HDP yıllardır geçemediği bu yüksek barajı parti olarak seçime girip aşmaya çalışarak büyük risk alsa da, benzer risk Diyarbakır açısından iktidar partisi için de geçerli. İki parti son seçimlerde Diyarbakır’ın Meclis’teki sandalyelerini neredeyse yarı yarıya paylaştı. Şimdiye kadar HDP’den önceki partiler seçimlere bağımsız girerek Meclis’e girmeye hak kazanmıştı. Eğer HDP 7 Haziran’da parti olarak barajı geçmeyi başarırsa, bu kez AKP’nin Diyarbakır’daki sandalyelerini büyük oranda kaybetmesi olası.
Amerikanın Sesi’nde yer alan habere göre, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar, HDP’nin Türkiye genelinde yüzde 9’larda kalabileceği tahmininde bulunuyor, kendi partisininse yüzde 45’lerde.
Akar’a göre bunun birçok sebebi var: “Türkiye toplumu istikrar istiyor, siyasi ve ekonomik istikrar. Bir daha koalisyonlara dönmek istemiyor.” Ayrıca Akar, Türkiye genelinde seçime katılım oranının yüzde 88’e ulaşmasını bekliyor. Oy kullanan seçmen sayısının çokluğu, HDP’ye atılan oyların sayısı artsa bile, partiyi hala barajın altında bırakabilir.
Muhammed Akar, AKP’nin Güneydoğu’da gücünü korumasını bekliyor. Akar AKP iktidarının bölgeye demokratikleşme reformları, ekonomik ve sosyal kalkınma getirdiğini, bundan dolayı desteğin kaybolmayacağını söylüyor.
Son dönemde gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kürtler’in çoğunlukta olduğu illerde yürüttükleri kampanyalarda din olgusunu daha sık işler hale geldi. Hatta Erdoğan’ın elinde Kuran’la bir konuşma yapması, çok sayıda Diyarbakırlı’yı öfkelendirmiş durumda. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi Diyarbakır İl Başkanı Akar, HDP’nin düşündüğü toplum yapısının “AK Partili dindar Kürtler’i ürküttüğünü” söylüyor: “AK Parti’nin seçmen profili muhafazakar demokrat, dindar temele sahip. İstikrarı isteyen orta sınıf da AK Parti’ye yönelmiş durumda. İstikrar isteyen, barış isteyen Diyarbakır’ının kalkınmasını isteyen bir sosyal kesim var.” Akar, “HDP seküler bir toplum inşa etmek isterken, AK parti daha köklerine bağlı bir dindar toplum inşa etmek istiyor” diyor.
Bu durumda laiklik ilkesiyle ilgili görüşünü sorduğumuz AK Partili İl Başkanı, “Ben Jakoben bir laiklik tarzını değil, herkesin inancında özgür olduğu bir laiklik tarzını destekliyorum” diyor. Muhammed Akar, Türkiye’de devletin insanlara ideolojisini inanç gibi dayattığını, insanların din ve vicdan özgürlüklerinin hiçe sayıldığını savunuyor.
‘Süreç HDP’siz devam eder’
Barış sürecine gelince Akar’a göre tek anahtar Adalet ve Kalkınma Partisi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da, “AK Parti iktidar olamazsa çözüm süreci çöker” diye konuşmuştu.
Muhammed Akar da aynı görüşte ve partisinin tek başına çoğunluğu alamasa bile, olası bir MHP-CHP koalisyonunun çözüm sürecini devam ettirmesine olanak tanımıyor. Ayrıca Akar’a göre AKP’nin yeterli çoğunluğu alamaması erken seçimleri de beraberinde getirebilir.
“Çözüm süreci AK Parti’nin meyvesidir” diyen Diyarbakır İl Başkanı, iktidarları döneminde sürece Türkiye genelinde desteği yüzde 70’e çıkartmayı başardıklarını söylüyor.
Ülkenin seçimler öncesi büyük bir gerginlik döneminden geçtiğini belirten Muhammed Akar, eğer AKP iktidarının süreci HDP ya da Kandil (PKK) ile götürememesi durumunda “süreç HDP’siz devam eder” diyor. Akar, “Eğer HDP ve örgüt diyalogdan kaçınacak olursa, AKP Kürt toplumunu muhatap alıp bu süreci yine sürdürecektir” diye konuşuyor.