Fethullah Gülen’in ABD’de oturma izni alma sürecinde aralarında Hıristiyanlığın önemli isimlerinin de yer aldığı din adamlarını referans gösterdi.
Gülen, muhtelif vize kategorilerinde yaptığı başvunılann reddedilmesinden sonra son olarak 2006 Kasım ayında “1-140” olarak adlandırılan kalıcı çalışma vizesi için başvuru yapıyor. Bu izni talep edebilmek için sıradışı bir yeteneğe/beceriye (outstanding ability) sahip olmak, olağanüstü başarılı bir profesör ya da araştırmacı kimliği taşımak ya da kalifiye işçi olmak gerekiyor. Gülen eğitim alanında “sıradışı yetenek” ölçütünü karşıladığını ileri sürüyor.
FEDERAL SAVCILAR DİNİ VE SİYASİ HAREKET DİYOR
ABD’li makamlarca yapılan yazışmalarda Gülen’in avukatı, Gülen’in açılmasına öncülük ettiği okulların eğitim alanındaki icraatının en önemli kanıtı olarak gösteriyor. Federal savcılar ise Gülen’in eğitimci olmadığını, aksine çok geniş ticari faaliyetleri de bulunan “büyük ve etkli bir dini ve siyasi hareketin lideri olduğunu” savunuyor.
30 REFERANS MEKTUBU
Dava dosyasındaki yazışmalar içinde dikkat çeken değer noktalardan biri de Gülen”in vize talebini destekleyebilmek için mahkemeye 30 kadar referans mektubu sunmuş olmasıdır. 4 Haziran 2008 tarihindeki dilekçe metnine bakıldığında, listedeki isimlerin çoğunun teoloji alanında uzman Amerikalı akademisyenler ve Hıristiyanlığın önde gelen mezheplerini temsil eden üst kademe din adamları okluğu görülüyor. Listede Türkiye’den bazı politikacıların (örneğin Yıldırım Akbulut) yanı sıra ABD nin istihbarat örgütü C1A ve Dışişleri nden emekli bazı şahsiyetlerin isimleri de de dikkat çekiyor. Bunlardan biri, CIA’de Merkezi İstihbarat Analizi Direktörü olarak görev yapan, emekliliğinden sonra akademik hayata giren George Fides. Bir diğeri ise yine eski bir CIA görevlisi olan ve ABD Ulusal İstihbarat Konseyi üyeliği gibi bir hayli üst kademe bir göreve kadar yükselmiş olan Graham Fuller. Bir diğer isim eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz.
“ABD’NİN YARARINA OLUR”
Mektuplarda dikkat çekici bir başka nokta, Gülen in avukatının bütün yazışmalarda müvekkilinin oturma izni almasının “ABD’nin yararına olacağı” tezini işlemesi.
Yazının devamını okumak için tıklayınız