Aziz Yıldırım’ı Yasa Bile Kurtaramıyor!

Su Sporları
Aylardır gündemden düşmeyen şike soruşturmasıyla ilgili iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi. Henüz iddianame kabul edilip dava açılmasa da, şüphelilerle ilgili suçlamalar önemli ölçüde belirgi...
EMOJİLE

Aylardır gündemden düşmeyen şike soruşturmasıyla ilgili iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi.

Henüz iddianame kabul edilip dava açılmasa da, şüphelilerle ilgili suçlamalar önemli ölçüde belirginleşti. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın büyük tartışmalar ve savcılığı etkileme girişimlerinin altında hazırladığı iddianamedeki bilgilere göre iki yapılanma dikkat çekiyor.

Örgütün bir silahlı kanadı tarif edilmiş; ki bunun başında yıllardır Sedat Peker’in yanında bulunmuş ve ona sevgisinden "Peker" soyadını sonradan almış Olgun Peker bulunuyor. İddianamede, örgütün silahsız kanadı olarak da Aziz Yıldırım’ın başında olduğu "haksız çıkar sağlamak amacıyla" kurulan bir yapılanma var. Ana suçlama olarak bir suç örgütü yapılanması tespit edilmiş. Şüpheliler, Türk Ceza Kanunu kapsamında, suç örgütü kurmak, yönetmek, örgüt üyeliği, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet, yağma, belgede sahtecilik ile suçlanıyor. Sporda Şiddet Yasası’na göre de, şike ve teşvik primi suçlaması yöneltiliyor. Yani şüpheliler, Sporda Şiddet Yasası’nın yanı sıra TCK’dan da yargılanacak. Savcılık burada özellikle bir noktayı da vurguluyor; Aziz Yıldırım, 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası çıkmadan önceki süreçle ilgili 6 kez işlendiği ileri sürülen "nitelikli dolandırıcılık" eylemiyle yargılanıyor.

Savcı yasa çıkmadan önceki şike eylemlerini "nitelikli dolandırıcılık" kapsamında saymış. Bu, altı eylemden 47 yıl hapis istenmesi demek. Bunun yanına 6 yıla kadar hapis cezası olan "örgüt yöneticiliği" suçu eklenince Yıldırım’ın suç dosyası yine kabarık oluyor.

Şike soruşturması başladıktan sonra kimi çevrelerin başlattığı tartışmalarla, savcılığın önünde ve kurallarına uygun yürütülen bir soruşturma tamamen "taraftarlık" seviyesine indirilip hukuk dışına çıkarılmaya çalışıldı. Oluşturulan bu iklimde de TBMM’den şikenin cezasını indiren bir düzenleme geçirildi. Uzun süredir Ergenekon sürecinde talep edilen "kişilere özel kanun değişikliği" taleplerinin bir benzeri Cumhurbaşkanı’nın önüne gitti. Ama bu girişim Cumhurbaşkanı Gül’ün vetosuyla atıl kaldı. Şimdi, 401 sayfalık, ağır suçlamaların olduğu bir iddianame var ortada. Bu iddianame kabul edilirse ağır ceza mahkemesinde yargı süreci başlayacak. En azından bundan sonra, iddianamede adı geçen futbol takımlarının yetkilileri, siyasiler ve kamuoyunda öne çıkan isimlerin olayı artık yargı dışına çıkarmaması gerekiyor.

ZAMAN