Çocuk ve ergen psikiyatristi Prof. Dr. Yasemen Işık Taner, ebeveynlerin çocuklarına yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili abartılı anlatımlardan kaçınmaları gerektiğini bildirdi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemen Işık Taner, AA muhabirine, Kovid-19 salgınında evlere kapanan ailelerin, çocukları konusunda hassas olmaları gerektiğini söyledi.
Çocukların, anlamlandıramadıkları durumlar karşısında yetişkinleri gözlemleyerek model aldıklarını aktaran Taner, bu yüzden virüsün ne demek olduğunu, nasıl korunulacağını basit bir dille anlatmak gerektiğini ifade etti.
Yetişkinler tarafından abartılarak anlatılan salgın sürecinin, çocukta psikolojik veya psikiyatrik belirtiler ortaya çıkarabileceğini aktaran Taner, aileler tarafından iyi anlatılmayan salgının ciddi sonuçları olabileceğini dile getirdi.
“Çocuk gereğinden fazla bilgiye maruz bırakılmamalı”
Taner, çocukların gereğinden fazla bilgiye maruz bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Abartılı anlatımla küçük yaş grubu çocuklarda parmak emme, altına kaçırma, daha bebeksi davranışlar ve hırçınlık belirtileri ortaya çıkabilir. Aşırı kaygı düzeyi ve karamsarlık, hem kendimizi hem de aile fertlerini olumsuz etkileyebilir. Bu duyguların aşırılığı, beyin fonksiyonlarında yıkıcı etkilere sebep olabilir.” diye konuştu.
Olumsuz yaşam olaylarıyla baş etmenin en yararlı yollarından birinin çocuklarla birlikte günlük rutinlere devam etmek olduğunu anlatan Taner, uyku, yemek düzeni, bilgisayarda geçirilen süre, ders ve ödev saatleri gibi rutinlerin mümkün olduğunca korunması gerektiğini bildirdi.
Taner, sosyalleşmenin, erişkinlerde olduğu kadar çocuk ve ergenlerde de temel ihtiyaçlardan biri olduğuna değinerek, “Bu nedenle çocukların sanal ortamda arkadaşları, öğretmenleri ve diğer alışık olduğu sosyal çevresiyle iletişim kurması desteklenmelidir. Yaşına uygun görevler verilen çocukla sohbet edilmelidir. Çocuğun özgürce oyun oynaması için ortam hazırlanmalıdır.” dedi.
Güne anlam katacak aktivitelerle, kaygı ve stresten kaçınılabileceğini belirten Yıldız, stresli zamanlarda gülmenin, çocuklarla şakalaşmanın, oyunlar oynamanın ve onlarla spor yapmanın, beynin “sürekli alarm” durumundan çıkmasını sağlayacağını sözlerine ekledi.