin kaygı düzeylerinin artmasına neden olacaktır. Bunun yerine; ailelerin gençlere güç verecek ‘sınav sonucu ne olursa olsun biz her zaman yanındayız’, ‘bu sınav dünyanın sonu değil ki’, ‘önceden de birçok sınavı başarıyla geçtin bunu da atlatacaksın’ gibi olumlu mesajların verilmesi gerekir.” ifadesini kullandı.
Olumlu duyguların, desteklemelerin ve güçlendirmelerin gençlerde değer duygusunu artıracağını ve sakin bir kafayla sınava girmelerine katkı sağlayacağına değinen Işıkhan, şunları kaydetti:
“Ailelerin çocukların geleceğiyle ilgili umut ya da hedefleri belirlerken onların akademik becerilerini dikkate alarak makul, geçerli ve ulaşılabilir hedefler belirlemelidir. Aksi takdirde aileler hayal kırıklığı yaşayabilir bu durum gençlerin kaygı, endişe ve duygu durumlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Ailelerin gençlerden beklentisi yüksek olabilir. Bazı aileler başarısızlığı kabul etmeyen tavırlar gösterebilir. Bu durum gençler üzerinde daha fazla stres ve kaygıya yol açacaktır. Aileler, bu kritik zamanda ne kadar rahat, esnek ve olumlu davranırlarsa gençler de daha rahat olacaklardır. Çoğu ailenin sıklıkla yaptığı hatalardan bir tanesi de çocuklarına sürekli başkalarını örnek vermesi ve çocuğunu onunla karşılaştırmasıdır. Bu strateji her zaman işe yaramayabilir. Bu durum yaşadıkları kaygının artmasına, moralinin bozulmasına ve sınava gereken ilgiyi ve dikkati vermemesine neden olabilir. Sınav sonucu ne olursa olsun aileler gençlerin her zaman yanında olduklarını sıklıkla vurgulamalıdır.”