İnönü Stadı reklam alanları için 2005’te anlaşma yapan Aktif Tanıtım, reklam sözleşmesini 2006’da haksız feshedildiği gerekçesiyle Beşiktaş’a açtığı tazminat davasını kazandı. Mahkeme, Beşiktaş’ın 6 milyon 100 bin dolar tazminat ödemesine hükmetti. Tazminat miktarının yasal faiziyle 8 milyon doları geçtiği öğrenildi.
Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş., İnönü Stadı reklam alanları konusunda Aktif Tanıtım ile 3 Haziran 2005 tarihinde sözleşme imzaladı. Ancak Aktif Tanıtım’ın ödemeye ilişkin taahhütlerini sözleşme şartlarına uygun olarak yerine getirmediğini ileri süren Beşiktaş sözleşmeyi tek taraflı feshetti. Bunun üzerine Aktif Tanıtım, zararının 10 milyon doların üzerinde olduğunu belirterek, tüm hakları saklı kalmak koşulu ile Asliye Ticaret Mahkemesi’ne avukat Mehmet Dedeoğlu aracılığıyla 10 bin dolarlık tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde 9 milyon 990 bin dolarlık hakkın saklı kaldığı vurgulandı.
Davaya gelen ek bilirkişi raporunda Aktif Tanıtım’ın haksız fesih nedeniyle zararının 8 milyon 600 bin dolar olduğu bildirildi. KDV ile birlikte bu tutarın 10 milyon 150 bin dolar olduğu ileri sürüldü. Beşiktaş’ın itiraz ettiği bilirkişi raporunun ardından Aktif Tanıtım açtığı 10 bin dolarlık davayı ıslah ederek, 10 milyon dolara çıkardı.
Davanın dün görülen duruşmasında Aktif Tanıtım’ın avukatı Mehmet Dedeoğlu davanın kabulüne karar verilmesini istedi. Beşiktaş’ın avukatı ise mükerrer hesaplamaların olduğunu savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme 6 yıl süren davayı karara bağlayarak, Beşiktaş Futbol Yatırımlar San. ve Tic. A.Ş.’nin, Aktif Tanıtım Ltd. Şti’ye 6 milyon 95 bin dolar ödemesine hükmetti. Bu rakamın 2006 yılından bu yana hesaplandığında faizleri, mahkeme harçları ve avukatlık ücretleri ile birlikte 8 milyon doları geçeceği öğrenildi.
Avukat Mehmet Dedeoğlu, Beşiktaş’ın eski Başkanı Yıldırım Demirören’i bazı yöneticilerin o dönem yanlış yönlendirmesi sonucu kulübü yüklü tazminatlar ile karşı karşıya bıraktığını belirtti. Dedeoğlu, "Beşiktaş, sözleşmeyi haksız feshederek, Aktif Tanıtım’ı zarara soktuğunu çok iyi biliyor. 2010 yılı başından itibaren Beşiktaş ile zararımızın karşılanması konusunda pazarlıklar sürüyordu.
Zararı taksitlerle ödeyebileceklerini belirtirken, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin, Haziran ayında bölünmesinin ardından görüşmeler bıçak gibi kesildi. Bazı yönetim kurulu üyelerinin ‘Biz davayı çözeriz’ diyerek başkanı yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum" dedi.
Davayla ilgili olarak defalarca Beşiktaş Kulübü’yle anlaşmak istediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"’Sözleşmeyi bu şekilde fesih etmeyin hem bizi hem Beşiktaş’ı zarara uğratmayın’ dedik. Hatta yargılamanın çeşitli aşamalarında da ‘gelin bunu anlaşarak çözelim’ dedik. Ancak Beşiktaş Kulübü maalesef bu davada strateji olarak çözüm değil sadece uzatarak zaman kazanmayı hedefledi. En son mahkeme dosyası nasıl oluyorsa bir yıl kayboldu. Sırf bu nedenle karar verilemedi. Dava ticaret mahkemelerinde süre yönünden 6 yıl ile bir rekor kırmıştır.
Beşiktaş çok büyük bir camia, ancak Beşiktaşlı yöneticilere kendilerini hukuktan üstün görme, hukuku çiğneme, biz yaparız olur deme, dilediğinin hakkına dilediği şekilde el koyma hakkı vermez. Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. SPK’yı ve Kamuoyunu da yanıltmıştır. Bu davayı hep 8-10 milyon dolar olarak değil 10 Bin dolar olarak ve kaybedilme riski bulunmayan bir dava olarak Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na bildirdiler. Bu konuda da defaten hem kendileri hem de bağımsız denetimlerini yapan firma uyarılmış ancak maalesef bu uyarıları dinleyen olmamıştır."
Dedeoğlu, Beşiktaş yatırımcıları, kulüp üyeleri ve taraftarın bu zarara sebebiyet veren Beşiktaşlı yöneticiler ile ilgili kurumlara dava açarak, zararın tazmin edilmesini isteyebileceğini söyledi.