Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Beko Basketbol Ligi’nin play-off final serisinde Fenerbahçe Ülker ile 19 Haziran Perşembe günü Ülker Sports Arena’da Fenerbahçe Ülker ile yapmaları gereken maça çıkmayacaklarını açıkladı.
Sarı-kırmızılı kulübün yönetim kurulunun yaptığı değerlendirme toplantısının ardından Başkan Aysal, GS TV’de açıklamalarda bulundu.
Gerçekleştirdikleri durum değerlendirmesinin ardından kararı açıklayan Aysal, “Can güvenliğini hiçe sayan ve hukuku ayaklar altına alan kararlar karşısında, Galatasaray Erkek Basketbol takımı perşembe günkü maça çıkmayacaktır ve bu kirli senaryonun bir parçası olmayacaktır” dedi.
Aysal, “Türkiye’ye basketbolu getiren kulübümüzün, basketbol erkek ve bayan takımlarının önümüzdeki dönemde lig yarışından çekilmesi hususu da en yakın zamanda ilgili kurullarımızda değerlendirilecektir” diye konuştu.
Türkiye Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu’nun Fenerbahçe Ülker’e verdiği cezayla ilgili de Aysal, “Türkiye’de basketbolu yönetmekle görevli, ancak ipleri başkalarının elinde olan bir federasyonun bugün aldığı kararı tanımıyoruz. Basketbol takımımızın hocası Ergin Ataman’ın dün akşam açıkça uyardığı gibi ve yöneticilerimizin basın toplantısında ortaya koyduğu tüm somut delillere rağmen, can güvenliğinin olmayacağı bir maçın seyircili oynatılması, tek kelimeyle Türk sporuna ihanettir. Kimsenin arzulamadığı vahim sonuçlara yol açabilecek bu kararda uyarılarımıza rağmen ısrar edilmesi tam bir sorumsuzluk örneğidir. Bu maçın mutlaka şaibesiz bir hakem kadrosuyla ve seyircisiz oynatılması gerekirdi” değerlendirmesinde bulundu.
“Hukukun hakim olduğu ülkelerde, spor dünyasının içinde olmaması gereken ‘şike hükümlüsü’ bir şahsın, kurulları ve hakemleri baskı altına alabildiği bir düzende, sporda adaletten ve ahlaktan söz edilemeyeceğini” savunan Aysal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Play-off boyunca verdiği kasıtlı kararlarla niyetini ortaya koyan ve şike sürecinde tapelerde adı geçen hakemin, bu hayati maça atanması bile federasyonun iplerinin kimlerin elinde olduğunu göstermektedir. Can güvenliğini hiçe sayan ve hukuku ayaklar altına alan bu kararlar karşısında, Galatasaray Erkek Basketbol takımı perşembe günkü maça çıkmayacaktır ve bu kirli senaryonun bir parçası olmayacaktır. Türkiye’ye basketbolu getiren kulübümüzün, basketbol erkek ve bayan takımlarının önümüzdeki dönemde lig yarışından çekilmesi hususu da, en yakın zamanda ilgili kurullarımızda değerlendirilecektir. Galatasaray Kulübü, elindeki belgeler ve bilgiler ışığında, uluslararası federasyonlar ve uluslararası hukuk kurullarında hak arayışını da sonuna kadar sürdürecektir.”
Galatasaray maça çıkmazsa neler olacak?
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal’ın, Beko Basketbol Ligi’nin play-off final serisinde Fenerbahçe Ülker ile yapacakları son maça çıkmayacaklarını açıklamasının ardından, gözler Türkiye Basketbol Federasyonu’na (TBF) çevrildi.
Sarı-kırmızılı takımın 19 Haziran Perşembe günü sahaya çıkmaması halinde, maçın sonucuyla ilgili kararı TBF yönetim kurulu verecek.
TBF’ye, Galatasaray Kulübü’nün aldığı kararla ilgili herhangi bir yazı gelmemesi durumunda, hakemlerin ve diğer yetkililerin maç oynanacakmış gibi sahaya çıkacağı öğrenildi.
Yönergeye göre takımlar, oyuncu lisanslarını karşılaşmanın başlamasına 20 dakika kala vermeleri gerekiyor. Lisansların teslim edilmemesi durumunda ise maç saatinden sonra 15 dakika daha bekleniyor. Bu 15 dakikaya kadar takım oyuncularının gelmemesi halinde hakemler, Galatasaray Liv Hospital’ın sahaya çıkmadığı ve mücadelenin oynanmadığı yönünde rapor tutacak, son kararı ise federasyon yönetim kurulu verecek.
Sarı-kırmızılı ekibin maça çıkmaması halinde ise federasyon yönetim kurulunun Fenerbahçe Ülker lehine hükmen galibiyet kararı alması bekleniyor.
Galatasaray Liv Hospital’ın maça çıkmaması halinde ligden düşürülüp düşürülmeyeceği gündeme gelirken, sezon içinde iki maç hükmen yenilgi alan ekiplerin küme düşürüldüğü, ancak bir maç hükmen mağlubiyet durumunda ise benzer bir kararın alınmadığı öğrenildi.
Fenerbahçe’den açıklama
Fenerbahçe Kulübü, Galatasaray’ın kararıyla ilgili açıklama yaptı.
Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, “Ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuzun Türkiye Beko Basketbol Ligi finalinde kulübümüze rakip olmamak için sahaya çıkmamayı tercih etmesi yolundaki kararını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız” denildi.
“Kamuoyundan öncelikli beklentimiz; işbu karara saygı duyduğumuz ve gerçek nedenlerini çok iyi bildiğimiz bu kararı, anlayışla karşıladığımızın bilinmesidir” ifadelerinin yer aldığı açıklama, şöyle devam etti:
“Zira rakip takım yönetici ve sporcularına bütün müsabaka boyunca her türlü hakaretin ve küfrün edildiği, rakip takım yöneticilerinin yumruklandığı, sanırız yüksek Fransız kültürünün gereği olarak (!) bayan basketbol takımı otobüsüne ve skorboardlarına hakaret ve küfürlü pankartların asıldığı, Basketbol Federasyonu yönergelerine aykırı sayı ve nitelikte seyirci alındığı, fanatik taraftar grup liderlerinin kendi yöneticilerinde olmayan akreditasyon kartlarını taşıdığı, devletin resmi görevlilerinin utanmazca tartaklanıp tehdit edildiği kendi salonlarına alışık olanların; Fenerbahçe Ülker Arena Sports Salonu’nda arzu ettikleri oyunu oynayamamalarını tüm kalbimizle anlıyoruz.”
“Korkarak yaşayanların hayatı sadece seyredenler olacağını ve bu zihniyetin Fenerbahçe’yi seyretmeye dahi cesareti olmadığını bildikleri ve bunu anlayışla karşıladıkları”nın aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ancak anlayamadığımız: yurt dışında hiçbir ülkede kara para aklamak, dolandırıcılık suçlarından yargılanmayan, hapis yatmayan ya da ülkelere giriş yasağı konmayan, kulüp oyuncularına arabalar alırken yakalanmayan ve tarihi farklarla şampiyonluklar kazanamayan, hiçbir oyuncusuna elden 1 milyon dolar para verdik saçmalığı ile kendi yöneticilerinin şike ve teşvik suçlamaları karşısında komik duruma düşmeyen, devletini ve kendi kulüp taraftarlarını ve küçük yatırımcılarını manipülasyonlarla zarara uğrattığı tespit edilemeyen, sahip olduğu serveti ve bunun vergilerini açıklayamayan ve en önemlisi korkuları yüzünden takımını sahaya çıkartmayarak tarihe kara bir leke olarak geçmeyen, başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’a yönelik bu korku ve husumetin sebebidir.”
Açıklama, şu ifadelerle sona erdi:
“Ebedi dostumuza önerimiz: güvenliklerini sağlayamamakla itham ederek küçük düşürdükleri bu devletin sınırları dışı da dahil ve hatta Fransa ve Belçika başta olmak üzere istedikleri her yerde bu müsabakayı oynamaya amade ve hazır olduğumuzun bilinmesidir. Gelinen noktada Fenerbahçe Kulübü olarak karşı karşıya kaldığımız gerçek, artık sadece bu kulübün yarıştığımız takımlarını değil, bu kulübü yönetemeyen yöneticilerinin korkularını da yenmek zorunda olduğumuz gerçeğidir.”