“NATO’nun takdir edilen 5. Maddesi bir müttefik ülkenin saldırıya uğramasının, tüm müttefiklere düzenlenmiş bir saldırı anlamına geleceğini söyler. Bu madde, 2. Dünya Savaşı sonrasında barışın garantörü olmuştur.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre; “Düşmanlara karşı kolektif misillemeyi öngören bu madde bugüne kadar sadece 11 Eylül 2001’de Batı dünyasına düzenlenen en büyük saldırının ardından işletilmişti.
“Bugünse NATO’nun en güçlü üyesi ABD’nin yakın müttefikleri, bir diğer NATO ülkesi Türkiye’nin doğrudan hedefi haline gelmiş durumda.
“Kürt savaşçılar, Suriye ve Irak’ta Batı’nın en güvenilir, en etkili müttefiki olduklarını göstermiş durumdalar.
‘ABD için müttefik, Türkiye için terörist’
“Kürtlerin oynadığı rol, IŞİD’le mücadelede kritik öneme sahipti. Ancak Türkiye, Kürtlerin bölgede bağımsız bir devlet kurmayı amaçladıklarından endişe ediyor.
“Böyle bir adım, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü de tehdit edecek bir gelişme olarak görülüyor.
“Bu yüzden Washington tarafından müttefik olarak görülen savaşçılar, Ankara tarafından ayrılıkçı teröristler olarak algılanıyorlar.
“NATO’nun kuruluş nedeni olan Rusya’nın dost ateşi riskiyle karşı karşıya olmasından büyük haz duyduğuna şüphe yok.
“Batılı liderlerin Türkiye’deki başarısız darbe girişimine karşı verdikleri zayıf tepkiden bu yana Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düş kırıklığı içerisinde.
‘Türkiye’nin sınır endişeleri çözülebilir’
“Rusya bu çatlağı kullanarak Türkiye’yi NATO’dan tamamen koparmayı fazlasıyla arzulayacaktır.
“Bu durumun gerçekleşmesinin önlenmesi gerek. Türkiye’nin sınır endişeleri, özellikle de Suriye sınırı konusu çözümlenebilir. Kürtler halihazırda geniş bir coğrafyada fiilen özerk bir yönetim kurmuş durumda.
“Makul bir çözüm mümkünken tüm tarafların itidal göstermesi gerekiyor.
“Askeri gerilimin artması en çok Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i sevindirecektir. Sırf bu gerçek dahi, tansiyonun yükselmesinin önüne geçilmesi gerektiğini gösteriyor.”