Başbakan Erdoğan, İsrail ile askerî ve diplomatik ilişkilerin kesildiğinin altını çizerek, yeni yaptırımların yolda olduğunu söyledi. Erdoğan, "İsrail, her zaman bir şımarık oğlan rolünü oynadı." diye konuştu. Başbakan, Türk donanmasının bundan sonra Doğu Akdeniz’de daha fazla görüneceğini vurguladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Mavi Marmara baskınıyla ilgili BM raporunun sızdırılmasının ardından açıklanan İsrail’e karşı yaptırımların devamının geleceğini söyledi. Dün yeni adli yılın açılışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, ‘B planı’ olarak değerlendirilen 5 maddelik yaptırımların yanında ‘C planı’nın da olacağını söyledi. "İsrail, her zaman bir şımarık oğlan rolünü oynamıştır ve bu şımarık oğlanlığının devamlı süregideceğini zannetmiştir." diyen Erdoğan, İsrail ile askerî ve diplomatik ilişkilerin kesildiğini, savunma sanayiindeki işlerin de dondurulduğunu vurguladı. Başbakan, Türk donanmasının da bundan sonra Doğu Akdeniz’de daha fazla görüneceğinin altını çizdi. 12-13 Eylül’deki Mısır ziyaretine Gazze’nin eklenip eklenmeyeceğiyle ilgili soruya ise "Bu, son ana kadar devam edecek bir süreç. Kesin değildir." karşılığını verdi.
Yeni adli yılın açılışı nedeniyle ATO’da düzenlenen törenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 5 maddelik yaptırımın kararlılıkla sürdürüleceğini ve bunun devamının olacağını ifade etti. Şu andaki adımın ‘B Planı’ olarak değerlendiriliyorsa bunun ‘C Planı’nın da olacağının altını çizen Erdoğan, "Çünkü İsrail, bugüne kadar Türkiye’nin özellikle bölgede kendi siyasi amaçları için ortaklığını kaybetmiştir. Dolayısıyla bugüne kadar dünyada BM’nin İsrail ile ilgili almış olduğu kararlar karşısında İsrail, her zaman bir şımarık oğlan rolünü oynamıştır ve bu şımarık oğlanlığının devamlı süregideceğini zannetmiştir. Türkiye olarak biz, bu uluslarası sularda meydana gelen olayın gayri insani olduğunu, vahşet olduğunu, bir devlet terörü olduğunu daha önce zaten ifade etmiştik." dedi.
Türkiye’nin ‘özür, tazminat ve Gazze’ye ambargonun kaldırılması’ taleplerini hatırlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Bu adımlar konusunda kendileri de bazı girişimlerde bulundular. ‘Bunu çözelim’ vesaire gibi… Ama ne yazık ki iş, özür olayına gelince, zaman geldi ‘özür dileriz’ denildi. Son kertede, 6 ay gibi bir süreden bahsettiler ve bu panel raporunda yanlış oyunlar içerisine girdiler. Bu açıklanan rapor aslında İsrail’in beklentilerine cevap vermiyor. Bizim açımızdan da herhangi bir kıymeti harbiyesi yok. Şu anda Türkiye olarak bu adımı attık, bu adım kararlı şekilde sürecektir. Diplomatik ve askerî ilişkilerimiz, savunma sanayiine yönelik işlerimiz, bunları tamamen askıya alıyoruz. Bu süreci çok daha farklı yaptırımlar da takip edecektir.”
12-13 Eylül’de Mısır ziyaretine Gazze’nin eklenip eklenmeyeceği konusundaki soruya Erdoğan, "Şu anda Mısırlı dostlarımızla görüşüyoruz, yani kesin değil.” karşılığını verdi. Daha sonra Erdoğan’ın, Mısır’dan sonra Gazze’ye değil Tunus ve Libya’ya geçmesinin planlandığı iddia edildi.
Erdoğan, dün akşam saatlerinde İspanya Başbakanı Jose Luiz Rodrigez Zapatero ile yaptığı basın toplantısında, Diyarbakır’a kurulması planlanan NATO Radar Üssü’ne karşı çıkan çevrelerin yaptığı yorumlara cevap verdi. Erdoğan, Türkiye’yi sıkıntıya sokacak herhangi bir adım olmadığının altını çizerken, bölge için önemli olduğunu vurguladı. Radar üssünün "İran’a yönelik İsrail’i koruma amaçlı" yorumlarına karşı da, "Bunların hepsi basit kulislerdir." ifadesini kullandı. İspanya Başbakanı Zapatero ise Türkiye’nin AB üyeliğine olan desteğini tekrarladı. Zapatero ayrıca, "Bizim Filistin’e olan desteğimiz ve sempatimiz çok açıktır. BM Genel Kurulu’nda da müzakere sürecinin garanti altına alınması konusunda elimizden geleni yapacağımıza güvenebilirsiniz." diye konuştu.
Donanmaya Akdeniz görevi
Erdoğan, "Açıklanan önlemler arasında Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi için her türlü önlem alındı. Bununla ilgili yorumlar yapıldı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun çatışmaya, çeşitli başka ortamlara yol açabileceği yorumları var?..” sorusuna şu cevabı verdi: "Doğu Akdeniz, bize yabancı bir yer değil. Aksaz, İskenderun, buralar oraya sürekli nezaret edebilme gücüne, imkânına, hakkına sahip olan yerlerimizdir. Tabii ki gemilerimiz o sularda kendilerini bundan sonra çok sık göstereceklerdir. Çok sık göreceğiz…”
Zaman