Arda Turan, sponsoru olan Nike firmasının ”İstanbul’daki Nike İkonları” kampanyasının kataloğunda, özel yaşamı ve futbol hayatıyla ilgili düşüncelerini anlattı. İnanılmaz hayalperest bir insan olduğunu vurgulayan Arda, ”Küçükken biri neyin hayalini kurar? Barcelona’da futbol oynamanın. Ben genç milli takımda oynamanın hayalini kuruyordum. Şimdi de her maça çıkmadan önce, 5 gol atacağım bir karşılaşmanın hayalini kurarım. Gerçekleşmiyor, ama ben yine de kuruyorum. Bunları hayal etmeye devam edersem, günün birinde de gerçekleşeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Arda, olduğu noktaya gelmesinde en çok desteği ailesinden gördüğünü kaydederek, şunları söyledi:
”Sonuçta bir meslek seçiyorsunuz, futbolcu oluyorsunuz ve okuldan uzaklaşıyorsunuz. Ben lisede çok zeki bir öğrenciydim, orta okulu birincilikle bitirmiştim. Yani iyi bir üniversiteye gidebilirdim. Sonuçta tüm bunları bırakıp hayatınızı riske atıyorsunuz. Çünkü sporda her zaman iyi paralar kazanamıyorsunuz. Ama ailem benim yeteneğime güvendi ve bana hep destek oldu.”
”TEKLİFLERİ 1 SANİYE BİLE DÜŞÜNMEDEN REDDETTİM”
İnsanların, futbolcuların maddiyat için yaşadığını düşündüğünü kaydeden genç yıldız, ”Evet maddiyat önemli, ama asla her şey değil benim hayatımda. Hayatımı değiştirecek teklifleri, 1 saniye bile düşünmeden reddettim” dedi.
Arda, gençlere tavsiyelerde de bulunarak, ”Gençlere tek tavsiyem yaptıkları işe saygı duymaları gerektiğidir. İyi beslenip iyi uyumanız gerekiyor, yoksa istediğiniz kadar yeterli olun, kaybolup gidersiniz. Bu üç kurala uymak şart. Kalan diğer zamanlarda da her şeyi sınırda yaşamak lazım” diye konuştu.
”HAYATIN HER ALANINDA VARIM”
Arda Turan, ”İçi dışı bir olan biriyim. Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe; her kesimden tarafların beni sevdiğini ve sadece bir futbolcu olmadığımı düşünüyorum” diyen Arda, ”Çünkü ben hayatın her alanında varım. Magazinsel olarak da haber olarak da sporcu olarak da… Bundan hiç de rahatsız değilim, tam tersine çok da keyif duyuyorum. Çünkü nihayetinde işimi yapıyorum ve çok çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
Maç bitince formasını çıkartıp asıp, stattan dışarı normal bir insan, normal Arda olarak çıktığını dile getiren Arda, rutin günlerinde, idmanın dışında, yazları yüzdüğünü, kışları sinemaya gittiğini, DVD izlediğini belirtirken, izin günlerinde ise sabahlara kadar eğlendiğini söyledi.
”BİR FARK YARATMAK İSTİYORUM”
Türkiye’deki bazı şeyleri değiştirmek ve bir fark yaratmak istediğini anlatan Arda, ”Futbol sistemindeki bazı sorunları gidermek ve genç yetenekler keşfedilmeden kaybolmasın istiyorum. Bunun için çok çalışıyor, düşünüyor ve özellikle eski, usta futbolcuların yazdığı kitapları okuyorum” şeklinde konuştu.
Duygularını yansıtmasını çok seven bir insan olduğunu anlatan Arda, soyunma odasında bağırdığını, sevindiğini ve ağladığını vurgulayarak, ”Duygularımı yansıtamadığım zaman bir hiçim…Ama sporcu dediğin böyle olmalı zaten” dedi.
”BAYRAMPAŞA’DA KİMSE BENİ UMURSAMIYOR”
Arda, doğma büyüme İstanbullu olarak, şehrin kendisinde bambaşka bir yeri olduğunu vurgularken, küçüklüğünün geçtiği Bayrampaşa’yı çok sevdiğini, onun dışında Bebek, Etiler, İstinye ve Yeniköy’ün gözde semtleri olduğunu dile getirdi.
Bayrampaşa’ya gittiği zaman ”Arda” olduğunu hatırladığını kaydeden genç yıldız, şöyle devam etti:
”Orada kimse benimle uğraşmıyor, kimse bana ‘Arda Turan’ gibi davranmıyor. Küçükken hep önünde takıldığım bakkalın köşesine gidip yarım saat oturuyorum, kimse beni umursamıyor.”
Arda, hayat felsefesini ise şöyle özetledi:
”Hayat bir denge üstüne kuruludur, ben hayatı hep öyle görürüm. Her şeyin tadında olmasının gerektiğini düşünüyorum. Bir şeyi az yaparsan da çok yaparsan da keyifli olmaz. Buna göre yaşıyorum ve bu felsefemin doğru olduğuna inanıyorum.”