Yamaç Paraşütünün Tadı

Spor Güncel
Öyle aklınıza gelince uçamıyorsunuz. Paraşütle iyi bir uçuş için açık bir hava, uçuşa elverişli hızda esen bir rüzgâr, işi bilen, yeterliliği olan bir pilot ve ve size iyi bir uçuş hizmeti sunac...
EMOJİLE

Öyle aklınıza gelince uçamıyorsunuz. Paraşütle iyi bir uçuş için açık bir hava, uçuşa elverişli hızda esen bir rüzgâr, işi bilen, yeterliliği olan bir pilot ve ve size iyi bir uçuş hizmeti sunacak tescilli, bilinen, güvenli bir firma gerekiyor. Hepsini ayarladıktan sonra buyurun Fethiye’ye; Babadağ’ın yamaçları sizi bekliyor!

Sabah gazetesinden Metin Yüksel yamaç paraşütü zevkini anlattı. Doğru adresi bulup Sky Sport‘tan uçuş randevusunu alıyorum; ancak Babadağ’ın havası bir türlü uçuşa uygun olmuyor. Hava uygun hale gelene kadar beklemek zorundayım. Ama kararlıyım. Pilottan telefon gelene kadar sabırla beklemeye devam ediyorum. Nihayet beklenen telefon geliyor: "Hadi acele edin. Hava kararmadan sizi uçuralım. Hava uçuşa uygun hale geldi!" Uçuş heyecanı Babadağ’a tırmanırken başlıyor. Çünkü bizi uçuş yapacağımız yamaca götüren kamyonet, Babadağ’a bol uçurumlu, keskin virajlı, tehlikeli bir yoldan çıkıyor. Kamyonetteki herkes aynı fikirde: "Bu dağa kamyonetle çıkılır ama asla inilmez. Bu riski göze almanın anlamı yok. En iyisi paraşütle atlamak!"

YAMAÇTA BÜYÜK HAREKETLİLİK VAR

Yorucu bir yolculuktan sonra piste varıyoruz. Pist ana baba günü. Meraklısı, amatörü, bireysel uçanı, uçuş hocaları… Yamaçta büyük bir hareketlilik var. Son dakika vazgeçip, "Biz bu işte yokuz," diyenler de oluyor. Paraşütünü kuşanan atıyor kendini boşluğa. Güneşin son ışıkları Babadağ’ı aydınlatıyor. Birazdan hava kararacak. Elimizi çabuk tutmamız lazım. Yapmam gereken şey, bütün gücümle koşmak. Uçuş hocası böyle diyor. "Sadece koş!" Pilot yere serilen paraşütü iplerinden tutarak şöyle bir havalandırıyor. "Hazırız. Hadi paraşüte bağlanalım," diyor. Diğer pilotlarında yardımıyla önce kaskımı takıyorum sonra da paraşütümü sırtıma bağlıyorum. Pistin başına geliyoruz, pilot "Koş koş!" diye bağırıyor. Koşmaya çalışıyorum ama ne mümkün. Arkamda bir adam, sırtımda paraşüt, kalın kemerlerle diğer paraşüte bağlanmışım. Hepsini çekmek zorundayım, bir iki adım atmaya çalışıyorum ama nafile. Yamacın başına yalpalayarak geliyorum ancak bu çaba uçmak için yeterli değil.

MÜTHİŞ BİR DUYGU

"Olmadı," diyor uçuş hocası. "Hiç koşmuyorsunuz. Böyle uçamayız." Pilot bana fırçayı attıktan sonra paraşütün kayışlarını çözüyor. "Eyvah," diyorum. "Bu kadar istediğim bir şeyi yapamadan mı gideceğim buradan?" Pilot Murat Tuzer, paraşütü tekrar açıp uçuşa hazır hale getiriyor. Kemerleri bağlayıp pistte yeniden yerimizi alıyoruz. Bu kez kararlıyım. Pilotun "Koş! Koş!" talimatıyla ok gibi fırlayıp koşmaya başlıyorum. Bir-iki yalpalamadan sonra başarıyorum. Yamaç bittiğinde büyük mutluluk başlıyor. Pilot Murat Tuzer, "Korku var mı?" diye soruyor. "Ne korkusu hocam. Asıl ben uçamayacağım diye çok korktum," diyorum. 1800 metrede kuş gibi süzülmeye başlıyoruz. Aşağısı inanılmaz güzel. Konforlu bir koltukta gökyüzünde oturuyorum gibi hissediyorum. Müthiş bir duygu. 2 bin metre aşağıya, dağlara, Ölüdeniz’e karşı ellerimi ayaklarımı özgürce sallamak, tarifi imkânsız duygular yaşatıyor. Ölüdeniz’in üzeri çiçek tarlası gibi. Yüzlerce metre yüksekte rengârenk paraşütler bir o yana bir bu yana süzülüyor. Hava kararmak üzere. Ölüdeniz ışıl ışıl parlıyor altımızda. Bulutların arasındaki güneş veda ediyor Babadağ’a. Artık yavaş yavaş alçalmamız gerekiyor. Bizim pilot oldukça mahir. Paraşütü idare ederken bir yandan da uçuşumuzu görüntülemeyi ihmal etmiyor. Ölüdeniz‘e karanlık çökerken iniyoruz. Vadideki oteller, restoranlar ışıl ışıl. Keyifli uçuş, yumuşak bir inişle son buluyor.

BİR YILDA 30 BİN KİŞİ

Türkiye’de giderek artan yamaç paraşütü sporunun en iyi yapıldığı bölgelerden biri Fethiye’deki Babadağ. 1968 metre yüksekliğindeki Babadağ’da sekiz pist var. Rüzgâr hangi pistte daha uygunsa o pistten uçuş yapılıyor. Yurtdışından ve Türkiye genelinden binlerce yamaç paraşütü meraklısı her yıl Fethiye’ye gelerek bu keyfi yaşıyor. Geçen yıl Ölüdeniz’de bu sporu yapanların sayısı 30 bin. Yamaç paraşütüne olan yoğun ilgi bazen ölümle sonuçlanan ciddi kazaların da yaşanmasına neden oluyor. Keyifli bir spor olan yamaç paraşütü, kurallara uyulmadığında öldürücü hale gelebiliyor. Fethiye’de bu sporu yapma yeterliliğine sahip 11 seyahat şirketi bulunuyor. Bu şirketlerinKültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB’tan onaylı olması gerekiyor. Fethiye’deki şirketlerin ne kadar sıklıkla denetlendiği ise tartışma konusu.

İLKYARDIM EKİBİ YOK!

Yamaç paraşütünün yapıldığı Babadağ ve çevresinde ilkyardım önlemi yok. Günde 500 kişinin uçtuğu Ölüdeniz’de ilkyardım önlemlerinin alınmaması, burada uçuş yaptıran şirketleri endişelendiriyor. Pilotlar, "Denetimler daha sıkı olursa ve ilkyardım işi profesyonel bir hale gelirse burada kazalar azalır. En azından ölümlü kazalar olmaz," diyor. Uçuşta dikkat edilmesi gereken önemli ayrıntılardan biri de malzemenin kaliteli olması. Ucuz malzeme kullanımı bazen ölümle sonuçlanabiliyor. Kötü hava şartlarında müşteriyi geri çevirmemek için yapılan uçuşlar da büyük risk taşıyor.