Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, koşullar normalleşmeden okula dönüşü doğru bulmadığını belirterek, “Okullar 1 Haziran’da açılırsa devletimizin aylarca aldığı tedbirler heba olabilir.” ifadesini kullandı.
Türk Eğitim-Sen Basın ve Dış İlişkiler Sekreterliğinden yapılan açıklamada, Genel Başkan Talip Geylan’ın gündeme ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.
Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Geçiş Sınavı (LGS) tarihlerindeki değişikliğe dikkati çeken Geylan, sınavın ötelenmesinin makul karşılanabileceğini ancak tarihin geriye çekilmesinin ciddi bir risk olduğunu ifade etti.
Tarih değişikliği nedeniyle sınava girecek öğrencilerin motivasyonlarının olumsuz etkilenebileceğine değinen Geylan, şöyle devam etti:
“Sınav tarihinin ikinci kez değiştirilip, öne çekilmesi ise büyük bir riski beraberinde getirdi. Çocuklarımızın motivasyonu olumsuz etkilendi. Tabii ki devletimiz olaylara daha makro düzeyde bakıyor. Pandemi sonrası Türkiye’nin karşı karşıya kalacağı tabloyu düşünerek, başka değişkenleri de dikkate alıyor. Bunu anlıyorum. Sadece pedagojik olarak düşünülseydi, sınav tarihi değiştirilmezdi.”
Tarih değişikliği sonrası Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) öğrencileri rahatlatmak için iki düzenlemeyi hayata geçirdiğini hatırlatan Geylan, “Bunlardan birisi sınav süresini 30 dakika uzatmak, diğeri de lisans programlarını tercih edebilmek için ilgili puan türünde uygulanan 180 baraj puanını bu yıl ile sınırlı kalmak şartıyla 170’e çekmek. Tabii bu düzenlemeleri de olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamayla sınav tarihlerinin belirlendiğini ve tarih tartışmaların geride kaldığını vurgulayan Geylan, sınav tarihleriyle ilgili tartışmaları doğru bulmadığını aktardı.
Sınava girecek öğrencilerin motivasyona ihtiyacı olduğuna işaret eden Geylan, “Şu an tüm paydaşların yoğunlaşacağı tek nokta, çocukların sınav motivasyonlarını beslemek olmalıdır.” görüşünü paylaştı.
“1 Haziran’da okulların açılmasını pek mümkün görmüyorum”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geçilen uzaktan eğitim ve yeniden okulların açılması konularında da görüşlerini aktardı.
Türkiye’nin salgınla mücadelesinin takdir topladığını ancak riskin tamamen ortadan kalkmadığını anlatan Geylan, “Ülkemizin bir an önce normalleşmesi için tüm yüreğimizle dua ediyoruz. Ancak bugün itibarıyla 1 Haziran’da okulların açılmasını pek mümkün görmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Salgının Türkiye’de görülmesinden sonra “okulların zorunlu olarak tatil edildiğini” hatırlatan Geylan, koşullar normalleşmeden okula dönüşü doğru bulmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“1 Haziran tarihine kadar salgın riskinin ortadan kalkması mümkün görünmemektedir. Şayet 1 Haziran’da 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmen okula dönerse aldığımız tedbirler heba olabilir. Zira sınıflarda ve okul giriş çıkışında sosyal mesafe korunamaz. Öğrencilerin hijyen kurallarına harfiyen uyması çok zordur. Üstelik okullarda sadece öğrenci, öğretmen ve eğitim çalışanları olmayacaktır, öğrenci velileri de okullarımızın önüne yığılacaktır.
Tüm okullarımızda tekli eğitim yapılıyor olsaydı, sınıf mevcutlarımız 15 kişiyle sınırlı kalsaydı ve pandemi sürecinde ikili eğitime geçseydik, o zaman 1 Haziran’da okulların açılmasını tartışabilirdik. Ama ülkemizde 30, 40, hatta 50 kişilik sınıflarımız bulunmaktadır ve önemli sayıda okulumuz ikili eğitim yapmaktadır. Böyle bir ortamda koşullar normalleşmeden okula dönüş doğru değildir. Şayet okullar 1 Haziran tarihinde açılırsa devletimizin aylarca aldığı tedbirler heba olabilir. Bu noktada aylardır titizlikle yürütülen bu mücadelenin korunması gerektiğini düşünüyorum.”
Geylan, koronavirüs salgını sonrası EBA TV’nin bir haftadan kısa sürede hayata geçirildiğini ve sistemin başarıyla yürütüldüğünü aktardı.
Hiçbir tedbirin yüz yüze eğitimin karşılığı olamayacağına işaret eden Geylan, bazı yöneticiler tarafından öğretmenlere canlı ders eğitimi konusunda dayatmalarda bulunulduğunu öne sürerek, öğretmenlerin bu konuda huzursuz edilmemesi gerektiğini ifade etti.
“Telafi eğitimi eylülde yapılsın” önerisi
Telafi eğitimiyle ilgili görüşlerini de paylaşan Geylan, söz konusu eğitimlerin eylülde yapılması önerisinde bulundu.
Geylan, şu ifadeleri kullandı:
“Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ikinci bir tedbir olarak telafi eğitimini gündeme aldı. Zira öğrencilerimiz ikinci dönemde müfredatı işleyemedi. MEB yüz yüze eğitimde görülmeyen konuları yine yüz yüze eğitimle devam ettirecektir. Bunun yapılması haziran ayında mümkün görünmüyor. Bu noktada şöyle bir öneride bulundum. Önümüzdeki öğretim yılında kasım ve nisan aylarında yapılacak ara tatilleri iptal edelim, 1-30 Eylül tarihleri arasında bir aylık telafi eğitimi yapalım. Bu şekilde hem bir aylık makul bir süre telafi eğitimine tahsis edilmiş hem de 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı’nın ders programının süresinden kesinti yapılmamış olacaktır.”