Gizem Gül’ün röportajı
Günlük hayatın koşuşturmacasında olaylar akıp gider, hepimiz aynı şeyleri görürüz ama bazıları onu farklı bir şekilde yorumlar, esprili bir şekilde anlatır ya, ünlü karikatürist Salih Memecan da yıllardır bunu yapıyor aslında. “Kekeme olmasaydım karikatürist olamazdım” diyen Salih Memecan, derdini çizgilerle anlattığını ve karikatürist olma yolunda bunun önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Salih Memecan Bayrampaşa Belediyesi kültür sanat etkinlikleri kapsamında çocuklar ile bir araya geldi. Çocukların meraklı bakışları karşısında karikatürist olmanın inceliklerini anlatan Memecan, salondaki bütün çocukların kitaplarını imzalayıp, her birinin kitabına da Limon ve Zeytin çizmeyi ihmal etmedi. Bu eğlenceli etkinlik öncesinde sorularımızı yanıtlayan Salih Memecan, Gezi karikatürü nedeniyle yapılan eleştirilerle de ilgili konuştu. Memecan, “Birileri siyasi amaçları için öldürülen çocuklar üzerinden prim yapıyor. Ben o karikatürde bunu eleştirdim. Orada öyle kızılacak bir şey yok. Kızdılarsa yanlış şeye kızdılar.” şeklinde konuştu.
KARİKATÜR EĞLENCELİ VE KOMİK OLACAK AMA BİR MESAJ DA VERECEK
Karikatüre genellikle bir eğlence unsuru olarak bakarız. Peki siz karikatüre nasıl bakıyorsunuz?
Ben de eğlenceli bir unsur olarak bakıyorum. Yapması da eğlenceli, okuması da eğlenceli. Tabi bu arada mesajı var, duruşu var, konusu var. Karikatür sonuç olarak komik ve eğlenceli olmak zorunda ama bir mesaj da vermek zorunda ve çizgi ile olmak zorunda.
Siz genelde siyasi karikatür çiziyorsunuz…
Siyasi de çiziyorum, siyasi olmayan karikatür de çiziyorum. Her gün bir ondan, bir ondan.
KARİKATÜRİSTİ FARKLI YAPAN ESPRİYİ BULMASI
Siyasi, toplumsal ya da hayata dair bir şeyi karikatür ile anlatmak kıvrak bir zekaya sahip olmayı gerektiriyor diye düşünüyorum. Siz yaşadıklarımıza nasıl bir bakış açısıyla yaklaşıyorsunuz?
Teveccühünüz diyeyim ama bana göre yazıyla anlatmak çok daha zor. Ben çizgiyle anlatma işini başından beri yaptığım için o daha kolay geliyor. Ama öyle kıvrak bir zekayı gerektirdiğini düşünüyorsanız teşekkür ederim. Her şeyi dümdüz, ben öyle düşünüyorum diye yazmıyorsun; onu popüler ve ilginç hale getirmek için oradan bir espri bulmak zorundasın, karikatüristin farkı orada. Vereceğin mesajı daha popüler, daha bakılır ve ilginç hale getirmek için bir espri olması gerekir. Karikatüristi farklı yapan da o espriyi bulmasıdır. Bu espri dediğimiz bazen bir çelişki olabiliyor, bazen bir komiklik oluyor, bazen orada olup da kimsenin fark etmediği bir şeyi senin ortaya çıkarman oluyor.
İKİ GÜNDE BİR ÇİZSEM DAHA ZOR OLURDU
Peki her gün bir espri bulmak ve çizmek zor olmuyor mu?
Olmuyor. Herkesin işi kadar zor oluyor. İki günde bir çizsem daha zorlanırdım. Çünkü insan rehavete düşüyor.
İŞİN KARİKATÜRİSTLİK OLUNCA ÇİZECEK BİR ŞEYLER BULUYORSUN
Bizim ülkemizin gündeminin hızlı ve yoğun olması espri bulma konusunda daha kolaylaştırıcı sanırım?
Fark etmiyor. İsviçrelilerin ülkesinde neredeyse ilginç hiçbir şey olmuyor ama orada da karikatüristler var, onlar da bir şey buluyorlar. İşin karikatüristlik olursa bir şey buluyorsun.
TARAF OLMAK MUHALİF OLMAK DEMEKTİR
Karikatürist tarafsız mı olmalıdır? Ya da başka bir ifadeyle karikatür hep muhalif mi olmak zorundadır?
Tarafsız olunca fikrin yok demektir. Aman ben hiç suya sabuna dokunmayayım, kimseyi kırmayayım diyerek tarafsız olunuyor. Eğer fikrin varsa taraf olacaksın. Taraf olunca muhalif oluyorsun zaten. Ama tabi kime muhalif olacağın çok önemli. Doğru şeye muhalif oluyorsan, yanlış yerde duruyorsun demektir. Yanlışa muhalif olursan doğru yerde duruyorsun demektir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu saptamak da taraf olmak demektir. Ben son derece muhalif karikatürler yapıyorum. Muhalif olduklarım da buna çok kızıyorlar.
Çok tepki aldığınız karikatürler oluyor mu?
Tabi ki oluyor.
BİRİLERİ SOKAĞA SÜRDÜKLERİ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN PRİM YAPIYOR
Son zamanlarda sizin çizdiğiniz bir Gezi karikatürünüz vardı. Bununla ilgili eleştiriler oldu. Bunlarla ilgili ne derseniz?
Bir kısım insanların işin o tarafını görmeleri işlerine gelmiyor. Birileri bu çocukları kullanıp sokağa sürüyorlar. Sokağa sürdükleri çocuklar üzerinden de prim yapmaya çalışıyorlar. Bu Türkiye’nin yıllarca başına gelen bir şey. 80 öncesinde de böyle oldu, ondan sonra da öyle oldu. Biz yaşadık bunları… Şehit cenazeleri geldiğinde de oradan prim yapmaya kalkıldı, dağdaki Kürt çocukları öldüğü zaman da oradan prim yapmaya kalkıldı. Hep böyle acıların üzerinden, öldürülen çocukların üzerinden prim yapmaya kalkanlar oluyor, siyasi amaçları için. Bu çok aşağılık bir şey. Ben bunu eleştirdiydim, orada öyle kızacak bir şey yok. Kızdılarsa yanlış şeye kızıyorlar.
Mizahta argo kullanılmasına ne diyorsunuz? Mizah dergilerinde siyasilerle ilgili yapılan karikatürlerin bazen sınırı aştığını düşünüyor musunuz?
Ben Limon ve Zeytin karakterlerinde bırakın argo kullanmayı, imla hatalarına bile çok dikkat ediyorum. Çok düzgün bir Türkçeyle yazmaya çalışıyorum. Argo kullananlar başka bir okuyucu kitlesine hitap etmek istiyordur, o zaman bırak etsin. Çok argo buluyorsak okumayız.
BİR KARİKATÜRİSTE VERİLECEK EN BÜYÜK CEZA ONU OKUMAMAKTIR
Liderlerin yapılan karikatürlere dava açmasına ne diyorsunuz?
Açmamak lazım, karikatüre dava açmak olmuyor. Zaten karikatür hakaret etmek, dalga geçmek için çiziliyor. Bir karikatüriste verilecek en büyük ceza, onu okumamaktır. Dava açtığınız zaman adamı ciddiye almış alıyorsun.
KARİKATÜRİST OLMAK İSTEYEN BİR KİŞİ 3 ŞEYİ YAPABİLMELİ
Karikatürist nasıl olunur? Karikatürist olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Bir kere çok çizmeli. Her şeyde espri ve komiklik aramalı. Her şeye farklı bakmalı. Bir de bilgili ve kültürlü olmalı, çünkü bir pozisyon almış olacak, bir duruşu olacak. Bir karikatüristin 3 şeyi yapması gerekiyor. Birincisi çizebilme, onun için çokça çizmeli. İki komik olmalı, onun için her şeye farklı bakmalı. Üç bilgili olmalı ki taraf olabilsin, onun için de iyi eğitim alması lazım.
Siz mimarlık eğitimi aldınız. Mimarlık eğitiminin karikatüre katkısı büyük olmuştur, özellikle çizim konusunda…
Ben mimaride doktora yaptım. Eğitimli olmamın çok büyük faydası oldu tabi, bir şeyleri sorgulamaya, her şeyi olduğu gibi kabul etmemeye, olayların arkasında ne var diye bakmaya… Ben mimarlık okudum, başka bir eğitim de olabilirdi ama eğitim çok önemli.
On5yirmi5