Yükseköğretim Kurulundan, yeni tip koronavirüs küresel salgınıyla mücadelede üniversite araştırma merkezleri ile hastanelerinin önemli görevler üstlendiği bildirildi.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK), yapılan açıklamada, üniversitelere bağlı tıp fakültesi hastanelerinde bir yandan tıp ve sağlık eğitiminin dijital teknolojilerle uzaktan eğitim yöntemleriyle sürdürüldüğü, diğer yandan sağlık hizmet sunumunda da çok önemli ve özellikli tedavilere imza atıldığı belirtildi.
Açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“Koronavirüs küresel salgınıyla mücadele kapsamında üniversitelerin araştırma merkezleri ile hastaneler önemli görevler üstleniyor. Salgının başlangıcından bugüne kadar 44 üniversite hastanesinde, PCR testleri yapılarak koronavirüs şüphesiyle 37 bin 296 hasta muayene edilmiş, bunlardan 7 bin 238’i serviste 1783’ü de yoğun bakımda yatırılarak tedavi edilmiştir. Bu hastalarımızdan 7 bin 11’i şifaya kavuşmuştur.
Ayrıca bütün üniversite hastanelerinde plazmaferez tedavi kapasitesi mevcut olup bazılarında plazmaferez tedavileri yapılmaya başlanmıştır. Salgınla mücadelede 13 bin 126 öğretim elemanı doktor, 11 bin 461 hemşire, 3 bin 473 teknisyen/tekniker ve 5 bin 852 hasta bakıcı olmak üzere 33 bin 912 sağlık çalışanı fedakarca görev yapmaya devam etmektedir. Üniversitelerimizde yoğun bakım, servis ve ameliyathanelerde ihtiyaç halinde koronavirüs hastaları için kullanılmak üzere yeteri kadar (yaklaşık 5 bin adet) solunum cihazı (ventilatör) mevcuttur.”
1 milyonun üzerinde maske üretildi
YÖK’ün açıklamasında, hastaneleri bulunan üniversitelerde salgın süreci ile birlikte tıbbi malzeme üretiminin de hızlandığına işaret edildi.
Bu kapsamda, 15 Nisan 2020’den itibaren 1 milyon 41 bin 800 maske, 34 bin 365 siperlikli maske, 25 bin 200 koruyucu önlük, 10 bin 35 litre sıvı el dezenfektanı, 2 bin 200 litre ortam dezenfektanı üretiminin yapıldığı bildirilen açıklamada, koruyucu entübasyon kabini, koruyucu tozluk, numune alma kabini, koruyucu transport sedyesi, fiberoptik video laringoskop gibi çeşitli tıbbi malzemenin üretiminin de devam ettiği kaydedildi.
Üretilen tıbbi malzemelerin hem üniversitelerin ihtiyaçları için kullanıldığı hem de üniversitenin bulunduğu ildeki başta diğer sağlık kuruluşları olmak üzere çeşitli kurumların ihtiyacı için kullanıldığı aktarılan açıklamada, salgın sürecinde üniversite hastanelerinin, koronavirüs hastalarının yanı sıra acil hastalar ile onkolojik tedavi gören kanser hastaları ve kronik hastalığı olan vatandaşların tedavilerini de gerçekleştirildiği vurgulandı.
Açıklamada, üniversitelerin araştırma merkezlerinin ve araştırma ekiplerinin koronavirüs hastalığının tedavisinde kullanılacak ilaç ve bağışıklık için aşı geliştirme çalışmalarının da aralıksız sürdürüldüğü belirtildi.
Kadro tahsisi, üniversite hastanelerinin gücüne güç katacak
YÖK’ün açıklamasında, salgın nedeniyle üniversitelere tahsis edilen yeni kadrolara ilişkin şunlar kaydedildi:
“Kovid-19 küresel salgını sürecindeki başarıları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da yakından takip edilen üniversite hastanelerimize Cumhurbaşkanlığımız tarafından 5 bin 814 hemşire, 1130 sağlık teknikeri, 295 röntgen teknisyeni, 247 laborant, 219 ebe, 129 fizyoterapist, 118 eczacı, 101 diyetisyen, 89 psikolog, 87 biyolog ve çeşitli unvanlarda 406 olmak üzere toplam 8 bin 635 sözleşmeli personel kadrosu ihdas edilmiştir. Ayrıca 5 bin 865 çeşitli unvanlarda sürekli işçi kadrosunun ihdası ile birlikte toplam 14 bin 500 personel, salgın sürecinde üniversite hastanelerimizin gücüne güç katacaktır.
Her zaman olduğu gibi, Kovid-19 salgınıyla mücadelede de yükseköğretim camiasından desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza bu çok önemli kadro ihdasından dolayı tekrar teşekkür ederiz. Üniversite hastanelerimiz hem bilimin hem hizmet sunumunun buluştuğu yükseköğretim sistemimizin en önemli bileşenlerindendir. Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde tedbir kurallarına uyarak el birliği içerisinde bu süreci atlatacağımıza inancımız tamdır.”