Adana’da casusluk soruşturmasında şüphelileri bulunması için film gibi bir operasyon gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Yeni Şafak’te yer alan habere göre; TİB’in TIR ihbarına ilişkin ankesörlü telefon kayıtlarını vermemesi, bankaların da telefon kartlarının alımında kullanılan kredi kartlarına ilişkin bilgileri vermemesi Savcıyı farklı yollara sevk etti. Savcı düğümü ihbarda kullanılan telefon kartların ın izini sürerek çözdü.
İstanbul’dan satın alınan ihbarda kullanılan aynı seriden 5 bin adet ankesörlü telefon kartının Ankara’da hangi bayilere satıldığını tek tek tesbit eden soruşturma savcısı, kartın satıldığı bayinin önündeki mobese kameralarından ihbarı yapan astsubayın poşulu görüntülerine ulaştı. Astsubayın, kartı aldıktan sonra yüzbaşının kullandığı arabaya binerek birlikte ihbarın yapıldığı ankesörlü telefonun yanına gittikleri tesbit edildi.
MİT’E BANKACILIK SIRRI DENİLMİŞTİ
Adana’daki MİT tırlarına yönelik casusluk amaçlı operasyona sebep olan ihbarın Ankara’dan ankesörlü bir telefonla yapıldığının ortaya çıkması üzerine MİT iz sürmeye başlamış, ihbarın yapıldığı ankesörlü telefonda kullanılan telefon kartının nakit para ile değil, kredi kartı ile alındığı tespit edilmişti. Operasyonun yapıldığı dönemde MİT yasasının geçmemiş olması nedeniyle ilgili bankadan kredi kartı bilgilerini isteyen MİT’e bankanın ‘bankacılık sırrı’ deyip bu bilgileri vermediği dile getirilmişti. Olayın savcılık tarafından soruşturulma sürecinde ise Türkiye’yi ‘terörle ilişkili’ gibi gösterip uluslararası kamuoyunda zor duruma düşürmeyi amaçlayan ihbarı yapan kişinin Jandarma İstihbarat’ta görevli olduğu belirlenmişti. Söz konusu ankesörlü telefondan TIR’ları aramak isteyen savcı ile aynı gece başka görüşmeler de yapıldığı da belirlenmişti.
SAVCI İZ SÜRDÜ
İhbarın yapıldığı ankesörlü telefonda kullanılan kartların ortaya çıkarılması amacıyla detaylı bir inceleme yürütüldüğü ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre soruşturmayı yürüten savcılık, Türk Telekom’dan Ankara’da dağıtımı yapılan ankesörlü telefon kartlarının tüm dökümünü aldı. Bu verilere göre ihbarın yapıldığı Etlik semtindeki bayilere İstanbul’dan satın alınan 5 bin adet ankesörlü telefon kartının bir ana bayi tarafından dağıtıldığı belirlendi. Ankesörlü telefonda kullanılan kartın seri numrasından hangi bayiye satıldığı ortaya çıkarıldıktan sonra ihbarın yapıldığı gün bu bayiden telefon kartı satın alan kişilerin görüntülerine ulaşıldı.
POŞULU ASKER ARABAYLA GELDİ
MOBESE görüntülerine göre bayiden kart almak için gelen bir kişinin sivil kıyafetli bir astsubay olduğu, bayiden kartı satın aldıktan sonra bir yüzbaşının kullandığı otomobile binerek ihbarın yapıldığı ankesörlü telefonun yanına gittikleri tesbit edildi. Söz konusu ihbarı yapan kişilerin kimlik bilgilerinin tesbit edilmesinin ardından da düğmeye basıldı. Bu askerlerin bağlantılı olduğu isimler tek tek ortaya çıkarılırken Jandarma bünyesindeki 60 kişilik paralel yapılanmaya bağlı personelin de belirlendiği öğrenildi.
HAKİM ASKERLERİ KORUMUŞTU
Soruşturmada MİT TIR’larının durdurulmasının önünü açan sahte ihbarın Ankara Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nde görevli askerlerce yapıldığı bilgisine ulaşılmasının ardından soruşturmaya Ankara’daki jandarma istihbaratçıları şüpheli olarak dahil edilmiş, Soruşturmayı yürüten TMK’nın 10. Maddesiyle yetkili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na talimat yazısı yazarak şüphelilerin adreslerinde arama ve el koyma yapılmasına dair karar aldırılmasını istemişti. Adana Savcılığı’nın talimatı Özel Yetkili Ankara 3 No’lu Hakimliği’ne iletilmiş, Hakim Halil İbrahim Kütük talebi reddetmişti. Hakim, kararında ‘Temin edilen bilgilerin gerçekten sır olması gerekmektedir. Şüpheli hakkında arama kararı verilebilmesi için somut delillere dayalı kuvvetli şüphe bulunması gerekir’ demiş ve zanlıları gözaltına almakta direnmişti.