Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamuda “asıl işi yapan” taşeron işçilerle ilgili, “Yargıya gidip kendilerinin asıl işçi olduğuyla ilgili karar alanlar ve bununla ilgili kamuyu çok ciddi tazminata mahkum edenlerle ilgili bir düzenlemeyi Ekim ayında getiriyoruz. Orada kadrolu olması gereken, yargıda sorun yaşayanlarla ilgili bir düzenleme konusunda bakanlıklar arasında net bir uzlaşı tam sağlanamadı ama iyi bir noktaya geldik” dedi.
Bakan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM’de kabul edilen son torba yasada çalışma hayatıyla ilgili iki önemli konunun yer aldığına işaret ederek, madenlerde çalışan işçilere yönelik düzenlemelerin bunlardan biri olduğunu söyledi.
Yapılan düzenlemelerle madende işe başlayan bir kişinin 2 bin liranın altında maaş alamayacağını, bu işçilerin emeklilik yaşının da 43’e düştüğünü belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Madende çalışanlara 6 saatlik bir düzenleme yaptık ama işçi ve işveren diyor ki, bunu 7,5 saate çıkaralım ve maden işçimiz haftada 6 gün değil 5 gün çalışsın. ‘5 gün, 7,5 saat çalışsın çünkü vardiyaya 7,5 saat daha iyi oluyor’ diyor, bu şekilde bir talep var. Bir önergeyle değiştirme imkanı olmadı, bu Ekim ayında ele alacağımız bir konu. Biz maden işçileri ve madenlerle ilgili sendikalarla görüşmemizde bu konularda ne uzlaştıysak, o günkü Başbakanımız, bugünkü Cumhurbaşkanımız ne söz verdiyse, onları bir bir gerçekleştirdik. Bazıları çıkıyor diyor ki, söz verilen yerine gelmedi. İnanın, ben bunlarla bir televizyon ekranında karşılaşmak isterim. Bilerek değil, karalamaya dönük, rastgele değerlendirmeler yapılıyor. Hem bu kazalarla hem de yasal düzenlemelerle ilgili keyfi değerlendirmeler yapılıyor.”
Bakan Çelik, günlük 6 saatlik çalışma uygulamasının tarihinin, tarafların isteği doğrultusunda Ekim’de yapılacak düzenleme nedeniyle 01.01.2015 tarihine ertelendiğini söyledi.
Torba yasada, “Alt işverene, ucuza yaptır, düşük ücret ver, çok çalıştır” anlayışının getirdiği sıkıntıdan kurtulmak için taşeron sistemini netleştiren bir düzenlemenin yer aldığına dikkati çeken Çelik, kimlerin alt işveren yanında çalışacağı ve kimlerin asıl işçi olacağının belirlendiğini, bunun da önemli bir adım olduğunu söyledi.
-Taşeron işleri Bakanlar Kurulu belirleyecek-
Bakanlar Kurulunda, hangi işlerin hizmet alımıyla yapılacağının belirleneceğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
“Burada eksik kalan bir durum var. Yargıya gidip kendilerinin asıl işçi olduğuyla ilgili karar alanlar ve bununla ilgili kamuyu çok ciddi tazminata mahkum edenlerle ilgili bir düzenlemeyi Ekim ayında getiriyoruz, az önce belirttiğim 7,5 saat ile beraber. Orada kadrolu olması gereken, yargıda sorun yaşayanlarla ilgili bir düzenleme konusunda bakanlıklar arasında net bir uzlaşı tam sağlanamadı ama iyi bir noktaya geldik.
Karayolunda çalışan işçiler, bunun yanında, üniversitede çalışan işçiler, bunların hangileri memur statüsünde, hangileri işçi statüsünde, ne şekilde istihdam edilecekler, iş güvenceleri nasıl sağlanacak, ne şekilde alınacak? Bu konularda iyi bir noktaya geldik ama torba yasanın çok uzaması dolayısıyla, böyle aceleye getirilmemesi ve bu hazırlığımızın Ekim’de bu yasaya ilave edilmesi şekilde bir düzenlememiz de gelecek.”
-“Personel reformuna acil ihtiyaç var”
Karayollarında çalışan ve “asıl işçi” olduğuna dair davayı kazanan işçinin ya asıl işçi yapılacağını ya da işçiye tazminat ödeneceğini kaydeden Bakan Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
“Ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak kadroya alınmalarından yanayım. Bu konuda, diğer bakanlıklarımız, Maliye Bakanlığımız da bir çözüm üretmeye çalışıyor ama bu işin çözülmesi gerekiyor.
Çalışma hayatıyla ilgili birçok kesimin yaşadığı sorunlar var, ben açıkça söylüyorum, bu işler memur ve işçi olarak düzenlenmediği sürece çalışma hayatındaki barışın istediğimiz ölçüde sağlanması mümkün olmuyor. Sistem karmaşık bir durum arz ediyor. Onun için personel reformuna çok ciddi acil ihtiyaç var.”
Aynı iş yerinde “memur” ve “işçi” statülerinden aynı işi yapan insanların olmasının toplumda huzursuzluk meydana getirdiğini dile getiren Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın bize öteden beri bir tavsiyesi var; ‘bu, işçi-memuru ortadan kaldırın, çalışanlar deyin.” Bu tarafların uzlaşacağı bir konu. Memurlar ile işçilerin oturup bu değişikliğe ‘evet diyoruz’ demeleri gerekiyor. Aksi takdirde yeni bir kaos, yeni bir sıkıntı alanı açarsınız. Bundan dolayı şu anda işçi-memur var. Bu işçi-memur arasında skalalar, ücretler nasıl olacak, kim kadrolu, kim hizmet alımı olacak, bunları netleştirmeye dönük bir torba yasa çıktı. İnanıyorum ki Ekim, Kasım ayında da tümden artık bu iş belirgin hale gelmiş olacak, netleşmiş olacak.”