Roy Gutman / İstanbul
Çeviren: Oğuz Eser
Yazın örgütten ayrılıp Türkiye’ye teslim olan Suriye-doğumlu bir Kürt’e göre Türkiye’ye karşı Kürt direnişine katılan gönüllüler, küfretmek ve seksin yanında İslami dini yaşantıyı terk etmek ve gurup dışındaki herhangi birine “duygusal bağ”dan vazgeçmek zorunda kalıyor ya da yargılanıp hapse atılıyor.
Haziran’da teslim olan 21 yaşındaki firari, yanında sadece PKK olarak bilinen Kürt İşçi Partisi içindeki hayatın hikayesini değil aynı zamanda Türk yetkililerin PKK saldırısını geri püskürtmesine yardımcı olan Türkiye’deki planlı bir saldırıya ilişkin detaylı bilgiyi de getirdi.
McClatchy Newspapers, onun 4 Haziran tarihli ve üzerinde gizli kaydı olmayan 19 sayfalık Türkçe ifadesini elde etti. İfadede kişinin ismi de yer alıyor ancak McClatchy, Suriye’deki PKK-iştirakinin elinde olan bölgelerde aile üyeleri bulunabileceği gerekçesiyle isminin baş harflerini RS’i kullanıyor.
PKK, Türkiye’nin güneyinde bir Kürt devleti kurmak için Türkiye’yle 30 yıldır savaşıyor. PKK’nın eylemlerinde binlerce Türk hayatını kaybetti. Birleşik Devletler ve Avrupa Birliği, PKK’yı terörist örgüt olarak tanımlıyor.
Yetkililer Ağustos’ta firarinin ifşaatının PKK’nın 19 binlik Kürt kenti Şemdinli’yi ele geçirmesini engellediğini belirtiyor. PKK, 100’den fazla savaşçı kaybederek bozguna uğradı. Fakat PKK saldırısı devam ediyor. Haziran ile Ekim-ortası arasında 112 Türk ve 325 ayrılıkçı öldü ve her iki taraftan da her gün yeni kayıplar meydana geliyor.
Firari, 250 ila 300 isyancının Şemdinli’ye saldırmak için toplandığını, silahların taşındığını, nereye mayın yerleştirileceğini ve İsrail-üretimi Heron’lardan kaçınma taktiklerini ifşa etti.
Aynı zamanda stratejik öneme sahip bir gerçeği de ortaya koydu. Şemdinli operasyonun bir kısmı, İran’daki bir PKK üssü Şehidan’da hazırlanmış. Kendisi de orada görevlendirilmiş. Bu, muhtemelen pasif olsa da PKK’nın Türkiye’ye saldırılarındaki İran’ın örtülü rolünü işaret ediyor.
RS, Türk yetkililere şunları anlatıyor: “Türk uçakları ve topçusu, İran toprağını vuramadığı için [PKK] örgüt, İran toprağında rahatlıkla geziyor. İran’a karışmıyoruz ve onlar da bize karşı güç kullanmaya kalkışmıyor”.
Kürtler, Bağdat’taki merkezi hükümetten büyük ölçüde bağımsız hareket eden özerk bölgesel hükümetler kurdukları Irak’ın 3 eyaletinde meskunlar. Ayrıca Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’in muhasara altındaki hükümetinin aşikar rızasıyla PKK-iştirakinin kuzey doğu Suriye’nin büyük bir kısmını kontrol ettiği bölgelerde yaşıyor.
RS, PKK’yı İslam-karşıtı olarak betimliyor. Türk yetkililere, namaz kılmanın, oruç tutmanın ve Kur’an okumanın hapse götürecek eylemler arasında olduğunu anlatıyor. Bunun yerine savaşçılara Kürtlerin dininin dünyanın en eski dinlerinden biri olan Zerdüştlük olduğu anlatılıyormuş ve ateşe tapmaları isteniyormuş. Bugün çoğunluğu İran ve Hindistan’da olmak üzere 200 binden az Zerdüşt olduğu söyleniyor.
Yeni bir üyeyi hapse düşürecek diğer suçlar arasında örgüt dışından duygusal bir ilişki kurmak, cinsel ilişki, elektronik cihaz taşımak ya da emirlere itaatsizlik bulunuyor. Casusluk ya da seks yapan PKK üyeleri “hapiste işkence görüyor” ve silah satanlar ile casusluk yapanlar “idam mangasınca ölüme mahkum ediliyor”. PKK’ya karşı çıkan siviller kaçırılıyor ve hapsediliyor. RS, “ardından ya infaz ediliyor ya da bir ceza ve ödeme karşılığında serbest bırakılıyor”, diyor.
Örgüt firarisi, Türk yetkililere, 100’den fazla PKK’lı ile kendisini eğitenlerin kod adlarını, memleketlerini ve görev yerlerini bildirmiş. Bunlar arasında Türkiye’den 74, Suriye’den 13, İran’dan 5, Irak’tan 2 ve Kırgızistan’a kadar farklı yerlerden gelen Kürtler bulunuyor.
PKK’nın Suriye Kürtlerini saflarına katması, iç savaşın yoğunlaştığı 2011 sonlarında dramatik olarak yükseldi. RS, kendilerinin PKK’daki en büyük yeni kan olduğunu ve Türk Kürtlerini ikiye katladıklarını söylüyor.
RS, PKK, onun Suriye iştiraki olan PYD ve Şam’daki Esed hükümeti arasındaki işbirliğinden hoşnut olmadığının izlenimini veriyor. RS, “Suriye’de Kürtler yıllardır açıkça eziliyor. Ancak PKK, bu zülüm karşısında Suriye hükümetine karşı saldırmıyor” diyor. Ona göre eğer Suriye Kürtleri, “teslim olmak yerine Beşar Esed rejimine karşı ayaklansa idi Esed rejimi hayatta kalamazdı”.
PKK’nın Türkiye’ye saldırmasıyla Esed’e dair görüşünü kıyaslıyor. Yeni teslim olmuş bir firarinin kendi-çıkarına yorumu olarak görülebilecek ifadesinde, PKK’nın “Türk devletinin Kürt halkına sağladığı hakları yok saydığını ve tüm saldırısını Türkiye’ye karşı yaptığını” söylüyor.
RS, PKK’nın en büyük endişelerinden birinin Türkiye’nin isyancıları durdurmak için gece ve gündüz görüş kameralarıyla donatılmış İHA’ları olduğunu söylüyor.
Saldırının arifesinde örgüt, İHA’ların hareketlerini takip etmesini engellemek için telsiz kullanımını yasaklamış ve tüm iletişim kağıda yazılıp şifreleniyormuş. Savaşçılar için standart emir, isyancıların “İHA’lar ve askeriye tarafından fark edilmeden rahatça dolaşmasını” sağlayan şemsiyeler taşımasıymış. Aynı zamanda PKK’nın yağmurluklar da dağıttığını söylüyor.
RS, “Kuru kaldıkları ve vücuttan 5 santim uzakta olduğu sürece yağmurluklar, termal kameraların vücut ısısını algılamasını engelliyor” diyor. İHA’nın ilk sesinde “sığınaklara koşuyorduk. Dışarıda kalanlar bir kayanın ya da bir ağacın altında hareketsiz yatıyordu”.
Başka ifşaatlar da var. 2006’dan itibaren PKK, özel kuvvetleri içerisinden 200 kişilik “Ölümsüzler Taburu” kurdu. Bunun görevi, korku yaratmak ve “vatandaşların devlete güvenini yok etmek” için “kritik dönemlerde şehir merkezlerinde sansasyonel saldırılar” yapmak. Bu taburun üyeleri “hasta” ve “sürekli” ideoloji ve patlatıcı eğitimleri alıyor ve mütemadiyen Kürdistan için kendilerini feda etmeleri söyleniyor. RS, “Zamanı geldiğinde kendilerini havaya uçuracaklarını söylediklerini biliyorum” diyor.
Birçok acemi gibi RS, PKK’ya ailevi sorunlardan uzaklaşmak için katılmış. Bazı analistler bunun genç kadın ve erkeklerin dağa çıkmasındaki en önemli neden olduğunu söylüyor. 2010’da Şam’da örgüte yazılmış ve bir haftalık ideolojik telkinin ardından bir geceliğine kuzey doğu Suriye’deki evine dönmüş. İki ulakla birlikte Dicle’yi bir sal üzerinde geçip Irak’a gitmiş.
İlk karşılaştığı başlıca oluşum, 40-45 kadından oluşan bir takımmış fakat daha sonra Irak Kürdistan’ında Gare adındaki bir bölgedeki eğitim kampına götürülmüş. Yaklaşık bir sene boyunca 3 farklı yerde eğitim gördükten sonra kuzey İran’daki Şehidan’a yerleştirilmiş.
RS, neden teslim firar ettiğini tam olarak söylemiyor ancak kısmen nedeni şahsi olabilir. Eğitim sırasında, 2010 ortasında katılan genç bir Türk Kürdü ile arkadaş olmuş fakat komutanları beraber görevlendirilmelerine izin vermemiş. İki genç Mayıs’ta Şehidan’a yerleştirişmiş ve ayrılmaya karar verdiklerinde nöbet görevindeymiş.
Şemdinli’ye büyük bir saldırının hazırlığının farkında olarak 3 gün yürüyüp kent dışına gelmişler. Orada askerlerin ya da polislerin kendilerini tutuklayacağını düşünüyorlarmış “ancak o zaman hiçbir polise ya da askere rastlamamışlar”. Ardından askeri polis karakoluna yürüyüp teslim olmuşlar.
Türkiye’deki “etkin pişmanlık yasası” uyarınca, şiddete karışmadan teslim olanlar, terör örgütü üyeliğiyle suçlanmıyor. Eğer şiddete karışmışlarsa, ceza 3’te 1 oranında indiriliyor. RS’e ne olduğu ise şimdilik bir muamma.
Timetürk