Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Gazze için başlattıkları yardım kampanyası kapsamında bugün itibarıyla 52 milyon 900 bin lira toplandığını belirterek, “Yeni başlığımız ‘İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze’yi yeniden imar edelim.’ Bu sadece halkımıza bir sesleniş değildir, bu aynı zamanda bütün Müslüman kardeşlerimize bir sesleniştir, çığlıktır” dedi.
Başbakanlık tarafından ramazan ayında Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden başlatılan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) koordinasyonunda devam eden Gazze’ye yardım kampanyasına ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Görmez, Başkanlığın Konferans Salonu’ndaki toplantıda, ramazan ayı boyunca İslam dünyasının çok zor zamanlar geçirdiğini söyledi.
İslam dini ve Müslümanların tarihin en zor süreçlerinden geçtiğini belirten Görmez, “Bir taraftan yanı başımızda kardeş katline sahne olan topraklar, Suriye’de, Irak’ta çok acı hadiseler yaşanırken bir taraftan da Müslümanlar arasındaki bu ihtilaf adeta silahlara dönüşüp, ramazan boyunca Gazze’nin başına bomba olarak yağmaya devam etti” diye konuştu.
“Diyanet İşleri Başkanı ve bir Müslüman olarak, İslam dünyasında olup bitenleri izah etmekte ve sorulan sorulara cevap vermekte zorlanıyorum” diyen Görmez, şunları kaydetti:
“Bilhassa Suriye ve Irak’ta ortaya çıkan bazı oluşumları dikkate aldığımızda, adının başında İslam kelimesi olan bir takım oluşumlar, arkasındaki oyunlar ve oyuncular ne olursa olsun, kim olursa olsun ‘ama’ ve ‘fakat’ demeden şunu açıkça ifade etmek isterim ki şiddeti kutsayan, vahşeti takdis eden, farklı inançlara karşı soykırım düzenleyen, savaşta da olsa ahlak ve hukuk tanımayan, peygamber mezarlarını bombalamayı dahi ibadet telakki eden bir düşünce bizim tarihimizde yoktur. Böyle bir düşünce bizim dünyamıza, tarihimize, medeniyetimize ait değildir.”
Bütün bunlar olurken bir taraftan da ramazan boyunca Gazzelilerin başına insanlık dışı yöntemlerle bombalar yağdırıldığını dile getiren Görmez, binlerce insanın öldüğünü, milyonlarca insanın mağdur hale geldiğini bildirdi.
Bütün savaşlarda olduğu gibi bu savaşın da en büyük mağdurlarının masum çocuklar olduğuna işaret eden Görmez, “Katledilen 2 bini aşkın insanın içinden 600-700’ü çocuk, masum kadınlar, yaşlılar. İlk defa, okullara sığınan, BM’nin okullarına sığınan insanların başına bombalar yağdı, orada insanlar katledildi ve bunlar devam ediyor, bir devlet terörü olarak, insanlığa karşı suç olarak ve insanlık dışı yöntemlerle” dedi.
Gazze’nin adeta açık hava hapishanesine dönüştürüldüğünü belirten Görmez, “Bir taraftan muasır altına alarak adeta aç ve susuz bırakacaksın, susuz ve elektriksiz, ilaçsız, gıdasız bırakacaksın bir taraftan da bütün insanlığın gözü önünde bu insanların başına bombalar yağdıracaksın. Bütün bunlar da medeni, çağdaş insanlığın gözü önünde olup bitti. Hepimiz bunları izledik” ifadelerini kullandı.
Milletin daima, mağdurların, mazlumların yanında yer aldığını belirten Görmez, Başkanlık olarak ne zaman, hangi konuda, dünyanın hangi mazlumu için yardım kampanyası başlatırlarsa başlatsınlar hiçbir zaman mahcup olmadıklarını vurguladı.
Yardımları toplarken din, dil, ırk gözetmediklerini belirten Görmez, Endonezya, Pakistan, Haiti, Filipinler için yapılan yardımlara değindi.
“Bilhassa petrol zengini Müslüman kardeşlerimize sesleniyorum”
Gazze için TİKA’nın koordinasyonuyla yardım kampanyası başlattıklarını ifade eden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halkımızın gösterdiği teveccühe, ilgiye müteşekkiriz. Bugün itibarıyla 52 milyon 900 bin lira gibi bir meblağ bizim hesaplarımızda toplanmış durumda. Bunun yarısına yakınını, ramazan ayı içinde ve sonrasında acil yardımları bütün zorluklara rağmen Gazze’ye ulaştırmak için TİKA Başkanlığımız büyük özveriyle çalıştı.
Sayın Bakanla yaptığımız toplantıda, 6 milyar dolarlık zarar olduğunu ifade ettiler. Gazze’de 5 büyük mahalle tamamen yok oldu. Nice aileler nüfustan silindi. Bugün Gazze tamamen elektriksiz. Işık, su, ilaç, gıda yok. İşin en üzücü tarafı dünyadan ses yok, uluslararası yardım kuruluşlarından ilgi yok, çok daha kalbimi yaralayan husus ise İslam dünyasından ses yok.”
Bu nedenle Başkanlık ve TİKA olarak yardım kampanyasını sürdürmek istediklerini anlatan Görmez, “Yeni başlığımız ‘İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze’yi yeniden imar edelim.’ Bu sadece halkımıza bir sesleniş değildir, bu aynı zamanda bütün Müslüman kardeşlerimize bir sesleniştir, çığlıktır. Bilhassa petrol zengini Müslüman kardeşlerimize sesleniyorum. Sadece bir aylık israflarımızı önlersek, inanıyorum ki Gazze’yi yeniden imar ederiz. Müslüman ülkelerin büyük bir kısmı sadece bir aylık israflarını önlerse Gazze’yi yeniden imar eder” diye konuştu.
“Konut ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik proje”
TİKA Başkanı Serdar Çam ise Gazze’ye yardım çalışmalarıyla ilgili sürecin Türkiye adına onur verici şekilde devam ettiğini söyledi.
Bombalamanın başladığı günden itibaren Gazze’nin yanında olduklarını ifade eden Çam, acil ve insani yardımların, içeriden tedarik edilerek yoğun şekilde sevkiyatının yapıldığını bildirdi.
Bugün 12 kamyonluk gıda ve temizlik ürünleri malzemesinin de içeri gireceğini anlatan Çam, Gazze’de her alanda büyük ihtiyaçlar bulunduğuna işaret etti.
Acil ve insani yardımlar tamamlandıktan sonra kalıcı ve sürdürülebilir yaşamı sağlayacak projelere devam etmek gerekeceğini belirten Çam, “Bugüne kadar 15 bin aileye gıda sevkıyatı yapıldı. Filistin Acil Yardımlar Masası koordinasyonuyla 17 bin ailelik acil yardımlar desteği yapıldı. Yaklaşık bir ay günlük sıcak yemek çıkarıldı. İftar ve günlük yemek olarak. 15 bin kişiye, daha sonra 25 bin kişiye kadar çıkacak sıcak yemek servisi yapıldı” dedi.
Gazze halkının acıların en büyüğünü yaşadığını ifade eden Çam, bundan sonraki süreçte konut ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük çalışma yapılması gerektiğini, bununla ilgili proje hazırlıklarının devam ettiğini bildirdi. Çam, tarım, hayvancılık ve mesleki konularda, üretime dönük projelerin de geliştirileceğini kaydetti.
“Biz iradesi kırılamayacak bir toplumuz”
Eski Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanı İsmail Rıdvan, Filistin meselesini sahiplenen, Filistin halkının dertleriyle dertlenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Görmez, Çam ve Türk halkına teşekkür etti.
Filistin’de düşman saldırılarından kaynaklanan çok büyük afet yaşandığını dile getiren Rıdvan, bugün itibarıyla 2 bin kişinin şehit olduğunu, 10 bin 200 kişinin yaralandığını, yarım milyon insanın yaşadığı bölgeyi terk ettiğini ve evsiz kaldığını, 11 bin meskenin, 65 caminin yıkıldığını, 141 okul, 6 üniversite binası ile çocukların gıda ihtiyaçlarının karşılandığı bisküvi ve süt fabrikalarının hedef alındığını kaydetti.
“Biz iradesi kırılamayacak, yıkılamayacak bir toplumuz. Çok ciddi direniş gösteren ve sabırlı bir halk var karşınızda” ifadesini kullanan Rıdvan, Filistin halkının düşmanca saldırılar ve ambargonun sona ermesini istediğini belirtti.
“Kısaltılmış isimlerini kullanın”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Başkanlığın Konferans Salonunda düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
“Gazze için düzenlenen kampanyada 53 milyon lira yardımın ne kadar zamanda toplandığına ve ne kadarının ulaştırıldığına” ilişkin soru üzerine Görmez, yardımın 15-20 gün içinde toplandığını bildirdi.
Bugüne kadar yardımların üçte birinin ulaştırıldığını ifade eden Görmez, “Bunlar ulaşmaya devam edecek. Bizim planımız, inşallah Diyanet İşleri Başkanlığı ve TİKA’dan bir heyetin, Sayın Bakanla, kapılar açılır açılmaz birlikte giderek, yaraları sarmaya devam etmeleridir” dedi.
Bir gazetecinin “Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Yezidilere saldırılarına ilişkin” sorusu üzerine Görmez, “Hassaten bu tür oluşumların isimlerini telaffuz ederken, sizden istirhamım kısaltın. Kısaltılmış isimlerini kullanın ama uzun isimlerini kullanmayın. Çünkü uzun isminde İslam gibi çok mübarek, çok mukaddes bir kelime var” diye konuştu.
Bu gibi hadiselerin, İslam’ın kendi tarihi, medeniyeti, Kur’an’ın kavramlarıyla izah edilmesinin zor olduğuna işaret eden Görmez, “Bunlar belki daha çok tıbbın ve psikiyatrinin kelime ve kavramlarıyla ancak izah edilebilir. Cinnetin ve şiddetin gölgesinde, yaralı bilinçlerin ve ölümcül kimliklerin cehaletle buluşarak meydana getirdikleri toplumsal travmalardır. Bu travmaları İslam’da, İslam’ın herhangi mezhebinde, meşrebinde bulmak mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki gayrimüslim azınlıkların, birlikte yaşama ahlakı, hukukunu benimsediklerini dile getiren Görmez, “İslamın öngördüğü, herkes gibi eşit haklara sahip vatandaşlar olarak hayatlarını idame ettirmeleri, kendi inançlarında özgür olmaları, herhangi vatandaşın hak ve sorumlulukları neyse onların da hak ve sorumluluklarının aynı olduğu yönündedir. Bunun dışındaki anlayışlar ve düşünceler, dine ve İslam’a yabancıdır” diye konuştu.
Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak orta ve uzun vadede Gazze ziyareti düşünüp düşünmediklerine” yönelik soruyu cevaplarken, “İnşallah kapılar açılır açılmaz, büyük bir alimler heyetiyle birlikte ziyaret etmekten büyük onur ve mutluluk duyacağım” dedi.
“Organizasyonu gözden geçirerek, bu sorunların azalacağına inanıyorum”
“Gaziantep’te mülteciler ile vatandaşlar arasındaki gerginliğin” sorulması üzerine de Görmez, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 3 yıldır Suriye’den, savaştan, şiddetten, varil bombalarından, insanlık dışı hareketlerden kaçarak çocukları, aileleri, eşleriyle ülkemize sığınan komşularımıza, akrabalarımıza, dindaşlarımıza, kardeşlerimize ülkemizin, vatandaşlarımızın gösterdiği kardeşlik, komşuluk, hamiyetperverlik her türlü takdirin fevkindedir. Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa’da ve tüm bölgelerde, vatandaşlarımızın gerçekten gelen Suriyeli kardeşlerini nasıl bağırlarına bastıklarını, ekmeklerini, evlerini onlarla nasıl paylaştıklarını yakinen bilen ve takip eden bir kardeşiniz olarak söylüyorum; bu ve diğer bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın, savaştan kaçarak ülkemize sığınan misafirlerimize gösterdiği ilgi bugüne kadar her türlü takdirin üstünde olmuştur.”
Bir Batı ülkesinde böyle bir şeyi görmenin mümkün olmadığını belirten Görmez, “Ancak son zamanlarda organizasyon hatalarından kaynaklanan bir takım sıkıntıların ortaya çıktığını hepimiz biliyoruz. Belki üzerinde yoğunlaşacağımız en büyük husus, birlikte getirdikleri çocukların eğitimi” ifadesini kullandı.
Suriye’de 6 milyon çocuğun eğitim hakkından mahrum bırakıldığına işaret eden Görmez, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla ileride bu ülkede yaşayan insanların ne tür büyük sorunlarla karşılaşacağını, bölgeye ve bütün dünyaya ne tür sıkıntılar çıkar hepimiz tahmin edebiliyoruz ve aslında tüm uluslararası kuruluşların, fikir adamları, düşünce insanları, akademisyenlerin bu konular üzerinde düşünmeleri gerekiyor.
3 yıldır adeta Peygamber döneminde, ensar ve muhacir arasındaki ilişkide gördüğümüz güzellikleri, bu bölgelerde vatandaşlarımızın Suriye’den gelen kardeşlerimize gösterdiğini yakinen bilenlerdenim. Ama elbette bazı sıkıntıların ortaya çıktığı da hepimizin malumudur. İnşallah en güzel şekilde, organizasyonu gözden geçirerek en azından, bu sorunların azalacağına inanıyorum.”