Başbakan Erdoğan’ın Dolmabahçe’de rektörle yaptığı buluşmayı protesto eden öğrenciler tekme tokat dayak yemiş, biber gazıyla püskürtülmüştü. Olayla ilgili soruşturma dosyasında öğrencilere atılan dayağa birbirinden ilginç gerekçeler gösterildiği ortaya çıktı
Vatan’ın haberine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde rektörlerle yaptığı toplantıyı protesto etmek için geldikleri İstanbul’a girişleri engellenen öğrencilere yönelik soruşturma dosyasında çarpıcı ayrıntılar olduğu ortaya çıktı. Belgelere göre, İstanbul’a şehir dışından gelirken geri çevrilip Tuzla’da dayak yiyen öğrencilerin Erdoğan’ı protesto etmeleri, Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun onayını taşıyan yazı doğrultusunda engellendi. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın imzasıyla Dolmabahçe’deki olaylardan bir gün önce, 3 Aralık tarihinde “Valilik Makamına” hitaben yazılan yazıda, 12 Eylül 2008 tarihinde Başbakan Erdoğan’ı protesto eden Öğrenci Kollektifi mensubu 18 öğrencinin 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırıldığı hatırlatıldı.
‘Teröristler’ iddiası
Yazıda, mahkemenin protesto eylemi ile herhangi bir terör bağlantısı saptanmamış olmasına rağmen, öğrencilerin “DHKP/C DEV-YOL” örgütü yanlısı oldukları iddia edildi. 2 ayrı örgüt olan DHKP/C ve Devrimci Yol örgütlerinin tek bir örgüt olarak belirtilmesi ve “devrimci terör örgütü” olarak nitelendirilmesi de dikkat çekti.
GBT’ler temiz çıktı
Olay yerinde el yazısı ile düzenlenen, gözaltına alınan öğrencilerin imza atmaktan imtina ettiği tutanakta ise otobüstekilerin GBT sorgulamasının yapıldığı, sorgulama sonrasında 135 öğrenci içinde aranan şahıs olmadığının tespit edildiği bilgisi yer aldı. Tutanaklara göre, öğrencilerde ve otobüslerde molotof kokteyli de bulunamadı.
‘Hedefleri kahvaltı’
Eylemin “Halkevleri güdümünde faaliyet gösteren Öğrenci Kolektifi, Liseli Genç Umut ve herhangi bir tüzel kişiliği olmayan Genç-Sen” tarafından gerçekleştirileceği ifade edilen yazıda grubun “Başbakanlık Çalışma Ofisi önüne geleceği, burada bir protesto eylemi yapılacağı, ardından alternatif kahvaltı ve Büyük Üniversite Forumu gerçekleştireceği” belirtildi. Katılımcı sayısını artırmak için çeşitli illerden gelecek öğrencilerin İstanbul’a toplu olarak gireceği bilgisi verilen yazıda, “Toplantının diğer illerden gelecek ve ilimizde bulunan farklı gruplar tarafından provoke edilebileceği, eylemlere katılacak şahısların güvenlik güçlerinin ikazlarına uymayarak Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne yönelik saldırganlık boyutunda protesto eylemi gerçekleştirebilecekleri, kendilerine yönelik herhangi bir polis müdahalesi olması halinde taşlı-sopalı mukavemette bulunabilecekleri şeklinde bilgiler elde edilmiştir” dendi.
‘Gaz sıktık, çünkü…’
İstanbul dışından gelen 3 otobüsteki 135 öğrencinin durduruldukları dinlenme yerinde sloganlar atarak polisin üzerine pet şişe attıkları ve Çevik Kuvvet ekibinin üzerine yürüdükleri belirtilerek, “grubu sakinleştirmek ve durdurmak amacıyla gazlı müdahalede bulunulduğu” belirtildi.
ROBOCOPLAR PET ŞİŞEDEN YARALANMIŞ
Soruşturma dosyasında, atılan pet şişeler yüzünden 3 Çevik Kuvvet polisinin ‘aldıkları darbelerle’ yaralandıkları iddia edildi. İstanbul dışından gelen grubun İstanbul’a girmekte ısrar etmesi üzerine ikinci kez müdahale edildiği belirtilen fezlekede “orantılı biber gazı sıkılarak zor kullanıldığı” ve 10 öğrencinin yakalandığı ifade edildi. Raporlarda “pet şişeden” yaralanan iki polise 2’şer gün “iş göremez” raporu verildiği görüldü.